Birleşmiş Milletler (BM) Suriye İnsani Yardım Koordinatörü Panos Moumtzis, Suriye'nin İdlib kentinde 18 Nisan'dan bu yana en az 36 sivilin öldürüldüğünü belirterek, "Sivillere ve sivil altyapı tesislerine yönelik bu korkunç ve anlamlamsız saldırıları ve şiddeti güçlü şekilde kınıyorum." ifadesini kullandı.
Moumtzis, yaptığı yazılı açıklamada, isim vermeden Beşşar Esed rejimi ve destekçisi yabancı terörist grupların "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" sınırları içindeki yerleşimlere düzenlediği saldırılarılara tepki gösterdi.
Bölgede son günlerde okul, pazar yerleri ve yerinden edilenlerin barındığı kamplara yönelik "yeni dalga bombardıman ve hava saldırılarının" başladığına işaret eden Moumtzis, bu saldırıların sivil halk içinde panik ve kargaşa oluşturduğuna dikkati çekti.
Moumtzis, 18 Nisan'dan bugüne kadar en az 36 sivilin yaşamını yitirdiğini, onlarca sivilin de yaralandığını aktardı.
Ölen sivillere, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" içinde yer alan, Lazkiye kırsalındaki Cisir eş Suğur ilçesinde "tanımlamayan" bir patlama sonucu ölen 17 kişinin dahil olduğunu belirten Moumtzis, patlama sonucu birkaç binanın yıkıldığını, kurtarma görevlilerinin 10 saat sonra bir kadını molozların içinden başarıyla kurtardığını ifade etti.
Moumtzis, İdlib'de şubat ayından beri artan çatışmalar nedeniyle 200'ün üzerinde sivilin hayatını kaybettiği, 120 binden fazla kişinin ise Türkiye sınırına yakın bölgelere gittiği bilgisini paylaştı.
"Sivillere ve sivil altyapı tesislerine yönelik bu korkunç ve anlamlamsız saldırıları ve şiddeti güçlü şekilde kınıyorum." ifadesini kullanan Moumtzis, bölgedeki tüm taraflara uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklanan yükümlülükleri doğrultusunda sivilleri korumak için her türlü önlemi alma çağrısında bulundu.
Moumtzis, Suriye'nin kuzeybatısında tahmini 1 milyonu çocuk olmak üzere 2,7 milyon sivilin halen insani yardıma ihtiyaç duyduğunu, bunların Türkiye'den yapılan sınır ötesi yardım operasyonlarıyla desteklendiğini kaydetti.
Ağır silahlar çekilmişti
Rejim güçleri, Türkiye ile Rusya arasında söz konusu bölgedeki ateşkesi sağlamak için 17 Eylül 2018'de Soçi'de imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor.
Astana anlaşmaları çerçevesinde Esed rejiminin garantörü olan Rusya'nın, rejim saldırılarını önleme yükümlülüğü bulunuyor. Askeri muhalifler ise Soçi mutabakatının öngördüğü bölgeden ağır silahlarını 10 Ekim 2018'de çekmişti.