Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, BM'nin, Bosna savaşı sırasında bütün insanlık alemi önünde itibarını kaybettiğini belirterek, "Srebrenitsa'da yaşayan insanlar zaten BM'nin himayesindeydi, Hollandalı'ların himayesindeydi. Himayesinde oldukları halde katledildiler ve bir şey yapılamadı" dedi.
Görmez, Srebrenitsa soykırımının 20. yılında düzenlenen cenaze törenine katılmak üzere geldiğini Bosna Hersek'te, Boşnak halkına yapılan bu soykırım hakkında açıklamalarda bulundu. Bosna savaşının, çok açık bir hak ve batıl mücadelesi olduğunu söyleyen Görmez, Bosna'daki savaşın en önemli özelliğinin, Avrupa'nın içerisindeki bir avuç Müslüman'ın, kendi varlığını ve kimliğini koruyarak yoluna devam etmesine izin verilip verilmemesi için yapılması olduğunu ifade etti.
Mağlup olmadılar
Görmez, bu yönüyle Bosna'daki savaşın Çanakkale'deki savaşa çok benzediğini vurgulayarak, Çanakkale savaşına katılan İngiliz generallerin anılarında ifade edilen hususların aynısının Bosna'daki savaşta da Sırplar tarafından ifade edildiğine işaret etti.
Bosna'daki savaşta şehit düşenlere rahmet dileyen Görmez, "Boşnak kardeşlerimiz bu savaşta asla mağlup olmadılar. Çok zayiat verildi, çok insan katledildi ama asla mağlup olmadılar. Çünkü savaşın ahlakına ve hukukuna riayet ederek mazlum olarak kalan topluluk mağlup olmaz" diye konuştu.
Görmez, Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'in "Onursuz bir zafer sahibi olacağıma, onurlu bir yenilgiyi tercih ederim" sözlerini anımsatarak, Boşnak halkının onurlu bir zafer tattığını vurguladı.
Papaya "Srebrenitsa" tepkisi
Görmez, haziran ayında Saraybosna'ya gerçekleştirdiği günübirlik ziyarette "soykırım" kelimesini kullanmaktan kaçınan Papa Franciscus ve Rusya'nın veto etmesi sonucu Srebrenitsa tasarısının kabul edilemediği BM Güvenlik Kurulu'na da tepki gösterdi.
İnsanlığın içine girdiği en büyük yanlışlardan birinin acılar, zulümler ve kötülükler arasında ayrım yapmaya başlaması olduğunu söyleyen Görmez, öldürülenler kendilerinden olduğunda farklı bir bakış açısına, başkalarından olduğunda farklı bir bakış açısına sahip olmanın insanlığın yaşadığı bir ayıp olduğunu ifade etti.
Görmez, Papa Franciscus'un Saraybosna ziyareti sırasında Srebrenitsa'da yaşananları "soykırım" olarak nitelendirmemesinden üzüntü duyduğunu belirterek, "Hangi dinden, hangi ırktan, hangi dilden olursa olsun, eğer insanlığa karşı bir suç işlenmişse, insanlığa karşı bir soykırım işlenmişse, insanlık onuru ayaklar altına alınmışsa, biz insanoğluna düşen vazife, tamamına aynı tepkiyi göstermektir. İnanıyorum ki ilerleyen zamanlarda bu çok daha iyi anlaşılacak ve gerekli açıklama yapılacaktır" şeklinde konuştu.
Hala ders alınmamış
Srebrenitsa tasarısının, Rusya'nın veto etmesi üzerine BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilmemesini de değerlendiren Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Srebrenitsa'ya giderken kalbime giran gelen en ağır şey, yolda bu katliamı veto ettiği için Rusya Devlet Başkanı (Vladimir) Putin'in fotoğraflarının asılmış olması. Bu, hala bu topraklarda bazılarının ders almadığını gösteriyor. Bundan dolayı son derece büyük üzüntü duydum. BM'nin bütün insanlık alemi önünde itibarını kaybettiği savaş, Bosna savaşı olmuştur. Srebrenitsa'da yaşayan insanlar zaten BM'nin himayesindeydi, Hollandalı'ların himayesindeydi. Himayesinde oldukları halde katledildiler ve bir şey yapılamadı."
Görmez, BM'nin soykırımdan 20 yıl sonra hala bu konuda tereddüt göstermiş olmasının, vetolarla bunları geçiştirmesinin son derece üzüntü verici olduğunu sözlerine ekledi.