'Halep'te geçici ateşkes yeterli değil'

Alman Hükümet Sözcüsü Seibert, Halep'te ilan edilen geçici ateşkesin yeterli olmadığını söyledi. Seibert, "Elbette bu ateşkes takdir edilebilir, ancak bu, bizim tarafımızdan da istenen kalıcı bir ateşkesin başlangıcı olmalı" dedi

Yeni Şafak

Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Suriye'de sağlanan geçici ateşkesi, Halep kentindeki sivil halka insani yardım yapılabilmesi için yeterli görmediklerini söyledi.

Seibert, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Halep kentindeki insanların zorla dışarı çıkartılmasının da yanlış olduğunu belirterek, "Bu ateşkesin hedefi, sivil halkın Halep'ten zorla çıkartılması olamaz. Biz insani yardımın yerinde, yani Halep'in doğusunda da sağlanması ve bunun BM gözetiminde gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Suriye'de sağlanan 8 saatlik ateşkesin kalıcı hale getirilmesini istediklerini ifade eden Seibert, "Elbette bu ateşkes takdir edilebilir, ancak bu, bizim tarafımızdan da istenen kalıcı bir ateşkesin başlangıcı olmalı. Acı çeken sivil halka gerekli olan insani yardımın ulaştırılabilmesi için 8 saat hiçbir şekilde yeterli değil. Bu, mümkünse tüm Suriye için kalıcı bir ateşkesin başlangıcı olmalı." dedi.

Seibert, bugün Berlin'de Başbakan Angela Merkel'in Ukrayna Devlet Başkanı Petro Potoşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile bir araya gelerek Ukrayna krizini görüşeceğini hatırlatarak, bu toplantının ardından liderlerin Suriye krizini de ele alacağını ardından Hollande ile Merkel'in ortak basın toplantısı düzenleyeceğini belirtti.

Alman hükümetinin tutumunun değişmediğini ve Rusya'ya yönelik yaptırımlar dahil tüm seçeneklerin gündemde olduğunu belirten Seibert, bugünkü toplantıda tüm görüş ayrılıklarının açık bir şekilde ele alınacağını söyledi.

Almanya CETA'yı imzalayacak

Steffen Seibert ayrıca, Alman hükümetinin, AB ülkeleri ile Kanada arasında 27 Ekim'de imzalanması öngörülen serbest ticaret anlaşması CETA'yı kabul ettiğini de ifade ederek, "Hükümet, Almanya'nın CETA'yı imzalaması ve böylece Avrupa ile Kanada arasındaki ticari ilişkilerin derinleştirilmesi kararı aldı." dedi.

Anlaşmayla ilgili olarak bazı AB ülkelerinin hala çekinceleri bulunduğunu belirten Seibert, 27 Ekim'e kadar görüş ayrılıklarının giderilmesini ümit ettiklerini kaydetti.

Söz konusu anlaşmanın Avrupa ve Kanada'daki ekonomik gelişmelere büyük katkı sağlayacağını kaydeden Seibert, Avrupa şirketlerinin Kanada'da rahatça ihalelere katılabileceğini ve hizmet sektörü ile yatırım imkanlarına kavuşacağını, böylece iş yerlerinin korunacağını ve daha fazla istihdam yaratılacağını söyledi.

Seibert, Alman hükümetinin, AB ülkeleri ile Kanada arasında stratejik ortaklık konusunda başka bir anlaşma imzalanmasına da karar verdiğini açıklayarak, bu anlaşmanın siyasi ilişkiler ile dış politika, güvenlik, enerji, ulaşım ve sağlık konularını kapsayacağını, bu nedenle çok büyük siyasi öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Suriye'de işlenen savaş suçları

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer de, Suriye konusunda yaptığı açıklamada, bu ülkede geçen yıllar içinde çok sayıda savaş suçu işlendiğini ve bunların Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından araştırılmasının doğal olduğunu söyledi.

Schaefer, "Teoride bu mümkün, ancak pratikte gerçekleştirilmesi mümkün değil, çünkü tam da şu sırada bunun yapılmasını kesin olarak istemeyecek (BM'de) belirli ülkelerin veto hakkı var." dedi.

"Bir çok şey, yardım konvoyunu ve hastaneleri bombalayanların, aynı zamanda uluslararası alanda insan haklarınını da ihlal ettiklerine işaret ediyor." diyen Schaefer, Batılı ülkeler ile bu "çılgınlığın" durdurulması ve insani yardımın gerçekleştirilmesi konusunda tam bir görüş birliği içinde olduklarını ifade etti.

Schaefer, ilk aşamada önemli olanın, kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve siyasi görüşmelerin başlatılabilmesi olduğunu vurguladı.