Dışişleri Bakanlığı: AB'nin kararını kınıyor çağrılarını reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı, AB Dış İlişkiler Konseyi'nin kabul ettiği kararlar hakkında resmi sitesinden yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, "AB Dış İlişkiler Konseyi’nin Suriye ve Doğu Akdeniz kararları ve ülkemize yaptığı çağrıları, tümüyle reddediyor ve kınıyoruz" ifadeleri yer aldı.

Dışişleri Bakalığı'ndan yazılı açıklama yapıldı.

Dışişleri Bakanlığı AB Dış İlişkiler Konseyi'nin kabul ettiği kararlar hakkında resmi sitesinden açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Reddediyor ve kınıyoruz

"Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi’nin (DİK) bugün (14 Ekim) Lüksemburg’da yapılan toplantısında, “Kuzeydoğu Suriye” ve “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Yürütmekte Olduğu Faaliyetler” başlıkları altında kabul ettiği kararları ve ülkemize yönelik yaptığı çağrıları tümüyle reddediyor ve kınıyoruz.

Teröristlerin katlettiği 18 sivile sessiz kaldılar

PKK’nın bir uzantısı olan PYD/YPG terör örgütünün ülkemizin ulusal güvenliği ile Suriye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğine yönelik tehdit ve saldırıları karşısında, AB’nin terör unsurlarını koruyucu bir yaklaşım sergilemesi kabul edilemez. AB Konseyi’nin bu konudaki kararında, bazı AB üyelerinin de destek verdiği PYD/YPG terörizminin, son iki günde ülkemizde aralarında bir bebeğin de bulunduğu 18 masum sivili katletmesine sessiz kalmasının da bu çarpık yaklaşımın bir tezahürü olduğunu değerlendiriyoruz.

Türkiye’nin defaatle dile getirdiği üzere, DEAŞ terörüyle mücadele kisvesi altında bir diğer terör örgütünün ayrılıkçı gündemine hizmet eden AB’yi ve bu örgüte destek veren AB üyesi ülkeleri, bugünkü sonuca ulaşılmasındaki sorumlulukları bağlamında özeleştiri yapmaya ve izana davet ediyoruz. Bu politika ve uygulamalarıyla AB’nin DEAŞ’a karşı mücadele konusunda ülkemize ders verme hakkı bulunmadığının altını çiziyoruz.

Mücadelemiz kararlı bir şekilde deam edecek

Bu harekat, Türkiye-Suriye sınırında güvenli bir bölge oluşmasını ve bölgenin asıl sahiplerine kazandırılmasını sağlayacak olup, arzu eden yerlerinden edilmiş Suriyelilerin kendi topraklarına dönüşüne de yardımcı olacaktır. 18 Mart Mutabakatının 9. maddesinin, AB ve üye ülkelere, Türkiye’yle birlikte, yerel halkın ve sığınmacıların Türk sınırına yakın Suriye topraklarında daha güvenli alanlarda yaşayabilmeleri için koşulların iyileştirilmesi yükümlüğünü getirdiğini hatırlatırız.

Diğer taraftan, AB’nin Doğu Akdeniz’de hem kendi haklarımızı hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için kararlılıkla yürüttüğümüz arama ve sondaj faaliyetlerini yasadışı olarak nitelendirmesini kesinlikle kabul edilemez buluyoruz. AB’nin Türkiye’ye karşı emsali olmayan bu önyargılı tutumu uluslararası hukukla da bağdaşmamaktadır.

Kıbrıs Türkleri gözardı edildi

Bu durum, AB’nin Kıbrıs konusunda artık Rum tarafının tümüyle rehinesi haline geldiğinin ve tarafsız kalamayacağının son örneğini teşkil etmiştir. Aslında AB’nin, 2004 yılında aldığı kararları ve verdiği sözleri hayata geçirmemekle, Kıbrıs Türklerini gözardı ettiği yadsınamaz bir gerçektir. AB’nin bu tavrını da şiddetle kınıyoruz.

Hidrokarbon faaliyetlerimizi KKTC’yle birlikte kararlılıkla sürdüreceğimizi ve AB’nin bu konuda engelleyici tedbirlere başvurması halinde misliyle mukabele edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın tesisi, herkesin kazanacağı bir işbirliği iklimi yaratılması, ülkemizin ve özellikle Kıbrıs Türklerinin ilgili anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarına saygı gösterilmesi ve Doğu Akdeniz’in siyasi, hukuki, tarihi ve coğrafi gerçeklerinin dikkate alınmasıyla mümkün olacaktır.

Bu hukuksuz ve yanlı tutumu nedeniyle, AB ile bazı alanlardaki işbirliğimizi ciddi bir şekilde gözden geçireceğiz."

DÜNYA
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler Rus mevkidaşıyla telefonda görüştü

GÜNDEM
Milli Savunma Bakanı Akar: Sergey Şoygu ile yapıcı bir görüşmede bulunduk

DÜNYA
ABD televizyonu silah tanıtımını 'harekatta bombalama' diye çarpıttı