Tacikistan İslami Hareket Partisi Lideri Muhiddin Kebiri, Tacikistan hükümetinin ülkedeki Müslümanlara baskı uyguladığını söyledi.
Kebiri, Tacikistan hükümetinin 2009'dan bu yana kamusal alanda başörtüsü yasağı uyguladığını, son zamanlarda da 40 yaş altı erkeklerin sakal bırakmasının da hükümet tarafından yasaklandığını belirterek, şunları söyledi: "Ne yazık ki son yıllarda dindarlar üzerinde baskı politikaları arttı. On sekiz yaş altı gençlerin camiye ve eğitim için medreseye gitmesi yasaklandı. Devletin belirlemiş olduğu mekanlar dışında namaz kılma yasağı uygulanmaya başlandı. Öyle ki partimizin mescidinde bile namaz kılmamız yasaklandı. Genel olarak, ülkede günden güne artan bu tür din karşıtı uygulamalar toplumu ümitsizliğe sevk etmekte, bu baskı neticesinde gençler çözümü radikal gruplara yaklaşmada ve onlara katılmakta bulmaktadırlar. Bu baskı siyaseti maalesef yüzlerce Tacik gencin DAEŞ saflarında bulunmasına neden olmuştur."
Antlaşmaya uyulmuyor
Tacikistan hükümetinin, uyguladığı baskıcı politikalar nedeniyle ülkedeki muhaliflerle 1997'de imzaladığı barış anlaşmasından uzaklaştığını savunan Kebiri, "Bu tür politikalar nefes aldırmayan bir siyasi atmosferin oluşmasına ya da krizin oluşmasına zemin hazırlamaktadır" dedi.
Kebiri, Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbe sonucu devrilmesinin ve Sisi yönetimi tarafından idama mahkum edilmesinin de Orta Asya'daki bazı yönetimleri Müslüman gruplara karşı daha sert davranmaları noktasında cesaretlendirdiğini belirtti.
Ülkede barışın sağlanması için 1997'de imzalanan barış anlaşmasının garantörleri Rusya ve İran'ın gerekli adımları atması gerektiğini ifade eden Kebiri, şöyle devam etti:
"Tacikistan barışı, öncelikle muhalefet ve hükümet taraflarının barış için ortaya koydukları iradelerinin mahsulüdür. Bu bağlamda Tacikistan'ın dostları Rusya, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan ve Pakistan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde barışın meydana gelmesi için katkı sunmuşlardır. Şimdi bu barış anlaşması gölgelenmiş ve devlet eliyle yıpratılmaktadır. Bu ülkeler özellikle Rusya ve İran, Tacikistan halkına karşı sorumluluk hissederek barış sürecinde her ne olursa olsun korumak için söz verdikleri barışın devam etmesi için gerekli adımları atmalılardır. Biz inanıyoruz ki bu iki kilit ülke yeniden sahneye çıkacak, bir kez daha bu barış sürecinin yeniden tesisi için Tacikistan halkına yardım edecek ve bu kriz durumunu ortadan kaldıracaktır."
----
için tıklayınız