Oyuncak ayıyla hayata tutundu

Kimyasal katliamın yaşandığı Han Şeyhun’da Mustafa Halid’in hikayesi yürek burkuyor. Saldırıda anne-babası ile 3 kardeşini kaybeden 12 yaşındaki Mustafa nasıl kurtulduğunu Yeni Şafak’a anlattı: “Küçük kardeşimin oyuncak ayısını ıslatarak ağzıma soktum. Halsiz kalınca başımdan aşağı su döktüm. Aynısını aileme de yapmaya çalıştım ama hepsi öldü.”

Yeni Şafak
İnanılmaz bir kurtuluş hikayesi

Mustafa Halid 12 yaşında bir Han Şeyhunlu. Esed rejiminin geçen hafta düzenlediği kimyasal katliamdan mucize eseri sağ kurtulan Mustafa aynı saldırıda anne-baba ve 3 kardeşini kaybetti. Tüm ailesi hayatını kaybeden Mustafa şimdi amcasının yanında yaşıyor. Yeni Şafak’ın konuştuğu Mustafa o günü şu sözlerle anlattı: “Savaşa alışmıştık, bizim için normal bir akşamdı. Zaten ara sıra Han Şeyhun’u bombaladıkları için patlamalar korkutmuyordu bile. Gece hep birlikte uyuduk.

BABAM YARDIMA KOŞTU BİR DAHA DÖNEMEDİ

Sabah büyük bir patlamayla uyandık. Belki yaralılar vardır diye babam yardımcı olmak için evden çıktı. Ben, annem ve üç kardeşim evde kaldık. Ben o sırada banyodaydım. Babam halsiz bir şekilde geldikten hemen sonra evin ortasına düşüp bayıldı. Kardeşlerim nefes almakta zorluk çekiyorlardı. Annem hareketsizdi. Ben de öksürmeye, nefes almakta zorluk çekmeye başladım.”

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/04/11/04/47/resized_009ec-cf3e7eb7mustafa.jpg

OYUNCAK AYIYI ISLATIP AĞZIMA SOKTUM

Zehirli gaz Mustafa’yı da etkilemeye başladığında gözü kardeşinin pelüş bir oyuncak ayısına takılmış. “O ayıyı ıslatıp ağzıma soktum” diyen Mustafa sonrasını şöyle anlattı: “Ailemi uyandırmaya çalıştım. Başlarından aşağı su döktüm. Kardeşlerimi kucağıma alıp sarstım ama uyanmadılar. Halsiz kalınca başımı yıkayıp onları uyandırmaya devam ettim ama başarılı olamadım. O sırada amcam geldi o da denedi ama sonra o da bayıldı. Biraz sonra sivil savunma geldi ailemi alarak gittiler.”

DÜNYA
Hayalet şehir Han Şeyhun

ÖLÜ KUŞLAR GİBİ ÇOCUK TOPLADIK

Kentteki sivil savunma ekibinde çalışan Hamid Kuteyni, gaza maruz kalan çocukların ya çok kısa sürede öldüğünü ya da sakat kaldıklarını anlattı. Katliamın yaşandığı gün ölü kuş toplar gibi çocuk cenazeleri topladık. Bazılarının sadece gözleri hareket ediyor, başka bir uzuvlarını kullanamıyorlardı. Çaresizlik içinde ne yapacağımızı şaşırmıştık.”