"Aksa Tufanı'nı neden yaptık" başlığını taşıyan 16 sayfalık raporda, 7 Ekim'de neler yaşandığı, operasyonun neden yapıldığı ve Filistin meselesiyle bağlantısının ne olduğuna yer verildi.
İsrail'in iddialarını çürütme ve gerçekleri ortaya çıkarma amacıyla hazırlandığı bildirilen raporda, Aksa Tufanı'nın, "İsrail'in, Filistin davasını tasfiye etme, toprakları ele geçirme ve Yahudileştirme, Mescid-i Aksa ve kutsal mekanlar üzerinde tam olarak hakimiyet kurma planlarına karşı koymak için atılmış gerekli bir adım ve doğal bir tepki olduğu" belirtildi.
Doğal bir adım
Raporda, "Aksa Tufanı"nın "Gazze Şeridi'ndeki ablukanın kaldırılmasının yanı sıra, işgalden kurtulma, ulusal hakların yeniden tesisi, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkının elde edilmesi ve başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulması yolunda atılmış doğal bir adım olduğu" kaydedildi.
İsrail'in sisteminin çökmesiyle bazı aksamalar yaşanmış olabilir
Hamas'ın kurulduğu tarihten bu yana sivilleri hedef almaktan kaçındığı dile getirilen raporda, "Aksa Tufanı Operasyonu sırasında İsrail'in güvenlik ve askeri sisteminin tamamen ve hızla çökmesiyle bazı aksamalar ve Gazze ile operasyon bölgelerini birbirinden ayıran tel örgülerde geniş gedikler açılması sebebiyle kaos yaşanmış olabilir." ifadesi kullanıldı.
Hamas'ın, "Aksa Tufanı" sırasında İsrailli sivilleri hedef aldığı yönündeki suçlamalara da değinilen raporda, vurgulandı.
Kassam mensuplarının sivilleri hedef aldığı iddiası tamamen iftira
Raporda, direniş güçlerinin, Filistin halkına karşı silah taşıyanları ve İsrail askerlerini hedef aldığı, bunun da daha önce defalarca dile getirildiği aktarıldı.
ABD, Almanya, Kanada ve İngiltere...
ABD ile Avrupa ülkelerinin, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı (UAD) önünde yargılanmasına karşı çıkmasına da değinilen raporda, "özellikle ABD, Almanya, Kanada ve İngiltere'ye, eğer gerçekten adalete inanıyorlarsa, Filistin'de işlenen tüm suçların soruşturulması için yargı sürecine destek vermeleri" çağrısı yapıldı.