Filistinli ailenin dramı: 66 yıldır sürgünde

80 yaşındaki Name Ahmed 14 yaşındayken ailecek Filistin’in Safed Köyü’nden Golan’a göç etmek zorunda kaldı. Çünkü Siyonist çeteler köyleri basarak Filistinlileri katlediyordu. 1967’deki Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra Şam’a taşındılar. 2015’te ise bu kez kızıyla Türkiye’ye sığındı. Ahmed’in Sednaya Hapishanesi’ne götürülen eşi ve oğlu ise katledildi.

Rabia Şenol
55 yaşındaki Wilad Ahmed de annesi Name Ahmed gibi yıllarca sürgün çilesi çekti.

Suriye’deki Baas rejimi sadece muhaliflere değil Filistinlilere de İsrail’i aratmayacak zulümler uygulamasıyla biliniyordu. 2015’te Türkiye’ye sığınan Filistinli Ahmed ailesi bunlardan birisi. Şimdiye kadar 3 kez evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyleyen 80 yaşındaki Name Ahmed, yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı. Filistin’nin kuzeydoğusunda bulunan Safed Köyü’nden 14 yaşında göç etmek zorunda kalan Ahmed, “Siyonist çeteler köyümüzü basarak insanları öldürmeye başladı. Bölgeyi boşaltmadığımız takdirde hepimizi öldüreceklerini anonsla söylüyorlardı. Evimize gelip bizi zorla dışarı attılar. Gözümüzün önünde insanları öldürüyorlardı. Çok zor günler geçirdik” dedi.

İKİNCİ GÖÇ YERMUK KAMPI’NA

Evlerini terk edip Golan Tepeleri’ne ulaşana dek yürüdüklerini ifade eden Ahmed, “Oradaki kamplarda çadırlar kurduk. Haziran 1967'deki Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra daha güvenli bir yere sığınmaya karar verdik. Bu mecbur bırakıldığımız ikinci yolculuktu. Ailem ve ben, kişisel eşyalarımızı, battaniyelerimizi ve bazı mutfak eşyalarımızı taşıyarak bir kamyonla Şam'a gitmek üzere Golan'dan ayrıldık. Ardından Yermuk Kampı’na sığındık. Burada bir hayat kurmaya çalıştık, kendi ellerimizle ev inşa ettik. Suriye’ye göç ettiğimizde çok daha fazla zulüm ve işkenceyle karşılaştık” şeklinde konuştu.

ÖLDÜKLERİNİ DEVRİMDEN SONRA ÖĞRENDİ

Suriye’ye göç ettiği günlerde zorlu günler yaşadığını ifade eden Ahmed, “Hayatımız sürgünde geçti. Göç ettiğimiz hiçbir yerde barınamadık. Büyük oğlum savaşın başında şehit oldu, ardından önce beni ve kızımı tutukladılar. Sednaya Hapishanesi’nde yaklaşık 5 ay tutuklu kaldık. Orada üzerimizde sigaralar söndürdüler, görmediğimiz işkence kalmadı. Eşim rejimin görevlilerine yüksek miktarda fidye ödeyerek bizi kurtardı. Hayatımın en kötü 5 ayını yaşadığımı düşünürken, Suriye rejimi bu kez oğlumu ve eşimi tutukladı. Senelerce Sednaya’da hapsedilen eşim ve çocuğumun Suriye’nin özgürleşmesinden sonra şehit olduklarını öğrendik. Rejim bize yaşamayı da çok gördü” ifadelerini kullandı.

BURADA HUZURLUYUZ

2015 yılında Türkiye’ye göç ettiklerini dile getiren Ahmed, Türkiye’de güvende olduklarını belirterek, “Suriye’de zulüm, baskı ve işkencelere maruz kaldığımız için insan muamelesi görmüyorduk. Yaşadığımız onca acının ardından Suriye’de kalmak istemedik ve Türkiye’ye göç etmeye karar verdik. Türkiye’den Allah razı olsun. Üçüncü göç yolculuğumuzda bizleri kabul etti. Türkiye’de kendimizi mutlu ve güvende hissediyoruz. Şu zamana kadar olumsuz hiçbir şey yaşamadık, tam tersi Türk halkı Filistinli olduğumuz için bizlere çok kıymet verdi” dedi.

FILISTINLIYIZ DIYE ZULMETTILER

Sednaya’da çok ağır işkencelere maruz kaldıkları için kızının psikolojisinin bozulduğunu vurgulayan Ahmed, “Kızımın Suriye kelimesini duymaya dahi tahammülü yok. Rejim evimi yıktı, eşimi ve çocuklarımı öldürdü. Sadece Filistinli olduğumuz için bize zulmettiler. Ben ve ailem Suriye'de çok fazla haksızlık yaşadık. Filistin eninde sonunda özgürleşecek ve biz vatanımıza sağ salim döneceğiz ama bizim suçumuz ne. Dünyadan Filistin halkına adalet getirmesini istiyoruz. Bizim acılarımızı duymayan, görmeyen bir dünya var” değerlendirmesi yaptı.