Avrupa’da ırkçı, ayrımcı ve İslam karşıtı politikaların hamisi konumuna yerleşen Fransa, Yunanistan’ın düzensiz göçmenleri Ege’de boğan, işkence uygulayan ve toplama kamplarında insanlık dışı muameleye tabi tutan uygulamalarına sahip çıktı. Skandal açıklama Fransa’nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında geldi. Darmanin, Sisam Adası’nda düzensiz göçmenler için geçen ay hizmete aldığı yeni kampı ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, “Yunan modeli diğer Avrupa ülkelerine örnek olmalı” ifadelerini kullandı. Yunanistan, düzensiz göçmenlerin mülteci başvurusu yapmalarını engelleyerek, doğrudan sınır dışı ediyor.
TAM DESTEK SÖZÜ
Darmanin, ülkesinin Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralacağı 1 Ocak 2022 tarihi ile birlikte, Yunanistan’ın düzensiz göçe karşı uygulamalarını ve sınır kontrolü çalışmalarını destekleme sözü verdi. Fransa’nın dönem başkanlığında göç meselesine ilişkin “daha spesifik öneriler” getirmeyi planlaması gerektiğini belirten Fransız bakan, Atina’nın sadece kendi sınırlarını değil, Avrupa’nın sınırlarını da koruduğunu savundu.
NAZİ TOPLAMA KAMPLARI KURDU
Yunanistan’ın Sisam’da açtığı göçmen kontrol merkezi, gözetleme kuleleri ve dikenli tellerle ile adeta Nazi dönemi toplama kamplarını andırıyor. Birçok uluslararası sivil toplum kuruluşu, Atina’yı kurduğu kamplar ile uluslararası anlaşmalara aykırı adım atmakla suçluyor.
EGE’DE ÖLÜME İTİYOR
Yunan güçlerin Ege’de düzensiz göçmenlere ait botları ölüme iten birçok saldırısı uluslararası medya tarafından görüntülendi. 2015 yılında Ege’de can veren Aylan bebek de bu politikanın kurbanları arasındaydı. Geçen hafta Avrupa Komisyonu, Yunanistan hakkında göçmenlere yönelik kötü muameleden soruşturma açılmasını istemişti. Dün de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Atina’nın sığınmacıları Türkiye’ye “geri itme” gibi insan hakları ihlallerine ilişkin sağlam kanıtlar edindiklerini açıkladı.
Türkiye sınırına muhafız yığıyor
Paris’in kurşun askeri olacak
Yunanistan’ın, Fransa’nın Afrika’da askeri müdahale politikasının maşası rolünü kabul ettiği ortaya çıktı. Atina ile Paris arasında imzalanan anlaşmanın basit şekliyle askeri iş birliği ve stratejik ortaklıkla sınırlı kalmayarak, “Ortak menfaatlerin desteklenmesi için Sahel’de Fransız idaresindeki ortak birliklere ya da ortak operasyon alanlarına katılma” kapsamını da içerdiği kaydedildi.