İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ele geçirildiğini iddia ettiği ve İran’a ait olduğunu savunduğu nükleer dosyaların ardından hedef tahtasına oturtulan Tahran’a yönelik biri siyasi diğeri ekonomik iki hamle geldi. Önceki gün ardı ardına meydana gelen gelişmeler, Tahran’a yönelik siyasi ve ekonomik kuşatma planının eyleme geçirilmesi şeklinde değerlendirildi. İran ve Hizbullah, Fas’ın açıklamalrına tepki göstererek reddetti. Hizbullah, kararın ABD, İsrail ve Suud baskısıyla alındığını belirtti. Öte yandan ABD’li üç yetkili yaptıkları açıklamayla İsrail’in İran’a yönelik bir savaşa hazırlandığı iddiasında bulundu. Tahran’a yönelik baskının ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’la yapılan nükleer anlaşmaya ilişkin nihai kararını vereceği 12 Mayıs tarihi yaklaşırken artması dikkat çekiyor.
FAS TETİĞİ ÇEKTİ
İran’a yönelik siyasi hamle dikkat çekici bir şekilde Fas’tan geldi. Fas, Lübnan merkezli Hizbullah örgütünün Batı Sahra’nın bağımsızlığını savunan Polisario cephesine silah ve siyasi destek verdiği gerekçesiyle İran’la ilişkileri kestiğini açıkladı. Fas Dışişleri Bakanlığı, “Hizbullah örgütü ile Polisario Cephesi arasındaki ilişkinin ülke güvenliğini ve istikrarını tehdit ettiği gerekçesiyle” önceki gün İran ile diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurmuştu. Fas’ın açıklamasına, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Bahreyn’den de destek gelmesi gecikmedi. Bu üç ülkeye, Haziran 2017’den bugüne sorunlu ilişkilere sahip ve ambargo altında bulunan Katar’ın da destek vermesi dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen hafta sonu Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette, Körfez ülkelerine Doha ile aralarını düzeltme talimatı vermişti.
Twitter’dan destek
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, İran’ın Arap ülkelerinin içişlerine karışmak, mezhepçilik yapmak ve teröre destek vermek suretiyle bu ülkelerde güvenliği sarsmaya çalıştığını iddia etti. BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş da Twitter hesabından açıklama yaparak, “Fas’a yönelik politikamız ve desteğimiz köklü bir tarihi mirastır. İyi günde de kötü günde de tutumumuz sabittir” ifadesini kullandı. Katar Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Fas’ın toprak bütünlüğünü korumasına tam destek verildiği kaydedildi.
ABD BASKISI ETKİLİ OLDU
İran ve Hizbullah örgütü ise Fas’ın kendilerine yönelik suçlamalarını reddeti. İran Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Bakanlık Sözcüsü Behram Kasımi, Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita’nın, “İran’ın Cezayir Büyükelçiliğinde görevli diplomatların Polisario Cephesi ile iş birliği yaptığı” yönündeki suçlamasını “gerçek dışı iddialar” olarak nitelendirdi. Hizbullah’tan yapılan yazılı açıklamada, Fas’ın, İran ile diplomatik ilişkileri kesme kararını “ABD, İsrail ve Suudi Arabistan’ın baskısıyla” alarak bu tür asılsız suçlamalarda bulunduğu iddia edildi. Açıklamada, Fas Dışişleri Bakanlığı çürük deliller sunmakla itham edilerek, İran ile ilişkileri kesmek için ikna edici deliller araması gerektiği belirtildi.
6 milyar dolar talep etti
ABD New York’ta bir federal yargıç, İran’ı dolaylı yoldan 11 Eylül 2001 saldırılarına destek olmaktan sorumlu tutarak, mağdur ailelerine 6 milyar dolar tazminat ödemesine hükmetti. Davaya ilişkin iddianamede İran’ın saldırıyı gerçekleştiren el-Kaide militanlarına teknik destek, eğitim ve planlama konularında yardımcı olduğu iddia edildi. Ne var ki 11 Eylül saldırılarına ilişkin resmi soruşturmayı yürüten komisyon raporunda İran’ın terör saldırılarına ilişkin direkt bir rolü olmadığı belirtilmişti.