İsrail aşırı sağına yakın New York Times Gazetesi, 4 Ağustos tarihli sayısında kaleme alınan başyazıda Türkiye'yi NATO tedbirleriyle yüzleşmekle tehdit etti. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve CIA güdümlü başarısız darbe girişimi sonrasında Yeni Şafak gazetesinin araştırma raporlarına, Türk-Amerikan ilişkileri, FETÖ operasyonları ve Türk-Rus ilişkilerinde normalleşmeye değinen başyazıda Türkiye'nin ekonomik geleceğiyle ilgili karamsar bir tablo çizildi.
Darbe girişimi için ABD'nin suçlanmasıyla yeni bir anti-Amerikancılığın ateşlendiğini ileri süren “Türkiye'nin Yeni Anti-Amerikancılığı" başlıklı başyazı şöyle:
GÜLEN'İN İADESİ İÇİN KANIT YOKMUŞ!
“Amerikalı yetkililer Erdoğan'ın Washington'a bu baskısını, daha bir kaç yıl öncesine kadar müttefik olduğu Gülen'in iadesini sağlamak için olduğunu düşünüyor. Amerikalılar Türkiye'den gelen belgelerde Gülen'in iadesini gerektirecek herhangi bir kanıt görmediklerini söylüyor. Amerikalı yetkililer, Gülen'in ABD'de olduğu için yasal hakları olduğunu, Adalet Bakanlığı'nın özellikle iade kararını vermeden önce titiz bir süreç izlemesi gerekliliğini ve özellikle gelen raporlar doğrultusunda işkence yapıldığını Türklere hatırlattılar. Türkiye komplo teorilerini bir kenara bırakıp bu darbe girişiminin ardındaki gerçekleri bulmalıdır."
SUİKASTİ ABD ÖRGÜTLEDİ
“Hükümet yanlısı Yeni Şafak gazetesi, CIA'yi ve Afganistan'da eskiden bir NATO komutanı olarak görev yapan Orgeneral John Campbell'ı darbe girişiminin arkasında olmakla suçladı. Gazete ayrıca darbe girişiminin gerçekleştiği gün, Woodrow Wilson Merkezi'nde Ortadoğu programını yöneten Henri Barkey'i Istanbul yakınlarında bir adada akademisyenlerle gerçekleştirdiği bir toplantıyı, yaptığı bir kaç telefon konuşmasını gizli toplantı ve şüpheli etkinlik değerlendirip darbenin arkasında olmakla suçladı. Barkey'e, karşı kanıt var mı? Yeni Şafak ayrıca darbe gecesi Amerika'nın Erdoğan'a suikast düzenlemeye çalıştığını yazdı."
“TÜRKİYE RUSYA'YA YAKLAŞABİLİR"
“Uzun vadede bakıldığında ABD ve NATO'nun elinde çok derin sorunlar var. Demokratik normlardan uzaklaşmış bir hayati müttefikle ne yapabilir? Amerikalı yetkililer, bu konuda çeşitli seçenekleri çalışmaya başladıklarını ifade ettiler.
NATO bugüne kadar anti-demokratik davranışların sonuçlarını açıklamamış olabilir ancak seçenekler azalıyor. NATO tarafından atılacak olası bir adım bile Erdoğan'ı muhtemelen öfkelendirmeye yetecektir. Türkiye'nin güvenilir bir müttefik olup-olmadığını, Batı'nın ilke ve uygulamalarını ne derecede kapsadığını, NATO olmadan sürekli gelişimini ve güvenliğini nasıl sağlayacağını görmek zor."