İsrail ordusu, Filistinlilerin 1976'dan bu yana andıkları "Toprak Günü"nün 43. yıl dönümü öncesi abluka altındaki Gazze Şeridi sınırına askeri yığınak yaptı.
Gösterilerin yapılacağı Gazze sınırının İsrail tarafında yoğun askeri hareketlilik dikkati çekiyor.
Toprak Günü öncesi, Gazze sınırının İsrail tarafında yer alan Siderot kentine yakın bir bölgedeki askeri yığınak yapıldı.
Gözdağı mı savaş hazırlığı mı?
Bölgeye çok sayıda tank ve zırhlı araç yerleştirilmesi "İsrail savaşa mı hazırlanıyor?" sorusunu akıllara getirirken, yerel basın bunu Toprak Günü öncesi Gazze'deki Filistinli gruplara "gözdağı" olarak yorumladı.
Bunun yanı sıra İsrail güçleri Gazze sınırına giden bölgelerdeki bazı yolları beton bariyerlerle trafiğe kapattı.
İsrail ordusu gökyüzüne yerleştirilen balon kameralarla 24 saat bölgeyi izlerken, Gazze sınırının sıfır noktasındaki keskin nişancı kulübelerinde de askerlerin hazır bulunduğu gözlendi.
Netanyahu: Büyük çaplı savaş son seçenek
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Gazze sınırında konuşlu İsrail askeri güçlerini ziyaret ederek bölgede incelemelerde bulundu.
Gazze sınırındaki askeri birliklere takviye gönderdiklerini vurgulayan Netanyahu, "Son günlerde, konuşlu güçlerimizin daha da güçlendirilmesi, daha fazla askeri aracın gönderilmesi ve büyük çaplı bir savaşa hazır olunması talimatını vermiştim." dedi.
"Büyük çaplı bir savaşa girmek zorunda kalmaları durumunda bundan çekinmeyecekleri" tehdidinde bulunan Netanyahu, "Diğer tüm seçenekleri tükettikten sonra bütün İsrail vatandaşları bilsin ki eğer geniş çaplı bir savaşa girmek zorunda kalırsak buna güçlü bir şekilde gireriz." diye konuştu.
"Kendimiz ve Filistinliler için farklı bir durum istiyorum"
Bölgede askeri hareketlilik artarken, Gazze'ye en yakın Yahudi yerleşim birimlerinden biri olan Nahal Oz'da günlük hayat devam ediyor.
İsrail ile Gazze arasında yaşanan gerilimden etkilendiği belirtilen Nahal Oz'un basın sözcüsü Yael Lachvani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede zaman zaman tansiyonun yükselmesi nedeniyle olumsuzluklar yaşadıklarını belirtti.
Filistinliler ile İsraillilerin yan yana yaşayabileceklerine inandığını ve savaş seçeneğinin gündeme gelmemesini dilediğini söyleyen Lachvani, "Burada sükûnet ve barış ümit ediyoruz. Kendimin, çocuklarımın ve sınırın diğer tarafındaki Filistinlilerin farklı bir duruma sahip olmasını istiyorum. Çünkü hiç kimsenin buna benzer bir güvenlik sorunu altında yaşamasına ihtiyacı yok." ifadelerini kullandı.
Toprak Günü
İsrail, 30 Mart 1976'da ülkenin kuzeyindeki Celile bölgesinde yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koydu. Bunun üzerine Filistin halkı, bu gasbı protesto için genel greve gitti ve gösteriler düzenledi.
İsrail polisi gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6'sını şehit etti, çok sayıda kişiyi yaraladı. "Toprak Günü" olarak anılan bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kaynağı olan toprak konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi olarak görülüyor.
Filistinliler, Toprak Günü'nün 42. yıl dönümü kapsamında geçen yıl 30 Mart'ta abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl gösteriler başlatmıştı.
Gazze sınırında yaklaşık bir yıldır devam eden bu gösterilerde Filistinliler, sürgün edildikleri topraklarına geri dönme ve 2006'dan bu yana Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılması taleplerini dünyaya duyurmaya çalışıyor.
İsrail askerleri ise barışçıl gösteri yapan sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.
BM Komisyonu'ndan "İsrailli suçlular yargılansın" çağrısı
Birleşmiş Milletler 2018 Gazze Protestoları Bağımsız Soruşturma Komisyonu'nun 28 Şubat'ta yayımladığı raporda, İsrail askerlerinin, abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında geçen yıl düzenlenen barışçıl "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerindeki ihlallerinin "savaş suçu" ve "insanlığa karşı suçlar" kapsamına girebileceği duyurulmuştu.
Gösterilerin başladığı 30 Mart'tan 31 Aralık 2018'e kadarki dönemi içeren raporda, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi sınırındaki gösteriler sırasında Filistinli sivillere kasten ateş açarak 189'unu şehit ettiği, 6 bin 100'nü de yaraladığı belirtilerek, gösteriye katılan Filistinlilere ateş açan İsrail askerleri hakkında acilen soruşturma başlatılması çağrısı yapılmıştı.
Şehit edilen ve yaralanan sivillerin çoğunun İsrail güvenlik güçleri için "yakın tehdit" oluşturmadığı vurgulanan raporda, ayrıca 3 bin 98 Filistinli sivilin de şarapnel parçaları, plastik mermi ve göz yaşartıcı bombalarla yaralandığı kaydedilmişti.