Rus İmparatorluğu’nun 1917’de Bolşevikler tarih sahnesinden silinmesiyle kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), bugünkü Orta Asya devletlerini kendi çatısı altında birer sosyalist cumhuriyete dönüştürmüştü. Bu çerçevede 1920’de bugünkü Kazakistan, 1921’de Türkmenistan, 1924’te de Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan kuruldu.
SSCB, 1991’deki dağılışına kadar, Orta Asya cumhuriyetlerinin yer altı ve yer üstü zenginliklerinden sınırsız biçimde faydalandı. Aynı zamanlarda buralarda kendisine bağlı siyasî, ekonomik ve kültürel elitler oluşturma çabasına girişti.
ESKİ İSİMLER
Orta Asya cumhuriyetleri, 1991’den itibaren teker teker bağımsızlığına kavuştuktan sonra, hepsinin başına Sovyet döneminde ülkede zaten etkin olan ve Moskova’yla yakın bağlantıları bulunan bazı isimler geçti.
Kazakistan’ı 2019’daki istifasına kadar Nursultan Nazarbayev, Türkmenistan’ı 2006’daki ölümüne kadar Saparmurat Niyazov, Özbekistan’ı 2016’daki ölümüne dek İslam Kerimov yönetti.
Tacikistan’da halen 1994’te işbaşına gelen İmamali Rahman başta bulunurken, Kırgızistan’da 1990-2005 arasında yönetimde bulunan Devlet Başkanı Askar Akayev’in devrilmesinden sonra siyasî istikrar açısından çalkantılı bir dönem yaşadı.
YENİ DÖNEM
Türkmenistan’da Niyazov’dan sonra cumhurbaşkanlığı görevini Gurbanguli Berdimuhammedov üstlenirken, Özbekistan’da da Kerimov’un yerini Şevket Mirziyoyev üstlendi. Kazakistan’da ise Nursultan Nazarbayev’in koltuğuna Kasım Cömert Tokayev oturdu.
Dünyadaki gelişmelere paralel olarak, bir yandan Çin’le Batı’nın rekabeti, diğer yandan da Rusya’nın gittikçe güçlenen pozisyonu dolayısıyla, Orta Asya cumhuriyetlerinde de çeşitli değişimler bekleniyor. Kazakistan’da geçtiğimiz ay yaşanan türden iç çatışmalar, bu değişimlerin önünü açacak işaretler olarak yorumlanıyor.