4 yılı aşkın süredir Esed rejiminin kuşatması altında adeta yeni bir Srebrenitsa katliamının yaşandığı Doğu Guta, toplu mezara dönüşmek üzere. Rejimin ilk olarak 2013 yılında bölgede ayrım gözetmeksizin kimyasal sarin gazı saldırılarında bulunduğu bölgede, çocuklar başta olmak üzere yüzlerce insan hayatını kaybetti. Hava bombardımanına rağmen Esed rejiminin tam kontrol sağlayamadığı bölgeye, Rus uçakları ve Rus paralı askerleri de saldırılarını sürdürüyor. Yeni Şafak’ın edindiği bilgilere göre Halep ve Deyr Ez Zor’da görev yapan rejim milislerinden oluşan 200 araçlık bir konvoy Şam yoluna doğru çıktı.
YÜZLERCE KİŞİ ÖLÜM DÖŞEĞİNDE
Rejimin karadan bir saldırı başlatacağı ifade edilirken, tıbbi yetersizlik nedeniyle 300’den fazla kişinin ölüm döşeğinde olduğu belirtiliyor. Doğu Guta’da yaşanan katliamların büyümesinin Halep’ten daha trajik bir sonuca sebep olabileceği belirtiliyor. Sivillerin tahliyesine yol açan siyasi bir anlaşmanın sağlanmaması halinde modern Suriye tarihine kara bir leke olarak geçecek.
ÇIĞLIĞA DÜNYA SESSİZ
Savaşın en şiddetli dönemlerinde sürekli saldırılara maruz kalan Doğu Guta, 2013 yılında Esed rejiminin sarin gazı saldırısına uğradı. Bu saldırı sonucu bölgede çocuklar dahil olmak üzere yüzlerce insan yaşamını yitirdi. Uluslararası camia Doğu Guta’nın çığlığına kör ve sağır kalırken, Rusya’nın vetosu nedeniyle BM’den herhangi bir karar çıkmadı. Yeni Şafak’ın ulaştığı yerel kaynaklar, ambargo altında bulunan bölgelerdeki sivillere yönelik yoğun bombardıman ve derin bir insani krizin ardından muhaliflerin teslim olmaya zorlandığını söylüyor. Esed rejiminin Humus, Hama, Halep ve birçok yerde uyguladığı ‘açlıkla terbiye’ girişiminin Doğu Guta’da da ağır bir şekilde yaşanması dikkat çekiyor.
Rusya Esed’i savundu
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Şam kırsalındaki Doğu Guta’da yaşanan gelişmelerden silahlı muhalifleri destekleyen ülkelerin sorumlu olduğunu iddia etti. Basın toplantısında gazetecilerin Doğu Guta’da yaşanan sivil can kayıpları hakkında Moskova’ya yöneltilen suçlamalarla ilgili sorularını yanıtlayan Peskov, “Doğu Guta’daki durumdan bu bölgede bulunan teröristleri destekleyenler sorumlu. Ne Rusya, ne Suriye, ne de İran bu ülkeler grubuna giriyor. Zira bu üç ülke, Suriye’deki teröristlerle sahada amansız bir mücadele veriyor” dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise BM Güvenlik Konseyi’ne getirilen Suriye tasarısının muhalifleri aklayarak yaşanan herşeyden Esed rejimini sorumlulu tutumayı amaçladığını ileri sürdü. Öte yandan Rusya’nın geliştirdiği iki adet 5’nci nesil Su-57 avcı uçaklarını Suriye’nin Lazkiye kentindeki Hımeymim üssüne konuşlandırdı. Su-57’ler, önceki nesillerdeki avcı uçaklarına kıyasla havada daha uzun süre kalabilecek ve uzun menzillerde muharebe görevlerini yerine getirme imkanına sahip. Uçağın yeni motoru sayesinde füzelerden kaçma ve etkili hava muharebe yetenekleri olduğu belirtiliyor.