Trump'ın evine yapılan FBI baskını ülkede tartışılmaya devam ederken olayın örgüsüyle ilgili detaylar da çıkmaya başladı.
Haberde, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Adalet Bakanlığı yetkililerine, görüşme sırasında söz konusu belgelerin Trump yerleşkesinde nerelerde muhafaza edildiğinin gösterildiği, buradan alınan belgelerle Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresinin kayıp belgeler üzerine açtığı cezai soruşturmayı Adalet Bakanlığına havale ettiği belirtildi.
Daha sonra federal yetkililerin, haziranda el konulan belgelere ve en az bir tanığa dayanarak, Trump’ın malikanesinde hâlâ potansiyel olarak gizli devlet belgelerinin kaldığına dair gelişen kanıtlardan hareketle 'arama kararı' çıkararak hafta başında baskın düzenledikleri yazıldı.
Trump sözcüsü Taylor Budowich, CNN'e, hazirandaki büyük jüri mahkeme celbi hakkındaki sorulara yanıt verirken "Pazartesi günü Başkan Trump'ın evine yapılan eşi benzeri görülmemiş ve kesinlikle gereksiz baskın, Biden Yönetimi'ne bağlı, silah olarak kullanılan Adalet Bakanlığı’nın Trump’a, personeline ve destekçilerine karşı en son ve korkunç düşmanlık eylemiydi.” ifadesini kullandı.
Trump: Bakın, neye ihtiyacınız varsa bilelim
Hazirandaki celp ve taraflar arasındaki buluşma hakkında detaylı bilgi veren “Just the News” sitesi de o tarihlerde gizli tutulan büyük jüri celbinin ulaşmasından sonra malikanesine gelen yetkilileri Trump'ın avukatlarıyla birlikte gönüllü olarak gezdirdiğini ve istenilen belgeleri teslim ettiğini yazdı.
Görgü tanıklarından hareketle Trump’ın evine gelen yetkililere "Bakın, neye ihtiyacınız varsa bilelim." dediği belirtilen haberde, onların talebi üzerine özel eşyalarının bulunduğu yaklaşık 2 metre yükseklikte ve 3 metre genişlikteki kasayı da aramalarına izin verdiği ve bu doğrultuda daha sonra gelen ek talebe binaen kasanın ek kilitle kapatılarak gözetleme kamerası altında kalmasını kabul ettiği aktarıldı.
George Washington Üniversitesi Hukuk Profesörü Jonathan Turley, Fox News’e yaptığı açıklamada, “Detayları öğrendikçe işler karışıyor. Bu açıklamalara göre Trump 'tam iş birliği' yapmış. Bütün bunlar, baskın için 40 FBI ajanının gönderilmesine gerek olmadığını gösteriyor. Acaba bu olanları FBI baskınına izin veren mahkeme yargıcına ilettiler mi?” diye sordu.
Haberde, Trump’ın aylar öncesinden, Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresi yetkililerinin talebi üzerine, Beyaz Saray’dan taşındığı sırada yanlışlıkla Mar-a-Lago’ya gönderildiğini söylediği 15 kutuyu geri teslim ettiği hatırlatılara, yetkililerin malikanede hâlâ gizli belge kaldığı şüphesiyle mayıs sonunda celp çıkardığı ve 3 Haziran’da da Mar-a-Lago’yu ziyaret ettiği aktarıldı.
Trump’ın kısa süreliğine yetkililere gönüllü olarak eşlik ederek yardımcı olduğu 3 Haziran’daki Mar-a-Lago ziyaretinden sonra ise yetkililerle arasında başka bir temas olmadığı öne sürüldü.
Haberde, yetkililerin, pazartesi yapılan FBI baskınına izin veren ABD Sulh Mahkemesi Hakimi Bruce Reinhart’ın tüm bu detaylardan haberinin olup olmadığı konusunda yorum yapmadığı, 5 Ağustos’ta alınan arama izninden sonra Trump’ın şehir dışında olduğu bir günün beklenerek evine baskın yapıldığı kaydedildi.
Trump'ın evine yapılan FBI baskını
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Florida’da bulunan Mar-a-Lago malikanesinin 8 Ağustos sabahı Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarınca arandığını duyurmuştu.
Trump, yazılı açıklamasında, "Florida, Palm Beach'teki güzel evim Mar-a-Lago su anda kuşatma altında, büyük bir FBI ajanı grubu tarafından baskın yapılıp işgal edildi, bu milletimiz için karanlık bir zamandır. Daha önce hiçbir ABD Başkanı'nın başına böyle bir şey gelmedi." ifadesini kullanmıştı.
Daha sonra ABD basınına yansıyan haberlerde, FBI aramasının, Trump'ın Beyaz Saray'daki görevi sırasında Florida'daki ikametgahına gizli kayıtları alıp almadığına ilişkin bir soruşturmayla ilgili olduğu açıklanmıştı.
Yaklaşık 40 FBI ajanının 9 saatten fazla süren araması sonucunda Mar-a-Lago’dan 12 kutu kanıt toplandığı haberlere yansımıştı.