Gazze’de 33 bin Filistinliyi katlederek tarihin en kanlı soykırımlarından birine imza atan İsrail’i eleştirmek, Batılı ülkelerde suç haline geldi. Fikir özgürlüğü söylemlerini en çok dillendiren Avusturya, Fransa, Almanya ve ABD’de, Filistinlilere destek verenler, terör propagandası yapmakla suçlanıyor.
2 YIL HAPİS
Avusturyalı aktivist Michael Pröbsting, İsrail’in Gazze’ye aralıksız sürdürdüğü saldırıların protesto edildiği gösterilerde yaptığı konuşma nedeniyle "terörü övmek ve desteklemek" suçlamasıyla hakim karşısına çıkacak. 7 Ekim sonrasında Avusturya’nın birçok kentinde İsrail karşıtı protestolarında konuşmacı olduğunu belirten Pröbsting, "Savcılık, 'Filistin direnişi destekleme' ifadesini 'terörü desteklemek' anlamına geldiği iddiasında bulunuyor" diye konuştu. Pröbsting, 2 Mayıs’ta görülecek davada suçsuz bulunmayı temenni ettiğini ancak kaybetmesi durumunda 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğinin altını çizdi.
ALMAN MEDYASI SUSTURMAYA ÇALIŞIYOR
Almanya'da da İsrail ürünlerine boykot çağrısı yapan sunucu Helen Fares işten kovuldu. Güney Batı Alman Radyo Televizyon Kurumundan (SWR) yapılan açıklamada, Fares'in, sosyal medya hesabında İsrail ürünlerini boykot etmek için üretilen bir uygulamanın kullanımını paylaşması nedeniyle görevine son verildiği ifade edildi. Görevine son verilen Helen Fares ise Instagram hesabından yaptığı açıklamada, "Alman medyası Filistin için konuşan tüm sesleri susturmaya çalışıyor. Bu yüzden daha fazla ve daha yüksek sesle konuşmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
MACRON SAVAŞ AÇTI
Fransa'da eski cumhurbaşkanı aday adayı ve siyasetçi Anasse Kazib, Filistin'i destekleyen sosyal medya paylaşımları nedeniyle karakola çağrıldığını belirtti. Kazib, X hesabından yaptığı açıklamada, "terör propagandası" gerekçesiyle açılan soruşturma kapsamında Ekim 2023'te Filistin ile dayanışma amacıyla yaptığı paylaşımlar nedeniyle karakola çağrıldığını, 6 Nisan'da öğrendiğini ifade etti. Fransız siyasetçi, Emmanuel Macron'un, terörle mücadele adı altında ülkesinde Gazze'deki soykırıma tepki gösterenlere savaş açtığını vurguladı. Kazib, Revolution Permanente (Kalıcı Devrim) partili bir diğer aktivistin de kendisiyle benzer gerekçelerle ve aynı gün karakola çağrıldığını belirtti.
ÖĞRENCİLER SOKAĞA ATILDI
Katliamın baş destekleyicisi ABD de Filistin yanlısı sesleri susturmak için tüm organlarını seferber etmiş durumda. Son olarak Columbia Üniversitesi'nde öğrenim gören 4 öğrencinin, kampüste Filistin’e destek gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle kayıtları donduruldu. Öğrenciler kaldıkları yurtlardan da atıldı. Öğrenciler İsrail’in Şifa Hastanesi’nde gerçekleştirdiği katliamı protesto eden bir etkinliğe katılmışlardı.
Katliam tarihi belirlenmiş
İşgalci İsrail, Gazze'nin güneyinde 1.5 milyondan fazla sivilin sığındığı Refah bölgesine saldırının tarihini belirledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’deki esirlerin serbest bırakılması ve “Hamas’a karşı zaferi” amaçladıklarını belirterek bunun için de Refah’a saldırının gerekli olduğunu öne sürdü. Netanyahu, “Bu olacak, bir tarih var” ifadelerine yer verdi. Yüz ölçümü 60 kilometrekare olan Refah'ta İsrail'in altı aydır devam eden bombardımanları yüzünden Gazze'nin çeşitli noktalarından gelen 1.5 milyon sivil savunmasız olarak kamp ve çadırlarda yaşıyor. Netanyahu, 9 Şubat'ta yaptığı açıklamada, orduya Refah'a yönelik saldırıya hazır olma talimatı verdiğini söylemişti. Buna karşılık bölgede büyük bir sivil yoğunluğun olması nedeniyle operasyon başlatılması halinde büyük bir katliam olacağı uyarıları yapılıyor.