Teröristler önceki akşam Ramuse'de konvoya saldırmış, 14 kişiyi katletmiş, 800 kişiyi de rehin almıştı. Rehineler mezhepçi barbarların 5 saatlik soygunu sonrası kuşatma bölgesine geri gönderilmişti.
Türk Dışişleri, bölgeden tahliyelerin sürmesi için diplomatik temaslara yeniden hız verdi. Rusya, Esed, İran ve muhalifler arasında son bir haftada 3. uzlaşmanın an meselesi olduğu belirtiliyor. Anlaşmanın bir kez daha sağlanması halinde Halep'ten İdlib'e yolculuklar kaldığı yerden devam edecek. Şu ana kadar 7 tahliye konvoyuyla 7 bin 500 sivil ve muhalif savaşçı, Türkiye sınırındaki İdlib'e taşındı.
Oradan çıkmamız mucize
Suriye'de Beşşar Esed rejimi ordusu ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların kuşatmasındaki doğu Halep'ten yaralı kurtulan Suphi Assef, 'kadim' kenti yaşadıkları acılarla geride bırakmanın hüznünü yaşıyor. Kuşatmanın sürdüğü Halep'ten, bacağının iki yerinden vurulduktan sonra yaralı kurtulan Assef, ailesi ile İdlib'teki Kah çadır kentine getirildi. Perşembe günkü tahliye işlemiyle bölgeden kurtarılan Assef, “Otobüslerle ailem ve eşimin ailesiyle geldik. Bulunduğumuz bölgede kan ve gözyaşından başka birşey yoktu. Halep'te Esed, insanları istediği gibi öldürüyor. Esed rejimi ve rejim yanlısı yabancı terörist gruplar üzerimizde her türlü silahı denediler. Aklınıza hangi silah geliyorsa onu bizim gibi masum insanların üzerinde denediler. Bizim oradan çıkmamız bir mucize, bizi Allah kurtardı. Ben dışarıdayken terörist gruplar tarafından ayağımın iki yerinden vuruldum” dedi. Kendileri tahliye olurken İran destekli terörist grupların ayak ayak üstüne atmış kahve içerek güldüğünü dile getiren Assef, sadece memleketlerinden değil, ölümden de kaçtıklarını vurguladı.
Geri döneceğiz
Doğu Halep'ten tahliye edilen binlerce sivilden geriye duvarlara yazdıkları 'geri döneceğiz' sözleri kaldı. Giderken evlerinin duvarlarında 'Esed gidecek. Biz kısa süre sonra döneceğiz', 'Halep seni seviyoruz', 'Halep özgürdür', 'Biz isteyerek değil, zorla çıktık' diye yazan Haleplilerden Ebu Hamza, getirildiği İdlib'de yaptığı açıklamada, “Kuşatma altındaydık. Zorla çıkartıldık. Halep'i savaş uçaklarıyla bombaladılar. Yemek yoktu. İçecek de yoktu. Havan toplarıyla her gün rejim bize saldırıyordu. Ailelerimizi, çocuklarımızı kaybettik. Allah'ın izniyle geri döneceğiz” dedi. Sükkeri semtinden gelen Um Şefik ise “Eşimin tedaviye ihtiyacı vardı. Onun çıkması lazımdı. Evimiz her gün bombalanıyordu. Bu evde nasıl kalabilirdim?” derken, kuşatmadan çıkabilen medya aktivisti Ebu Velid Halebi de “Şimdi Halep'in kuzey kırsalına yöneleceğiz ve Halep'i inşallah tekrar fethedeceğiz. Halep'te kuşatılmış bölgeden hastaların ve yaralıların çıkmasını sağlayan herkese teşekkür ediyoruz. Ayrıca Türkiye hükümetine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum” diye konuştu.