Esed’in baldızı Şam’a döndü

Suriye’de Esed rejimine muhalif oldukları için yıllardır ülke dışında yaşamak zorunda kalanlar, devrimden sonra vatanlarına geri dönüyor.

Rabia Şenol Neslihan Önder
Neslihan Önder, Majd Jadaan, Rabia Şenol.

Suriye’de Esed rejimine muhalif oldukları için yıllardır ülke dışında yaşamak zorunda kalanlar, devrimden sonra vatanlarına geri dönüyor. Onlardan biri de Beşşar Esed’in kardeşi, büyük katliamlar ve uyuşturucu ticaretinin başındaki isim olan Mahir Esed’in baldızı Majd Jadaan. 17 yıldır vatanına hasret yaşayan Jadaan, rejimin devrilmesiyle vatan toprağına kavuştu. Kız kardeşinin Maher Esed ile yıllar önce boşandığını söyleyen Majd Jadaan, “Onlarla akraba olmak bizim tercihimiz değildi. Yaptıkları zulmü gözlerimizle gördük. Suriyelilerin kaynaklarını sömürdüler, hayatlarını çaldılar. Ne yazık ki Maher’i de kız kardeşim insan sandı ancak hayvan bile değildi” dedi.

İÇİMDE ZEYTİN AĞAÇLARI YEŞERDİ

Yıllardır vatanına hasret yaşayan Majd Jadaan, Baas rejimin düşmesiyle geri döndü. Jadaan, başkent Şam’da büyük bir coşkuyla karşılandı. Devrim marşları eşliğinde dostlarıyla buluşan Jadaan, gözyaşlarına hakim olamadı. Esed ailesiyle olan bağlarına rağmen muhalif kimliğiyle ön plana çıkan Jadaan, Yeni Şafak’a konuştu.

Jadaan, “17 buçuk yıl 11 gün boyunca vatanıma hasret kaldım. Bugün vatanıma dönmeden önce çorak bir çöldüm. Şam’a girdiğim, babamın evine girdiğim ilk anda içimde zeytin ağaçlarının, yasemin çiçeklerinin yeşerdiğini hissettim. Adeta yeniden doğdum” diye kaydetti.

ESED AİLESİNDEN KURTULDUĞUMUZ İÇİN MUTLUYUM

Başından bu yana Esed rejimine karşı Suriye halkının yanında olduğunu anlatan Jadaan, “Çünkü insanlara karşı çok fazla suç işlediler. Suriye’nin doğal kaynaklarını yolsuzluk ve dolandırıcılıkla kendi faydaları için kullanıyorlardı. Şu an Suriye’nin Esed ailesininden kurtulduğu için çok mutluyum” dedi.

14 YIL SÜRDÜ AMA BAŞARDIK

“Ülkeyi 60 sene yönettiler ve bu büyük bir kabustu” diye konuşan Jadaan, “İnsanlar korku içinde yaşıyorlardı, sesleri çıkmıyordu ve sefalet içindeydiler. Ve her zaman akıllarında özgür olma fikri vardı. Arap baharı başladığında bu, Suriye halkının devrimi başlatması için bir örnek oldu. Barışçıl gösteriler yaptılar. Tek istedikleri özgür seçim yapmaktı. Rejimin değişmesini istememişlerdi. Ne yazık ki diktatör, insanları öldürmeye başladılar. İlk anlarda Deraa’da 3 kişinin öldürülmesiyle bu yolun kanlı olacağını anlamıştık. Ama bu kadar dip, korkunç, zalim ve çirkin olacağını beklemiyorduk. Bu yaşananlar tahminlerimizin de çok ötesindeydi. Kaç kişinin öldürüldüğünü bilemiyoruz bile. 2013’te rejim zaten bitmişti ancak ne yazık ki İran ve Rusya rejimi destek gönderdi. Muhalifler yıllarca silahları olmadan mücadele etti. Ama savaşmaya ve ülkemize, özgürlüğümüze ve onurumuza inanmaya devam ettik. Allah’a şükür 14 yıl sürdü ama başardık” ifadelerini kullandı.

EVLİLİĞE MANİ OLAMADIK

Kız kardeşinin Maher Esed ile evli olmasını bir talihsizlik olarak nitelendiren Majd Jadaan, evliliğin yıllar önce bittiğini belirtti. Jadaan, kardeşi Manal’ın Maher Esed ile evlenmesine aile olarak da karşı çıktıklarını söyleyerek, “Bu evlilik olmadan önce durdurmak için çok şey yaptık ama başarılı olamadık. Bu bir nasipti ve oldu. Geriye gidip değiştiremeyiz. Kardeşim Manal Jadaan, Maher Esed’den yıllar önce ayrıldı. O, katliamları, kanlı işleri, esirlere işkenceleri hiçbir zaman kabul etmedi. Bir insan olarak, ne yazık ki hayvan bile olmayan biri ile evliydi. Kız kardeşim de Suriye’nin özgürlüğünü, halkını ve yeniden inşasını destekliyor. Çünkü biz aile olarak her zaman insanların yanındaydık. Babam yıllar önce insan hakları ihlalleriyle ilgili raporlar hazırlardı. Hafız Esed’in Golan’ı nasıl sattığını, İngiltere’ye gidip nasıl 3 hafta ortadan kaybolduğunu ve dönüp geldiğinde Cumhurbaşkanı olduğunu anlatırdı. Ülkeyi nasıl korku ve istihbarat rejimine dönüştürdüğünü anlatırdı. Ben de o raporları okur ve bazı şeyleri anlardım. 1982’de Hama’da 50 bin insanı soğuk kanlılıkla nasıl öldürdüklerini gördüm” şeklinde konuştu.

BABASINDAN BETER ÇIKTI

Eli kanlı Hafız Esed’in ardından başa gelen Beşşar için ilk etapta umutlandıklarını dile getiren Jadaan, “Çünkü gençti, eğitimliydi. İngiltere’de modern bir eğitim almıştı. Suriye’yi babasından daha çok seveceğini sanmıştık. Ne yazık ki babasından daha beter çıktı” dedi.

GELİN SURİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDELİM

Türk halkına da bir mesajı olduğunu ifade eden Jadaan, sözlerini şöyle sürdürdü; “Türk halkına teşekkür etmek istiyorum. Onlar, Suriyeliler için çok fazla onurlu işe imza attılar. 4 milyon Suriyeliye kapı açtınız. Onlara çalışma, hayat, güvenli bir gökyüzü ve yer verdiniz. Bir Suriye vatandaşı olarak minnettarım ve çok teşekkür ediyorum. Şimdi Türk hükümetinin partnerimiz olmasını, ülkeyi yeniden inşa etme sürecinde ve hayal ettiğimiz Suriye’ye kavuşmak için bize yardımcı olmasını istiyorum. Türkiye’yi 20 yıl önce ziyaret etmiştim ve ne kadar geliştiğini, modernleştiğini, endüstri ve teknolojik anlamda ne kadar ilerlediğini o tarihte bile görmüştüm. Türklere ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hayranım. Siz bizim özgürlüğümüzü kazanmamız için yardımcı oldunuz, şimdi de lütfen partnerimiz olun. El ele çalışalım ve bu mübarek toprakları yeniden inşa edelim.”