30 yıldır olduğu gibi yine gündemde: Altı soruda Dağlık Karabağ sorunu

Kafkasya'nın çözülemeyen aynı zamanda da dondurulamayan sorunu Dağlık Karabağ işgali, Ermenistan’ın son zamanlarda artan saldırıları nedeniyle yaklaşık 30 yıldır olduğu gibi yine gündemde. İmzalanan ateşkes anlaşmasının kağıt üzerinde kaldığı, çözüm bulmak için bir araya gelen ülkelerin taraflara silah sattığı, diplomasinin sonuç vermediği Dağlık Karabağ krizinin detaylarının haberimizde bulabilirsiniz.

Dağlık Karabağ işgali, Ermenistan’ın son zamanlarda artan saldırıları nedeniyle yaklaşık 30 yıldır olduğu gibi yine gündemde.

Kafkasya’nın çözülemeyen aynı zamanda da dondurulamayan sorunu Dağlık Karabağ işgali, Ermenistan’ın son zamanlarda artan saldırıları nedeniyle yaklaşık 30 yıldır olduğu gibi yine gündemde.

Erivan yönetiminin ülkedeki sosyal ve ekonomik sorunlarından dikkati dağıtmak için saldırılarını artırdığı yorumları yapılan krizde, Azerbaycan, topraklarının artık geri verilmesini istiyor.

İşte imzalanan ateşkes anlaşmasının kağıt üzerinde kaldığı, çözüm bulmak için bir araya gelen ülkelerin taraflara silah sattığı, diplomasinin sonuç vermediği Dağlık Karabağ krizinin detayları:

1- Dağlık Karabağ sorunu ne zaman, nasıl başladı?

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi. Bunun için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi. Rusların bu politikası kanlı meyvelerini 90'lı yılların sonunda vermeye başladı.

Sovyetler Birliği zayıflamaya başlayınca, Ermeniler Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesine ilişkin taleplerini dillendirdiler. İki toplum arasındaki anlaşmazlık çatışmaya, 1990'lı yılların başlarında da geniş çaplı savaşa dönüştü.

Rusların desteğini de alan Ermeniler, 1991’de Hankendi’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi.

DÜNYA
Hocalı katliamının acısı bugün kadar taze

DÜNYA
Çeyrek asırdır taze acı: Hocalı

2- 26 yıl önce imzalanan ve sadece kağıt üzerinde kalan Bişkek Protokolü nedir?

Ermeni katliamlarının artması üzerine taraflar 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te, Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolar Arası Meclisi, Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Parlamentosu, Rusya'nın Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle gerçekleştirilen görüşme sonrasında Bişkek Protokolü diye bilinen ateşkes mutabakatını imzaladı.

Parlamento temsilcileri düzeyinde imzalanan protokolle, 12 Mayıs 1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı düzenlememesi, "alıkonulmuş bölgeler"den kuvvetlerin çekilmesini ve altyapının yeniden hizmete sunulmasını, mültecilerin dönmesini sağlayacak mekanizmayı öngören güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir anlaşmanın imzalanmasının sağlanması yönünde mutabakata varıldı.

Protokole göre, ileride kapsamlı bir anlaşma yapılması öngörülüyordu ancak protokolde bahsi geçen barış anlaşması, aradan yıllar geçmesine rağmen tarafların anlaşamaması nedeniyle yapılamadı.

Protokolle geniş çaplı saldırı ve operasyonlara son verilse de günümüze kadar geçen 26 yılda ateşkes kağıt üzerinde kaldı ve çatışmalarda her iki taraf da kesin rakam verilmeyen fakat sayıları binlerle ifade edilen askerini kaybetti.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/09/28/01/14/resized_99289-02aa1575885.jpg

3- Uluslararası örgütler neden çözüm bulamadı?

Dağlık Karabağ sorununa barışçıl çözüm bulunmasını teşvik amacıyla 24 Mart 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubunu oluşturdu. Grubun eş başkanlıklarını Rusya, Fransa ve ABD üstlendi. Sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu, bugüne kadar sonuç alamadı.

Belli aralıklarla her iki ülkeyi ziyaret eden ve yetkililerle görüşen Minsk Grubunun eş başkanları, her defasında taraflara ateşkes ihlali yapmama uyarısında bulunmakla yetindi.

4- Rusya, Dağlık Karabağ çözümsüzlüğüne nasıl katkı sağladı?

Rusya bir yandan çözüm grubunun eş başkanlığını yürütürken diğer yandan da belirsizlik yaratarak tarafları elinde tutma politikası yürüttü.

Ermenistan-Azerbaycan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasından önce ve sonra Rusya’nın Ermenistan’ı silahlandırması sürekli gündeme geldi.

Bu dönemde Rusya, Ermenistan’a doğrudan silah hibe etmiş veya kredi ayırarak Rusya iç piyasası fiyatından sattığı belirtilmişti. 1997 yılında Rusya Federasyonu Federal Meclisinin alt kanadı Devlet Duma’sının Savunma Komisyonu Başkanı Lev Rokhlin’in hazırladığı raporla, 1993-1996 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a bir milyar dolarlık silah hibe ettiği ortaya çıktı. Öte yandan 2008 yılında da Rusya’nın yine Ermenistan’a 800 milyon dolarlık silah hibe ettiği basına yansıdı.

Bu yıl temmuz ayında yapılan Tovuz saldırılarından sonra 19 Ağustos’ta basın açıklaması yapan Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 2010-2018 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 50 bin tondan fazla silah gönderdiğini açıkladı. İki ülke arasında 2015 yılında imzalanan kredi anlaşması ile Rusya silah alması için Ermenistan’a 200 milyon dolar kredi ayırmış ve bu kredi çerçevesinde Ermenistan Rusya’dan iç piyasa fiyatından silah almıştı.

5- Türkiye’nin Dağlık Karabağ meselesindeki tutumu nedir?

Türkiye, Kafkasya’yı ve yakın coğrafyayı derinden etkileyen krizin patlak verdiği ilk günden itibaren, uluslararası hukuk kuralları ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları gereği Azerbaycan'ın tutumuna destek verdi.

GÜNDEM
MSB'den Azerbaycan'a destek: 'Her zaman can kardeşlerimizin yanındayız'

6- Kafkasların dondurulmuş sorunu Dağlık Karabağ’da tarafların çözüm önerileri neler?

DÜNYA
Azerbaycan'ın Ermenistan'a ait tankları vurduğu anlar