Lübnan'da 30 aydır sonuçlanamayan Cumhurbaşkanlığı seçimi dün sonuçlandı.
General Mişel Avn, 128 sandalyeli mecliste düzenlenen oturumun ikinci turunda 83 vekilin oyunu alarak Lübnan'ın 13'üncü Cumhurbaşkanı seçildi. Lübnan'ın karmaşık yakın tarihinde ismi sıkça anılan Avn, Maruni Hristiyan bir aileden geliyor.
Hizbullah ve Esed rejimi Avn'ı destekliyor
Lübnan'da farklı mezheplerin ülke idaresinde eşit temsili anlaşması kapsamında cumhurbaşkanlığı Hristiyanlara, başbakanlık Sünnilere verilirken; parlamento başkanlığı Şiilere bırakılıyor. General Avn'ın Başbakanlık görevine, Sünni Saad el-Hariri'yi atayacağı açıklandı.
Hizbullah ve Beşşar Esed, 2015'in başında Avn'ın cumhurbaşkanlığını desteklediklerini açıklamıştı.
2006'da Hizbullah'la mutabakat imzaladı
General Avn'ın Hizbullah ile yakınlaşması ise 2006 yılında gerçekleşti. Avn, 2006 yılında ülkede giderek daha da güçlü hale gelen Hizbullah ile bir mutabakat zaptı imzaladı.
"En güçlü Hristiyan aktör"
Bu anlaşmayla Avn, Hizbullah ve müttefiklerinin içinde yer aldığı 8 Mart Bloku'na en güçlü Hristiyan aktör olarak dahil oldu. Mutabakat zaptı, 2006 yılında İsrail ile giriştiği savaşla Lübnan'a yıkım getiren milis gücü Hizbullah'ın elini güçlendirerek, Lübnan devletini daha da zayıflattı.
İran ve Suudi Arabistan bölgesel çekişmesinin yerel aktörler tarafından yoğun şekilde karşılık bulduğu Lübnan'da Avn, Hizbullah ile imzaladığı anlaşmayla ülkesindeki çatışmada İran-Suriye eksenine resmen katıldı.
General Mişel Avn'ın Lübnan Cumhurbaşkanlığına seçilmesi, ülkenin geleceği açısından çeşitli riskleri bünyesinde barındırıyor. 2 buçuk yıldır siyasi çalkantılarla sarsılan Lübnan'da seçimin dün başarıyla sonuçlansa da, Suriye iç savaşından en çok etkilenen ülkelerden biri olan Lübnan'ın yeni dönemde ne tip bir yol seyredeceği merak konusu.