Müslümana ev ve iş yok: Nefret suçunun yüzde 90'ını İslamofobi oluşturuyor

AB’de ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla ilgili araştırmalar Avrupa’da Müslümanların karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın korkunç boyutlara ulaştığını gösteriyor. Sicili en kabarık ülke AB’nin merkezi Belçika. Ülkede nefret suçlarına maruz kalanların yüzde 90’ı Müslüman. Müslümanlara ev, başörtülülere iş verilmiyor.

Fotoğraf: Arşiv

Avrupa'daki Müslüman karşıtlığında 2016'dan bu yana keskin bir artış yaşanıyor. Bu konuda öne çıkan ülkelerden biri olan Belçika'da ayrımcılık, nefret söylemi, nefret suçuyla karşı karşıya kalanların 10'da 9'u Müslüman. Avrupa Birliği'nin (AB) Temel Haklar Kurumu (FRA) tarafından geçen hafta yayınlanan "Avrupa'da Müslüman Olmak-Müslümanların Deneyimleri" başlıklı rapor, Müslümanlara yönelik ırkçılık ve ayrımcılığı daha açık bir şekilde ortaya koydu. AB'ye üye 13 ülkede 9 bin kişiyle Ekim 2021- Ekim 2022 tarihlerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, her iki Müslümandan biri, gündelik hayatında bu tür muamelelere maruz kalıyor. Müslüman kadın, erkek ve çocuklar sadece dinleri nedeniyle değil, ten renkleri, etnik ve göç geçmişleri nedeniyle de ayrımcılığa uğruyor. Avrupa'da doğmuş genç Müslümanlar ile başörtülü kadınlar özellikle mağduriyet yaşıyor.

MÜSLÜMANLARA EV DE YOK!

Belçika bu konuda öne çıkan ülkelerden biri. Rapora göre, Belçika'da Müslümanların yüzde 43'ü konut bulma konusunda ayrımcılığa maruz kalıyor. Belçika'da 1993'ten bu yana ayrımcılık, nefret söylemi ve nefret suçuyla mücadele alanında "bağımsız federal kamu kuruluşu" olarak faaliyet gösteren Belçika Eşit Fırsat Merkezi Direktörü Patrick Charlier, durumla ilgili değerlendirmede bulundu. Charlier, FRA raporunun durumun ciddiyetini yansıttığını belirterek, Belçika'da açıkça eğitim, iş hayatı ve toplum içinde Müslümanlara karşı düşmanlık görüldüğünü söyledi.

BAŞÖRTÜLÜ KADINLAR İŞ BULAMIYOR

Nefret söylemi ve suçlarında ciddi bir artış olduğunu ve bunu kendi raporlarında da ortaya koyduklarını ifade eden Charlier, "Belçika için dini ayrımcılıktan bahsettiğimizde, yüzde 90'ı Müslümanlarla ilgili. Ayrımcılık, nefret söylemi, nefret suçuyla karşı karşıya kalanların 10'da 9'u Müslüman. Geçen yıl en dikkat çekici vakalar, istihdamda görüldü. Mağdurların çoğu kadın. Bunların çoğu başörtüsü yasağı çerçevesindeki vakalar. Diğer hoşgörüsüzlük ve gerekçelerle karşılaştırıldığında en büyüğü başörtülü kadınların işe erişim olanakları." diye konuştu. Charlier, 2017'den 2023'e kadar ilgilendikleri tüm vakaların öncelikle istihdam, ardından sosyal medya, son olarak okullarda yaşanan ayrımcılığa ilişkin olduğunu dile getirdi.

GÖÇMEN KARŞITLIĞI MÜSLÜMAN KARŞITLIĞINA DÖNÜŞTÜ

Göçmen karşıtlığının da bir nevi Müslüman karşıtlığına dönüştüğünü dile getiren Charlier, "Ayrımcılık, nefret söylemi ve nefret suçu ciddi seviyelerde. Ülkemizdeki Müslümanlar için bu bir gerçek. Ama çok da artmıyor. Aynı düzeyde seyrettiğini söyleyebilirim." diyerek şöyle devam etti: "Bunun daha fazla yabancı düşmanlığı dediğimiz bir biçimle doğrudan bir bağlantısı var. Bu söylemin genellikle buraya gelenlerin Müslüman olmasıyla ilgisi var. Buraya gelenler Suriye'den, şimdi Filistin'den, Afganistan'dan, yani Müslümanlar. Ancak bu bizim kayıtlarımıza Müslümanlara karşı ayrımcılık' olarak geçmiyor. Daha çok, göçmen karşıtlığı."

YENİ HÜKÜMET KISITLAMALARI ARTIRIYOR

Belçika'da kurulacak yeni hükümetin programında da dini sembollere karşı daha büyük kısıtlamaların yer aldığını belirten Charlier, kurum olarak bunun önüne geçmek için çalıştıklarını söyledi.

Camiyi kundaklamaya çalıştılar

Fransa'nın kuzeyindeki bir camiye ırkçı saldırı düzenlendi. Ulusal basında yer alan haberlere göre, ülkenin kuzeyindeki Amiens şehrindeki Victorine Autier Caddesi'ndeki Assounna Camii kapısı 29 Ekim’de ateşe verildi. Caminin yönetiminden sorumlu dernek, ırkçı saldırıyla ilgili şikayette bulundu. Dernek Başkan Yardımcısı Bilel Furtado, sabah namazı için camiye gelenlerin duman kokusu üzerine yangını fark ettiklerini ve kasıtlı bir saldırı olduğunu ortaya koyan yanıcı ve yakıcı aletler bulunduğunu belirtti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

O giyim mağazası haksız bulundu

Fransa'da mahkeme, başörtülü çalışanının işine son veren ünlü İspanyol markasının işten çıkarma kararını "haksız" buldu. Brüksel merkezli Avrupa İslamofobi ile Mücadele Topluluğu (CCIE),

X hesabından yaptığı paylaşımda, Fransa'da işten çıkarılan başörtülü Farah isimli kadının ünlü İspanyol giyim mağazasına karşı açtığı davada sona gelindiğini duyurdu. CCIE'nin 2019'da işten çıkarılan başörtülü kadına destek verdiği davada Paris Temyiz Mahkemesi, İş Mahkemesinin çalışan lehine aldığı kararı onadı. Başörtülü kadını işten çıkardığı için dini ayrımcılık yapmakla suçlanan mağaza, işten çıkarma kararında "haksız" bulundu. Farah, 2019'da doğum izninin sona ermesinin ardından işine dönüş yapmış ancak İspanyol giyim mağazası başörtüsü ile işe gelen kadına iş yerinde "dini sembollerin" yasak olduğunu bildirmiş ve işten çıkarmıştı.

Ünlü İspanyol mağazası İş Mahkemesinin aleyhte verdiği kararı temyize götürmüştü.