Çalışmada, düşük ve orta gelirli 135 ülkedeki yaklaşık 4,4 milyon kişinin güvenilir içme suyuna erişemediği saptandı. Güvenilir içme suyuna erişemeyenlerin sayısının 2020'de 2 milyondan fazla olduğu belirtilen çalışmada, 2024'te bu sayının iki katına çıktığı belirlendi.
Çalışmada, dünya genelindeki mevcut politika ve uygulamaların, yeni su altyapısı inşa edilmesiyle erişilebilirliği artırmaya odaklandığı ancak su hizmetinin suya erişimden "daha fazlası" olduğu vurgulandı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) Su ve Sanitasyon Hakkı Bildirgesi'ne göre su hizmetlerinin ayrımcılık yapılmadan sağlanması, güvenli, yakın mesafede ve ekonomik olması gerektiğine işaret edilen çalışmada, Afrika ve Asya'nın kırsal ve seyrek nüfuslu bölgelerinde bunu sağlamanın "maliyetli ve zorlayıcı" olduğu belirtildi.
Aşırı su kullanılmasına dikkat çekildi
Çalışmada, yüksek sıcaklıklar ve mevsimsel yağışların güvenilir içme suyuna ulaşımı olumsuz etkilediği kaydedilirken yerel su kaynaklarının kirlenmesi veya aşırı kullanılması nedeniyle suyun uzak kaynaklardan şehir merkezine taşınmasının da maliyetleri artırdığı aktarıldı.
Çalışmada ayrıca su hizmetleri alanında yapılacak yatırımlarda maliyetin ve eşitsizliklerin göz önüne alınması gerektiğine dikkat çekildi.
BM Genel Kurulu, 28 Temmuz 2010'da Bolivya'nın girişimiyle Su ve Sanitasyon Hakkını kabul etmiş, temiz ve güvenilir içme suyuna ve sanitasyona erişimi insan hakkı olarak tanımıştı.