Fransa’dan İngiltere’ye geçmek isteyen 31 göçmenin Manş Denizi’nde boğularak can verdiği facia sonrasında İngiltere ve Fransa’da karşılıklı suçlamalar yükseldi. Manş Denizi’nde balıkçılık haklarıyla ilgili ihtilaflardan dolayı sürtüşen taraflar, göçmen faciası ile tekrar karşı karşıya geldi. Trajedi sonrası Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la telefon görüşmesi gerçekleştiren İngiltere Başbakanı Boris Johnson, düzensiz göçü durdurma amacıyla, “Fransız kıyılarında İngiliz güvenlik güçleri devriye atsın” teklifini yineledi.
BREXİT’İN ÖCÜNÜ ALIYOR
İngiliz basını da, Fransa lideri Macron’u göçmen krizi ile ilgili yeterince önlem almamakla ve göçmenleri Brexit’in intikamını almak için silah olarak kullanmakla eleştirdi. İngiliz Daily Mail, “Utan Macron” manşetiyle olayı paylaşırken, Fransız sahil güvenliğinin göçmen teknesi kıyıdan ayrılırken olaya seyirci kalarak müdahale etmediğini belirtti ve 31 can kaybının müsebbibinin Fransa olduğunu vurguladı.
MACRON’UN DERDİ BAŞKA
Macron, trajediyi bir kenara bırakarak göç sorunuyla ilgilenen Avrupalı bakanları “göçmenlerin meydan okumasına karşı önlem almak üzere” acil toplantıya çağırdı. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada “Fransa, Manş’ın göçmen mezarlığına dönüşmesine izin vermeyecek” ifadeleri kullanıldı.
KAÇAKÇILAR CİRİT ATIYOR
Calais Belediye Başkanı Natacha Bouchart ölümlerden İngiltere hükümetini sorumlu tuttu ve Johnson’u “sorumluluklarıyla yüzleşmeye” çağırdı. Fransız hükümetinin “başarısızlığından” da yakınan Bouchart, “Johnson’ın son bir buçuk yıldır alaycı bir şekilde Fransa’yı suçlamakla yetindiğine inanıyorum” dedi. Fransız siyasetçiler İngiliz hükümetine ağır eleştiriler yöneltirken, Ulaştırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Franck Dhersin, insan kaçakçılarının İngiltere’de cirit attığını ve Londra yönetiminin buna seyirci kaldığını ifade etti.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Facia sonrası olay yerine gelen Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, olayla “doğrudan bağlantılı” olduklarından şüphelenilen 5 kaçakçının da yakalandığını belirterek, “Bu dram, gördüğümüz en büyük trajedi” dedi. Batan teknenin Almanya’dan satın alındığını ve Alman araç ruhsatına sahip olduğunu söyleyen Darmanin, “Bu uluslararası bir sorun. Belçikalı, Alman ve İngiliz dostlarımıza uluslararası düzeyde çalışan insan tacirleriyle mücadelede bize yardım etmeleri gerektiğini söylüyoruz” dedi.