Suriye'nin Halep kentinde Beşşar Esed rejiminin kuşatmasındaki muhalifler ve siviller, "kent terk ediliyor" propagandasına rağmen yerlerinde kalmaya devam ediyor.
Ülkenin kuzeyindeki Halep'in doğusunu kuşatma altında tutan rejim ve havadan yoğun biçimde bombalayan Rusya, silahlı muhalif grupların ve sivillerin kenti terk etmesi için baskılarını sürdürüyor.
Halep'te sokaktaki siviller ve silahlı muhalif grupların sözcüleri ise bu iddiaları redettti.
"Rejim ne yaparsa yapsın ben buradayım"
Halep sakinlerinden Rami Ebu Said, bombardımana rağmen Halep'i terk etmeyeceğini söyledi. Ebu Said "Burada kaderimiz ölmekse ölürüz, ölmezsek de zafere kavuşacağız inşallah." diye konuştu.
Mervan Ebu Salih, Halep'in vatanı olduğunu, vatanını bırakmayacağını ifade etti. Ebu Salih, “Burası Suriye, bizim ülkemizdir, bizim çıkmamızı istemeleri bana çok garip geliyor. Yerimizi kime bırakacağız? Vatanda ölmek şereftir." diye konuştu.
Ebu Necip de kuşatmaya ve bombardımana rağmen Halep'in özgürleşeceğini ve kuşatmanın kırılacağını dile getirdi.
Halepli Ammar Ensari ise, duygularını şu sözlerle anlattı:
Halep kuşatmasının daha önce kırıldığını ancak kentten çıkmadığını anımsatan Muhammed Şeyh el-Lütfi ise “Burası benim vatanım, gideceksem kime bırakacağım? Burayı sonuna kadar savunacağız ve Allah'tan bize zafer nasip etmesini istiyoruz. Kuşatma her ne kadar zor olursa olsun gün gelecek kırılacak." ifadelerini kullandı.
Evini, işini, ailesini ve akrabalarını bırakmayacağını belirten Ömer Latif de zaferden emin olduklarını, aynı metanet ve sebatla Halep'te kalmayı sürdüreceklerini kaydetti.
"Kullanmadıkları silah kalmadı"
Geçen haftalarda Halep'in 4 yıldır ilk defa bu kadar yoğun bombardımana maruz kaldığını hatırlatan ambulans şoförü Ebu Mecid ise “Her türlü silah kullanıldı. Ama buna rağmen biz insanları kurtarma görevimize devam edeceğiz" dedi.
Halepli Ebu Hüseyin Zarzuri ise duygularını şu ifadelerle aktardı:
“Halep bizim şehrimiz, ölene kadar çıkmayacağız. İnsani durum ne kadar kötü olursa olsun, buradayız."
Sağlık görevlisi Amir el-Mast da Halep'in kendilerine ait olduğunun altını çizerek, düşüncelerini "Bu şehir bizim şehrimizdir, kime bırakacağız? Halep'ten çıkarsak, Suriye'nin tümünde bombardıman var. Kaderde yazılandan kaçılmaz." sözleriyle özetledi.
Muhalif gruplar direniyor
Kentteki silahlı muhalif grupların en büyüğü olarak bilinen Ahrar'uş Şam'ın Genel Sözcüsü Karaali, "Kentin terkedildiği söylentileri gerçeği yansıtmıyor. Buradakilerin moralini bozma amaçlı bir rejim propagandası. Biz Halep'te kalmaya devam ediyoruz. Halep'ten yakında gelecek haberler düşmanı hiç mutlu etmeyecek." dedi.
Silahlı muhalif gruplardan Nurettin Zengi'nin komutanı Ahmet Genco, "Buradan çıkmıyoruz. Direnmeye devam edeceğiz. Rejimin ve Rusların söylediklerini dikkate almıyoruz" dedi. Genco, kentin boşaltıldığı söylentisinin bilinçli yayıldığını fakat yerlerini korumaya devam edeceklerini ifade etti. Aynı grubun siyasi ofis üyesi Bessam Hacı Mustafa da tahliye planının tuzaktan ibaret olduğunu dile getirdi.
Halep'in doğusunda rejime karşı savaşan Birinci Alay'ın üst düzey sorumlusu Yüzbaşı Ebu Ömer de Halep'ten muhalif bölgelere kesinlikle herhangi bir sivil göçü veya geçişi olmadığını açıkladı. Ebu Ömer, şu değerlendirmede bulundu:
Rusya önceki gün, kendi hava kuvvetlerinin ve Esed güçlerinin, Halep'te sivillerin tahliyesi ve silahlı grupların İdlib'e doğru şehri terk etmeleri için 20 Ekim'de TSİ 08.00-16.00 arasında "insani mola" vereceğini açıklamıştı.