İsveç hükümeti tarihinde zorla kısırlaştırmanın yaşandığı dönem basında çıkan haberlerle yeniden gündeme geldi.
1934 ile 1976 yılları arasında planlanan öjeni projesiyle belirli bir insan türünden kurtulmak amaçlandı. Profesörler ''Toplumu 'akılsızlardan' temizlemenin bilimsel yolunun bu plan olduğunu iddia ettiler ve yüzde 90’ı kadın olan 63 bin İsveçliyi kısırlaştırdılar.
İnsanların genetik açıdan kusursuz hale getirilmesi amaçlanan bu planda insanlar sağlıklı ve sağlıksız olarak ayıklanarak kısırlaştırıldılar.
'Kimsenin konuşmaya cesaret edemediği bir sırdı'
Sundstedt ailesi geçmişlerinde bu acıyı yaşayan ailelerden biriydi ve yıllar sonra belgelerle gerçekleri ortaya çıkardılar.
Kjell Sundstedt'in annesi Stockholm'e kaçmayı ve kısırlaştırılmaktan kurtulmayı başarsa da, kız kardeşi Maj-Britt kaçmayı başaramadı.
Yapılan röportajda açıklamasında bulunan Sundstedt, ifadelerini kullandı.
Sundstedt konuya ilişkin, açıklamasında bulundu.
Maj-Britt ve erkek kardeşleri fakir oldukları için okula düzenli gitmedikleri için bu soruları cevaplayamadıklarını ifade ettiler.
"Normal zeka" eşiğinin altında puan alan ve bu nedenle "zayıf zekalı" olarak sınıflandırılan çocuklar kısırlaştırmaya maruz kaldılar.
'O kişi ben olabilirdim'
Stockholm Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Maija Runcis, bir öğrencisinin başına benzer bir olayın geldiğini ekledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Öğrencim derslerinde yeterince konsantre olamadığı için onu kısırlaştırmaya karar verdiler.
Profesör konuşmasında, ifadelerini kullandı.
Bir kişi öjeni, sosyal veya tıbbi nedenlerle rızası olmadan bile kısırlaştırılabilirdi.
Uppsala Üniversitesi'nde bilim tarihi profesörü olan Sven Widmalm, diyerek skandal ifadelere imza attı. Dönemin adalet bakanı K. G. Westman bu yasayı olarak nitelendirdi.
Profesörler bu insanlık ayıbını şu sözlerle savundular: