Avrupa Birliği'nin en önemli siyasi saç ayaklarından Schengen bölgesi çatırdama sinyalleri veriyor. Birlik'in lokomotif ülkesi Almanya'da Scholz hükümetinin, aşırı sağın yükselen etkisini dengelemek amacıyla düzensiz göçe karşı mücadele planını dün itibarıyla uygulamaya başladı. Buna göre Almanya'nın tüm kara sınırlarında uygulanacak denetimler yürürlüğe girdi. Sınırlarında pasaport kontrolü uygulamaya başlayan Almanya'nın bu kararı, Schengen Bölgesi içinde bulunan komşu ülkelerde tepki ve kaygı oluşturdu. Önlemlerde düzensiz göçün yanı sıra sınır ötesi suç şebekeleri ve terör örgütleri gibi dış tehditlerden korunmayı hedeflendiği savunuluyor. Almanya, Schengen Anlaşması uyarınca 29 üye ülke arasındaki iç sınır kontrollerinin kaldırıldığı ve pasaport kontrollerinin yalnızca dış sınırlarda ve havaalanlarında zorunlu tutulduğu Schengen Bölgesi'nin merkezinde yer alıyor.
Berlin, düzensiz göçle mücadeleyi gerekçe göstererek dokuz komşu ülke sınırlarında pasaport kontrolü uygulamasına dün başladı. Ülkenin tüm kara sınırlarında düzensiz göçe ve dışarıdan gelecek tehditlere karşı sınır kontrolleri ilan edildi. Alman haber ajansı DPA'ya göre, İçişleri Bakanı Nancy Faeser, söz konusu önlemin "sınır ötesi suçlarla mücadele ve yasadışı göç oranını sınırlama" amacı taşıdığını savundu.
BERLİN'E KARŞI İTTİFAK ARAYIŞI
Önlemlerin uygulamaya konmasının ardından bazı komşu ülkeler sınırlardaki trafik sıkışıklığı konusunda endişelerini dile getirdi. Danimarka polisi, sınır ötesi yolculara kuyruklarda beklememek için normalden daha erken yola çıkmaları yönünde tavsiyede bulundu. Polonya Başbakanı Donald Tusk, kara sınırındaki kontrollerin sıkılaştırılmasının Polonya için kabul edilemez olduğunu belirterek Varşova'nın etkilenen tüm ülkelerle acil görüşmeler talep edeceğini söyledi. Yunanistan ve Avusturya ise Almanya'nın reddettiği göçmenleri kabul etmeyeceklerini duyurdu. Yunan hükümetinin, Polonya, İtalya, İspanya, Portekiz ve Avusturya gibi ülkelerle Almanya'nın adımına karşı bir ittifak kurma arayışında olduğu belirtildi. Almanya'nın dokuz komşusu var. 16 Eylül'den önce Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti ve Polonya ile sınır kontrolleri uygulanıyordu. Sınır kontrolleri aşırı sağcı liderler tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Hollanda Özgürlük Partisi'nden (PVV) Geert Wilders Berlin'in kararının “harika bir fikir” olduğunu söyledi. Macaristan Başbakanı Viktor Orbàn sosyal medya hesabından 'Kulübe hoş geldiniz' mesajı paylaşırken, Fransa'dan Marine Le Pen Fransa'nın benzer bir uygulamaya ne zaman geçeceğini sordu. 16 Eylül'den itibaren geriye kalan beş ülkeyle de (Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Belçika ve Danimarka) sınırlar kontrol altına alınacak. Alman Meclisi Federal Polis Sorumlusu Uli Grötsch, Deutschlandfunk'a yaptığı açıklamada, halihazırda kontrollerin gerçekleştirildiği 2400 kilometreye 1200 kilometrenin daha ekleneceğini, bunun için daha fazla personele ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Almanya, bunu 15 Mart 2025'e kadar olan dönem için yaptı. Almanya, bugüne kadar gerçekleştirdiği sınır kontrollerinde 30 bin kişinin ülkeye girişine izin vermedi ve sınırlarda 1300'den fazla kaçakçı yakalandı.