Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye rejimine yönelik askeri operasyonla ilgili açıklama yaptı.
Macron, "Biz bu operasyon ile Türkler ve Rusları ayırmayı başardık. Türkler kimyasal saldırıyı kınadılar ve ardından operasyonu desteklediklerini söylediler." ifadelerini kullandı.
Macron, BFMTV ve Mediapart tarafından canlı olarak yayınlanan özel programda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Emmanuel Macron, "(Suriye'de) Askeri planda operasyonu başarıyla tamamladık ve kimyasal silah üretimi yapılan ve geliştirilen 3 merkez hedef alındı. Bir merkez ABD ve İngiliz güçleri, biri ABD ve biri de Fransız güçlerince vuruldu. (Esed rejiminin) Kimyasal kapasitesi yok edildi." diye konuştu.
"Silah üretim merkezlerini vurduk"
Operasyon öncesi ABD tarafıyla yoğun bir görüşme trafiği yaşandığını kaydeden Macron, "10 gün önce ABD Başkanı Trump askerlerini Suriye'den çekeceğini söylemişti. Amerikalıları Suriye'de kalmaya biz ikna ettik. İkincisi de harekatın sadece kimyasal silah üretim merkezleriyle sınırlı kalmasını sağladık." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Macron, Suriye krizini çözmek için Fransa'nın tüm ülkelerle konuştuğunu ve yeniden inisiyatif alacağını belirterek, "Eğer Doğu Guta'daki kimyasal saldırı ve çatışmalardaki yoğunluk artmasaydı, ben Türkiye'ye giderek Erdoğan, Putin ve Ruhani ile bir araya gelmeyi planlıyordum. Bu buluşmayı gerçekleştirmek için yeniden girişimde bulunacağım." dedi.
Emmanuel Macron, Fransa'nın Esed rejimine savaş açmadığını kaydederek, Fransa'nın düşmanının 2015'te Paris saldırılarını düzenleyen terör örgütü DEAŞ olduğunu söyledi.
Yeni Şafak uyarmıştı: Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek istiyorlar
ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye düzenlediği operasyon sonrası Yeni Şafak ve TVNET Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, "Orada dünyalar savaşı yaşanıyor. Bizi tekrar ABD'nin eline rehin verip 15 Temmuz dönemine sürüklemek istiyor olabilir bazıları. Çok dikkat edilmeli." uyarısında bulunmuştu.
Batılı orduların coğrafyamızda hiç bir zaman 'insanlığın vicdanı' olmadıklarını vurgulayan Karagül, şu ifadelere yer vermişti: