ABD, Tahir-ül Kadri örgütünü kullanarak Pakistan'da kaos çıkarma peşinde. Ülkede seçim kanunundaki değişiklik bahane edilerek sokak hareketleri devreye sokuldu. Tahir-ül Kadri'nin sokak hareketlerine tam destek vererek, hükümeti suçlaması dikkat çekti.
ABD, yeni Afganistan stratejisi ile hedef tahtasına oturttuğu Pakistan’da ülkenin FETÖ’sü olarak bilinen Tahir-ül Kadri örgütünü kullanarak kaos çıkarma planını devreye soktu. Kaos planı dahilinde, Ekim ayında seçim yasasındaki ifade değişikliğini bahane eden “Lebbeyk Ya Resullullah” adlı hareketin temsilcileri ve ona katılan bazı gruplar başkent İslamabad başta olmak üzere ülkenin önemli şehirlerinde 8 Kasım’dan itibaren toplumsal düzeni bozmaya yönelik oturma eylemlerine başladılar. Her ne kadar eylemcilerin tepkisini çeken yasa, 16 Kasım’da eski haline getirilse de kaos eylemleri hız kesmeden devam etti. Kaos eylemine, Pakistan’ın FETÖ’sü olarak bilinen Tahir-ül Kadri örgütü tam destek veriyor. Tahir-ül Kadri hareketi liderinin twitter hesabı üzerinden Pakistan hükümetini hedef alan açıklamalar yapması da kaos planının ardında bu yapının bulunduğunun ispatı olarak görülüyor. Pakistan’da önceki gün göstericiler ile polis arasındaki çatışmalarda biri polis 6 kişi ölmüş, 250’den fazla kişi ise yaralanmıştı. Hükümet, olaylar karşısında orduyu göreve çağırmıştı. Öte yandan ABD’nin Leşker-i Tayyibe örgütünün kurucusu Hafız Muhammed Said’in Pakistan tarafından serbest bırakılmasını “sonuçları olur” diyerek tehdit etmesi dikkat çekti.
DARBEYE DESTEK VERDİ
FETÖ’nün Gezi eylemleri ve 17/25 Aralık darbe girişimindeki stratejisine benzer şekilde Tahir-ül Kadri liderinin de sosyal medyayı Pakistan’da kaosu körüklemek amacıyla kullanması dikkat çekti. Tahir-ül Kadri liderinin twitter tarafından onaylanmış resmi hesabı üzerinden mesajlarında hafta sonu Pakistan’da yaşanan şiddet olaylarını körüklemeye çalıştığı dikkat çekti. Twitter üzerinden, Pakistan’da “sistemin çöktüğünü” savunan ve hükümeti “meşruiyetini yitirmekle” itham eden Kadri liderinin bu girişimi, uluslararası güçlerin ülkeyi müdahalesine alan açma ve Pakistan’da siyasi kaos oluşturma olarak değerlendirildi. Tahir-ül Kadri liderinin, Pakistan’da 1999 yılında gerçekleştirilen askeri darbeye tam destek verdiği ve hileli olduğu belirtilen seçimlerle milletvekili seçildiği biliniyor. Kadri lideri 2013 yılında da Lahor’dan başkent İslamabad’a “kaos yürüyüşü” başlatmıştı. Örgüt lideri yürüyüşe bir milyon katılım iddiasıyla çıkmış ancak 50 bin kişiden destek bulabilmişti.
Ordu göreve yanaşmadı
Pakistan ordusu ise hükümetin önceki gün Anayasa’nın 245. maddesini kullanarak kendisini göreve çağırması sonrası ilginç bir açıklama yaptı. Ordu, anayasal sorumluluğu gereği göreve hazır olduğunu ancak hükümetle bazı konuları değerlendirmeleri gerektiğini bildirdi. Açıklamada, polisten de tam kapasite yararla- nılmadığı savunuldu. Açıklamanın ardından Başbakan Hakan Abbasi ile Kara Kuvvetleri Komutanı Kamar Cavid Bajva’nın bir durum değerlendirmesi yaptı. Ancak görüşme sonrasında da ordu müdahaleye yanaşmayınca Pencap eyaletinde bulunan ve "Ranger" adı verilen paramiliter sınır muhafızları devreye sokuldu. İçişleri Bakanlığı, 'Ranger'ların komutanına görevlendirme yazısı göndererek protestoları "kontrol altına almak"la görevlendirdi.
uzlaşmak istedi
Pakistan’da Kasım ayının ilk günleriyle başlayan kaos hareketi, Türkiye’de Haziran 2013’te tertiplenen Gezi kalkışmasına benzetiliyor. Protestonun sonlandırılması için İslamabad Mahkemesi ve Federal Mahkemenin uyarılarının yanı sıra dini liderler çağrılar yaptı. İslamabad Mahkemesi, protestoyu yasa dışı ilan etti ve protestoyu sürdürmekte ısrar edenlerin “terör suçu” işlediğini belirtti. Mahkeme ayrıca eyleme müdahale etmeyen İçişleri Bakanını mahkemeye karşı gelmekle suçlayacağı uyarısında bulundu.
Fetö Tahir-ül Kadri benzerliği
Örgütün lideri olan Tahir-ül Kadri, ülkesinde güvende olmadığını söyleyerek uzun yıllardır Kanada’da yaşıyor. Kadri, 2014’te destekçilerini sokağa davet ederek, ölümlere sebep oldu. Dinler arası diyalog felsefesini benimseyen yapı, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla yayılmayı hedeflerken uluslararası kurumların da desteğini alıyor. Kadri, ülkesini Batı’ya şikayet etmekten çekinmeyen bir isim. Sık sık rüyalarında Peygamber Efendimizi gördüğünü söylüyor. Hatta kendisini siyasete Peygamber Efendimiz’in yönlendirdiğini iddia ediyor. Örgüt lideri kurduğu eğitim kurumları ile her yıl milyonlarca dolar gelir elde ediyor. Örgütün üst düzey isimleri ülkede hukuk ve güvenlik birimlerinde etkili.