İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği son askeri operasyon sırasında iki oğlunu birden yitiren Gazzeli baba Dr. Mahmud İyad, operasyonla ilgili soruşturma sonuçlarını açıklayan ve uluslararası hukuk kurallarına göre davranıldığını savunan İsrail ordusuna tepki gösterdi.
“İsrail ordusu yalan söylüyor” diyen acılı baba Dr. İyad, operasyonda, “bazı sivillerin talihsiz kayıplarıyla sonuçlanan bazı az sayıda yanlışlıklar yapıldığını” söyleyen İsrail Genelkurmay Başkan Yardımcısına “Bahsedilen küçük yanlışlıklar benim çocuklarım mıydı” diye sordu. İsrail'in en fazla satan gazetelerinden Yedioth Ahranot, harekatın tepki çeken bazı bölümleriyle ilgili soruşturmaların sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasından sonra, Gazze'den bir söyleşiye sayfalarında yer verdi. Dr. Mahmud İyad, “Genelkurmay Başkan Yardımcısı güçlü taraf olmanın sağladığı hakla yalan söylüyor. Ama, kendi taraflarında adil değiller. İsrail ordusuna işlediği suçlar için ahlaki sorumluluğu üstlenmeme ayrıcalığını veren, aynı güçtür” diye konuştu.
İsrail ordusunun 5 ayrı olaylar diziniyle, 5 ayrı ekip halinde soruşturduğu olaylardan biri, Gazze'nin Zeytun mahallesinde El-Daya ailesi üyelerinden 21 kişinin ölümü olmuştu. Soruşturma raporunda, sivillere öldürülme niyetiyle ateş açılmadığı, ancak operasyonel bir hata sonucu, yanlışlıkla bir silah deposu yerine, El-Daya ailesinin bulunduğu evin vurulduğu yer aldı. Dr. İyad ise kendi hikayesini gazeteye anlatırken, Ocak ayının 16'sında, iki oğlunun, verilen 4 saatlik insani ateşkes kesintisi uygulamasından yararlanarak, kendisini, bulunduğu Han Yunus'un varoşlarındaki çiftliğinden almayı planladıklarını anlattı. “Çocuklarım, biri 27 yaşında mühendis; diğeri 21 yaşında balıkçılık okulu öğrencisi, hayatlarını riske attılar. Öğleden sonraydı, ne bir sis vardı ne de askerlerin görüşünü engelleyen bir şey. Ne bir olay, ne bir ateş” diyen Gazzeli baba, bir arabada Han Yunus'a doğru yola koyulduklarını anlattı; aniden bağırmalar işittiklerini, askerlerin üzerlerine ateş açtıklarını ifade etti. Askerlerin boş bir evin içinde olduklarını, bağırmaları ile küfürlerini işittiklerini söyleyen Dr. Baba, açılan ateşte büyük oğlunun hemen öldüğünü, genç olanının ise o gün saat 12.30'dan Cumartesi günü ölene kadar kan kaybettiğini aktardı. “Oğlum, baba susadım, baba susadım diye bağırdı ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Askerlere seslendim, ama yapabileceğim bir şey yoktu, ben de yaralıydım” dedi. Dr. İyad, “İsrail Genelkurmay Başkanının söylediği hata bu mu?. Çocuklarım gitti. Belki onun nezdinde biz, orada burada küçük birer hataydık. Benim çocuklarımın hayatı bitti, onlar benim hazinemdi ve bir dakikada onları benden aldılar” diye devam etti. Dr. İyad, o dönemde kendisinin ve ailesinin sürekli radyo dinleyip, ateşkesin ne zaman yürürlüğe gireceğini öğrenmeye çalıştıklarını ifade ederken, “İsrail radyosuna ne zaman günlük ateşkes başlayacak diye adeta yapıştık. Ben çocuklarıma ateşkesin ortasında gelmelerini söyledim. Yani, ne başında ne sonundaydı diyemeyeceklerdi; hiçbir şey aksi gitmeyecekti. Ama iyi gitmedi ve ben iki oğlumun cesedi ile arabada, neredeyse 24 saat kaldım” diye anlattı. Dr İyad, İsrail ordusunca gerçekleştirilen soruşturma sonuçlarını kabul etmiyor ve “Orada kimse yoktu; herkes boşaltmıştı. Bizi tanımalarını engelleyen hiçbir şey yoktu. Sivillere ateş açtıklarını bile bile ateş ettiler. Ama Genelkurmay Başkan Yardımcısının aksine, benim mikrofonum yok, basın toplantısı da yapamam” dedi.
Dr. İyad, sözlerini “Onlar bu yalanlarla öldüler. Hiç kimse İsrail ordusuna yalan söylüyorsun diyemiyor. Ateş açıyorlar, öldürüyorlar ve yalan söylüyorlar” diyerek tamamladı.
Yedioth Ahranot'a olayla ilgili açıklama yapan bir ordu sözcüsü ise soruşturma sonuçlarının henüz yayımlandığını ve bu konuya ilişkin cevap vermek istemediklerini belirtip, bunun “bireysel bir durum” olduğunu söylemekle yetindi.
İSRAİLLİ İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ DE TEPKİLİ
Öte yandan, İsrailli insan hakları örgütleri de İsrail ordusunun soruşturma sonuçlarına tepki göstererek, gerçek bir soruşturmanın ancak dış mekanizmalarla gerçekleştirilebileceğini vurguladılar. İnsan hakları örgütleri B;Tselem, İnsan Hakları İçin Doktorlar, Gişa, Adalet Yurttaşlık Hakları Derneği, Yeş Din, Hamoked, İşkenceye Karşı Halk Komisyonu, Bimkom ile İnsan Hakları İçin Hahamlar örgütleri, derledikleri verilerin, “onlarca sivilin yanlışlık eseri değil, ordunun çatışmalar boyunca uyguladığı politikanın doğrudan sonucu olarak öldüğünü gösterdiğini” açıkladı. İnsan hakları örgütleri, bu nedenle Gazze'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili iddiaların dışarıdan, ordu dışı bir soruşturma mekanizması ile soruşturulmasını istediler.
Örgütlerin ortak açıklamasında, İsrail ordusunun iddia ettiği gibi büyük hatalar yapılmadıysa, İsrail'in neden Birleşmiş Milletler soruşturma ekibiyle işbirliği yapmayı reddettiği de soruldu. Güney Afrikalı Yargıç Richard Goldstone başkanlığında bir BM ekibi, hem İsrail hem de Hamas tarafından işlendiği iddia edilen ihlallerle ilgili soruşturma talebinde bulunmuştu.