Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun "Never Give an Inch: Fighting for the America I Love (Asla Bir Santim Vermeyin: Sevdiğim Amerika için Savaşmak)" isimli kitabı çıktı. Pompeo'nun kitabında Türkiye ile ilgili bölümler dört başlıkta yer aldı.
Kitabında ABD'nin terör örgütü DEAŞ'a destekte bulunmaya başladığı süreci anlatan Pompeo, Türkiye ile ilgili ilk meselenin 2017'de Rakka'nın alınması için yapılan müzakereler olduğunu söyledi.
Pompeo, ellerinde iki seçenek olduğunu; birincisinin YPG/SDG ile çalışmak olduğunu, ikincisinin ise Türkiye ile çalışmak olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"ABD Savunma Bakanı Mattis ve ABD Genelkurmay Başkanı Dunford'un farklı bir endişesi vardı: Türkiye'nin ordusu IŞİD'i yenme kapasitesine sahip değildi.
Dunford, Türkiye içinde eğitim gören "Türk işgal gücünü" görmeye gitti. Türkler bu ziyareti defalarca erteledikten sonra, nihayet birlikleri gözden geçirmesine izin verildi. Gördükleri onu, Türklerin yoğun ABD desteği olmadan IŞİD'i yenme şansının sıfır olduğuna ikna etti.
"KALIN VE FİDAN BAĞIRARAK ODADAN AYRILDI"
Başkan'a SDG ile çalışması gerektiğini açıkladık ve o da kabul etti. Bu durumda Türklere kötü haberi vermek bendeniz ve Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster'a düştü. Görüşme kötü geçti.
Beyaz Saray'daki toplantıda, IŞİD'i yenmek için Suriyeli Kürtlerle birlikte çalışacağımızı söyledik. Bir odada hiç bu kadar çabuk patlayan bir öfke görmemiştim. Kalın ve Fidan bağırdı çağırdı ve ardından hızla odadan ayrıldı."
DARBE GİRİŞİMİ VİDEOSU ZORUNA GİTTİ
Pompeo, 2019 yılında dönemin ABD Başkan Yardımcısı Pence ile Türkiye'ye yaptığı ziyaretin gergin geçtiğini anlattı. Türkiye'nin Suriye'ye girmesinin ardından ortalığın karıştığını söyleyen Pompeo o dönem yaşananları ise şöyle anlattı:
"Erdoğan'ın sarayına vardığımızda, Başkan Yardımcısı Pence ile birkaç dakika baş başa görüşmek istedi. Yaklaşık yarım saat sonra ev sahiplerimize başkan yardımcısını görmem gerektiğini söyledim. Nafile.
Yirmi dakika daha geçti ve artık kararlıydım. İzinsiz koridorda yürüdüm ve Erdoğan ile Pence'in buluştuğu odanın kapısını iterek açmaya çalıştım. Kilitliydi.
Daha sonra muhatabıma kapıyı kıracağımızı söyledim. Pence'in, 2017'de Türkiye'ye CIA Başkanı iken yaptığım ilk ziyaretimde izlemek zorunda kaldığım ve 2016 darbesini anlatan aynı üç saatlik videoya maruz kalmasından endişelendim. 2016 darbe videosu o kadar uzun ve o kadar iğrençti ki bunun bir akıl sağlığı sorunu olduğunu düşündüm!
"BEŞTEPE'DE KAPIYI KIRMAYA ÇALIŞTIM"
Ayrıca gerçek zamanlı olarak ortaya çıkan hassas konuları da tartışmamız gerekiyordu. O yüzden içeriye girmeliydim.
Kapıyı kırmak için gösterdiğim gerçek çaba, ekibimin Türk korumaların agresif bir tepki vermesinden endişelenmelerine yol açtı. Ama Türk korumalar hemen bana izin verdi ve sonunda müzakere etmek için hep birlikte odada oturduk.
Müzakerelerde bir noktada haritaları masaya yaydık ve ABD'lilerin bulunduğu yerleri işaret ettik. Erdoğan bize, pozisyonumuzdan emin olup olmadığımızı sordu. Onayladığımızda, 'Bana yalan söylediniz' tarzı bir bakışla ekibine dik dik baktı. Ekibi kısa bir mola istedi."
TÜRKİYE'YE KARŞI YUNANİSTAN'I NASIL DESTEKLEDİKLERİNİ ANLATTI
Yunanistan ile ilişkilerin derinleşmesinden gururla söz eden Pompeo, ABD-Yunanistan ilişkileriyle ilgili olarak ise şunları söyledi:
"1970'lerde, kudurmuş bir şekilde ABD karşıtı olan ancak şimdi bizi ortak gören bir ülke olan Yunanistan ile bağlarımızı nasıl güçlendirdiğimizden özellikle gurur duyuyorum.
Miçotakis'le odak noktamın çoğu, Türkiye'nin Akdeniz'de yasadışı enerji aramasıyla ilgiliydi. Tarihte ilk kez, 2019'da bir ABD Dışişleri Bakanı bölgede enerji arama çalışmalarını görüşmek üzere İsrail-Yunanistan-Kıbrıs üçlü toplantısına katıldı.
Kasım 2020'de daha önce yapılmayan bir şey de yaptım. Yunan Dışişleri Bakanı'na Yunanistan'ı bölgede bir "istikrar direği" olarak öven bir mektup yazdım. Türkiye'yi "hesaplı provokasyonlarına son vermeye ve Yunanistan ile derhal istikşafi müzakerelere başlamaya" çağırdım.
Bir ABD Dışişleri Bakanı en son, 1970'lerde yani Henry Kissinger zamanında ABD'nin Yunanistan'a verdiği desteği böylesine açık bir şekilde açıklamıştı. Yunanlılar sözlerimden çok etkilenmişlerdi. Yunanistan'a yaptığım iki gezi de bu ilişkinin ABD için önemini pekiştirdi."
TEPKİ ÇEKEN İSTANBUL ZİYARETİ
Pompeo, 2020 yılında İstanbul'a gerçekleştirdiği ziyaretten ise şöyle bahsetti:
"Kasım 2020'de, Ortodoks kilisesinin başı Bartholomeos'u ziyaret ettim. Bu kiliseye dünya çapında 300 milyon kişi bağlı. Türk hükümeti kiliseyi tehdit ediyor; bu yüzden İstanbul gezimde hiçbir Türk hükümet yetkilisiyle görüşmemeye özen gösterdim. Bu basit bir mesajdı: Bu kilise bağımsız, devletten ayrı ve özgür kalmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu mutlu olmadılar ama Ortodoks dünyası, Amerika'nın Tanrı'nın verdiği inançlarını koruma haklarını desteklediğini anladı."
Pompeo bu ziyaret sırasında Türk yetkililerin kendisiyle İstanbul'da görüşmesini istemiş ancak Türk yetkililer Ankara'ya gelmesini söylemişti.