Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bosna Hersek ziyareti kapsamında gerçekleştirdiği heyetler arası görüşmelerin ardından kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bu ziyaretimiz yıl içindeki 3. görüşmemizi teşkil ediyor. Temaslarımızdaki bu sıklık ilişkilerimize verdiğimiz kıymetin somut göstergesidir. Geçtiğimiz haftalarda karşı karşıya kaldığımız yangın ve sel felaketlerinde Bosna-Hersek'ten gelen dayanışma mesajları milletimizin bu sevgisinin karşılıksız olmadığının göstergesidir.
Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleriyle tamamladığımız görüşmede işbirliğimizi daha da geliştirmek, bu vesileyle geleceğe yönelik neler yapabileceğimizi konuşma fırsatı bulduk. Bölgede hem siyasi hem ekonomik hem de beşeri bağları kuvvetlendirecek bu barış projesinin icrasında daha da süratlenmemiz gerektiği konusunda mutabık kaldık. Sanayi, turizm, hayvancılık sektörlerindeki işbirliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz.
'AFGANİSTAN'DA ÖLÜ SAYISI 170'İ BULDU'
Görüşmemizde Balkanlar'daki güncel gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü siyasi birliği, toprak bütünlüğü ve egemenliği bölge barışının anahtarıdır. Afganistan'la ilgili de çok kısa bir süre içerisinde maalesef Afganistan'la birlikte dünya yeniden ayrı bir yere kilitlenmiş vaziyette. Az önce aldığım bilgilerle Afganistan'daki ölü sayısı 170'i buldu. Tüm bunlar bir şeyi gösteriyor; demek ki dünyada en güçlüyüz diyen ülkeler girdikleri yerden çıkarken çok daha hassas, dikkatli çıkmaları gerekirken bu çıkışlar söylendiği gibi olmadı. Maalesef terör örgütlerine bu ülkeleri teslim etmek suretiyle buralardan ayrılmak bedeli ağır neticeler doğurmaktadır.
'DEAŞ'A KARŞI EN GÜÇLÜ MÜCADELEYİ BİZ VERDİK'
Örneğin DEAŞ bunu üstleniyor. DEAŞ'a karşı verdiğiniz bir mücadele yok. DEAŞ'a karşı en güçlü mücadeleyi biz Türkiye olarak verdik, veriyoruz. Taliban şu anda eski Taliban değil diyorsunuz. Mesele ne dediği değil, ne yaptığıdır. Şu anda da Taliban'ın Afganistan'da bundan sonraki süreçte ne yapacağı çok büyük önem arz etmektedir. Biz de Türkiye olarak sivilleri ülkemize taşıdık. Teknik elemanlar olarak az sayıda bir elemanımız orada bulunuyor ama bunun dışında biz Afganistan'dan ekiplerimizi çekmiş bulunuyoruz. Temennimiz odur ki barışın geleceğine her türlü desteği vereceğiz ve 20 yıldır altyapısıyla, üstyapısıyla Afganistan'da çok büyük emeklerimiz oldu. Bundan sonraki süreçte de gelişmeler bunların belirleyicisi olacaktır.
'AFGANİSTAN'DA TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ÇATIŞMASI VAR'
DEAŞ ile Taliban farklı örgütler. Taliban'la ne gibi bir mücadelenin içine girecekler, şu anda ben kestiremem. Ortada terör örgütlerinin çatışması var. Bundan Türkiye'nin veya bir başka ülkenin kârlı çıkması düşünülemez. Bütün mesele Afganistan halkının bir an önce huzurlu yaşama geçmesini görmek. Eğer Amerika'nın yapacağı bir şey varsa bunu sağlamaktır. Ama Amerika 'Ben çekildim, gidiyorum' deyip gidiyor, 'Ne derdiniz varsa görün' diyor. NATO ne yapacak? Görüşmelerimiz olacak, ne gibi adımlar atacağımızın planlamalarını yapacağız. Bu gece itibarıyla oradaki bütün elemanlarımızı çekiyoruz. Artık orada bizim askerimiz veya sivilimiz kalmayacak. Sadece 20-30 kişilik bir teknik heyet kalacak.
Türkiye ile Bosna Hersek arasında belirlenen bir hedef var, o da ikili ticaret hacmimizi 1 milyar avroya çıkartmak. Bunun için de çok kararlı bir çalışmayı sürdürmemiz gerekiyor. Burada bazı önemli firmalar var, bazı eksikliklerinin giderilmesi gerekiyor. Ziraat Bankası'nın hem Bosna Hersek'e hem de ticareti geliştirme kaygısı içinde olanlara kredi temininde çok ciddi destekleri olacaktır. Özellikle Bosna Hersek'in çok daha güçlü hale gelebilmesi noktasında aramızdaki yatırımları -askeri, siyasi, ticari, kültürel, turizm, eğitim alanlarında olabilir- süratle geliştirmemiz gerektiğine inandığımızı söyledik."