Çocuk sesi gelince 15 gün bekledik

‘Türkiye ve Güvenlik’ konferansında konuşan Genelkurmay Başkanı Akar, Zeytin Dalı Harekâtı başta olmak üzere teröre karşı yürütülen operasyonlardan çarpıcı detaylar paylaştı.

Yeni Şafak Haber Merkezi
​Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Konferans Salonu’nda, Türkiye’deki 185 üniversitenin rektörü, siyasal bilimler fakültelerinin dekanları, uluslararası ilişkiler bölümlerinin başkanları ve konuyla ilgili akademisyenlere, ‘Türkiye ve Dünya Güvenlik Politikaları ve Eğitim’ konulu konferans verdi. Konuşmasında terörle mücadele operasyonlarından detaylar paylaşarak Mehmetçiğin sivillere karşı hassasiyetine dikkat çeken Akar, 2015 yılında Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde PKK’ya yönelik yürütülen meskûn mahal harekâtını hatırlattı. “Bir çocuk sesinden dolayı Sur operasyonu 15 gün ötelendi” diyen Akar, bir uzman çavuşun Sur’daki bölük komutanına “Bir çocuk sesi duydum, burada bir aile olabilir” dediğini aktardı.

MEHMETÇİĞİN KALBİ TEMİZDİR

O sırada ateş edip orayı bir anda tahrip etmenin mümkün olduğunu ancak ‘çocuk olabilir’ endişesiyle çok ince, çok sabırlı bir çalışma yürütüldüğünü kaydeden Akar, bu tavrın, Mehmetçiğin kalbinin ne kadar temiz ve ne kadar iyi niyetli olduğunun çok önemli bir göstergesi olduğunu belirtti. Afrin’in teröristlerden temizlendiği Zeytin Dalı Harekâtı’na ilişkin fotoğraflar da paylaşan Akar şunları söyledi: “Afrin harekâtı 2 bin kilometrekarelik alanı kapsıyor. Teröristlerin sivil kıyafet giydiklerine tanık olduk. Bu şekilde ölenleri kendi yandaşlarına fotoğraflattılar, oradaki terörist ölüsü olmasına rağmen, sivil kıyafetli olmasından dolayı, ‘siviller vuruluyor’ diye bunu servis ettiler. Sivil kayıpların yaşanmaması için çok büyük dikkat gösterdik. Ayrıca Afrin’in boşaltılması sırasında da bazı teröristlerin çıkıyor olabilme ihtimaline karşı sivilleri vurmamak adına bir harekâtı yönettik.”

ÖLÜRSEK ŞEHİT KALIRSAK GAZİ

“Afrin’de, üç katlı bir binada birinci katın teröristlere ait olduğuna ilişkin kesin istihbarat alınmıştı. İkinci katın komuta yeri olduğu ancak üçüncü katta ise 12 çocuklu bir ailenin oturduğu belirlendi. Dolayısıyla burayı vurma imkanı olmadı. Sorunları başka yol ve yöntemlerle çözdük. Sivillerin Afrin’den çıkması için TRT’nin yardımıyla Kürtçe ve Arapça yayınlar yapıldı. 50 bin ila 150 bin bildiri atıldı. Teröristlere ‘bu işleri bırakın, teslim olun’, sivillere ise ‘teröristlerden uzak durun’ mesajının yazılı olduğu ayrı ayrı ilanlar atıldı. ‘En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu iş olacak’ diyoruz. Ölürsek şehit, kalırsak gazi, bunun sonu yok. Bunu bütün arkadaşlarımız içselleştirdi. Bir bütün halinde bu mücadele sürüyor. İnşallah bunu başarılı bir şekilde sonuçlandıracağız.”

157 ASKER CEPHEYE DÖNDÜ

“Şu ana kadar 130 binden fazla Suriyeli, Fırat Kalkanı bölgesindeki evlerine yerleşti. Afrin’e de dönüşler başladı. Bu dönüşlerin en hızlı, en güvenli şartlarda olması için çalışmalar sürüyor. Şu anda belirlenen çizginin batısındaki alanda 3-5 köy kaldı, operasyonlar devam ediyor. Nubl Zehra dediğimiz Halep’in banliyösüne kadar varmış olacağız. Dolayısıyla bir bütün halinde Afrin’in güvenliği, kontrolü sağlanmış olacak. Zeytin Dalı Harekâtı’nda 49 askerimiz şehit oldu. Onları bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum. Çok büyük kahramanlıklar var. 157 arkadaşımız, doktorların şaşkın bakışları arasında tekrar görevlerinin başına geldiler. Hiçbir torpile, hiçbir ısrara, hiçbir izaha gerek kalmaksızın, normal davransalar 45 gün istirahat alacak arkadaşlarımız...”