Libya'nın başkenti Trablus'taki parlamentonun Başkan Yardımcısı Celal eş-Şuveyhidi, Zeki'nin Arap Birliği ve Türkiye'nin Libya'daki rolüne ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.
Zeki'nin UMH'nin meşruiyetine vurgu yapan ifadelerine ilişkin, "Biz bu açıklamaları memnuniyetle karşılıyoruz." diyen Şuveyhidi, UMH'ye bağlı Libya ordusunun, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milisler karşısında elde ettiği kazanımların bunda etkili olduğunu belirtti.
Bu açıklamalar UMH ve müttefiki Türkiye'nin elde ettiği zaferlerin ardından geldi
Şuveyhidi, "Elbette bu açıklamalar, UMH ve onun, -sayın Hüsam Zeki'nin de teyit ettiği gibi- meşru müttefiki olan Türkiye Cumhuriyeti'nin elde ettiği zaferlerin ardından geldi. Bu zaferler üzerine Birliğin Genel Sekreter Yardımcısı, uluslararası tanınırlığı olan iki meşru hükümet arasındaki anlaşmayı, meşruiyetini tanımış oldu." dedi.
Libyalı siyasetçi, Hafter’in Nisan 2019'da başkente yönelik başlattığı ve bir yıldan uzun süren saldırıları ile Arap Birliği'nin tutumuna dair soruyu şöyle cevapladı:
Arap Birliğinin başta Hafter'in saldırılarını izlemekle yetindiğini söyleyen Şuveyhidi, "Zira bu saldırılara ortak olan ve darbeci güçlerin başkenti ele geçireceğini hesap eden, Birlikte hakimiyet kurmuş bazı devletler, UMH lehine alınacak tüm kararları da engellediler. Elde edilen bu zaferlerin ardından şimdi, darbeyi destekleyen bu devletler sessiz durumda." dedi.
Kahire Bildirgesi, darbeci Hafter'i kurtarma girişimidir
Şuveyhidi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Hafter ve siyasi müttefiki Akile Salih'in Libya'da ateşkes öngören "Kahire Bildirgesi" isimli duyurusunu da şöyle değerlendirdi:
Libya'ya müdahale eden Türkiye değil, darbecilerin yayılmasını sağlayanlardır
Celal eş-Şuveyhidi, Türkiye'nin "Libya'nın iç işlerine müdahale ettiği" yönündeki iddialara ilişkin ise, "Öncelikle ben Türkiye hakkında 'müdahale' kelimesine karşı çıkıyorum. Çünkü Türkiye devleti bu krize zorla müdahil olmadı." diye konuştu.
Libya Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı Şuveyhidi, şöyle devam etti: