BMGK'nın her yıl eylül ayında düzenlenen genel görüşmeleri, Suriye'de yüz binlerce kişinin yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının ise yerlerinden olmasına neden olan çatışmalara bu yıl da çözüm üretemeden sona erdi.
135'ten fazla devlet ve hükümet başkanının bir araya geldiği New York'ta, neredeyse tüm konuşmacıların değindiği ortak sorun Suriye'deki iç savaş oldu.
BM toplantıları çözümsüz sonuçlandı
Uluslararası Suriye Destek Grubunun iki kez BM dışında toplanmasına, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un birkaç kez yüz yüze görüşmesine karşın bir haftalık ateşkesin uzatılması konusunda anlaşma sağlanamadı.
Rusya, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tam BM görüşmeleri sürerken Suriye'de hava saldırılarını yoğunlaştırdı.
Tüm bu eylemsizlik, BMGK'nın mevcut yapısıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.
ABD 42 kez İsrail için veto yetkisini kullandı
Daimi üyelerin BMGK'daki veto yetkisini ulusal çıkarları için kullanmasının bir diğer bir örneği ise ABD'nin İsrail için tüm uluslararası toplumu karşısına alması.
ABD, 1972'den bu yana BMGK'nın İsrail'in işgal politikasını hedef alan 42 karar tasarısını veto etti. BM'ye tam üyelik de BMGK'nın onayını gerektirdiği için Filistin BM'ye henüz tam üye olamadı.
Filistin, 2012'de BM Genel Kurulu'nun büyük desteğiyle "gözlemci devlet" statüsü alabildi ve BM önüne Filistin bayrağı da çekildi. ABD ile yaklaşık 10 ülke, olumsuz oy kullansa da BM Genel Kurulu'nda veto yetkisine sahip olmadıkları için bu adımı engelleyemediler.
Benzer bir durum Tayvan için de söz konusu. BMGK daimi üyesi Çin, bağımsız bir devlet olarak kabul etmediği Tayvan'ın BM'ye üye olmasını engelliyor.
"Çağın şartlarına yanıt veremiyor"
21. yüzyılın ihtiyaçlarına cevap vermesi için BMGK'da reform yapılması talepleri, 20 yılı aşkın bir süredir dile getiriliyor.
BM Genel Kuruluna hitabında bu gerçeğe değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güvenlik Konseyini, temsil niteliği güçlendirilmiş, daha demokratik, adil, şeffaf ve etkin kılacak kapsamlı bir reform üzerinde mümkün olan en geniş uzlaşmayı sağlamalıyız." ifadelerini kullanmıştı.
BMGK'da reform yapılmadıkça barış ve güvenliği inşa faaliyetlerinin amacına ulaşamayacağını vurgulayan Erdoğan, "İşte bu sebeple, 'Dünya 5'ten büyüktür" gerçeğini her fırsatta, uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz, hatırlatıyorum." diye konuşmuştu.
"İklim değişikliğinden daha az önemli değil"
BM Genel Kurulunun 71. dönem başkanı Peter Thomson da toplantıların açılışında yaptığı konuşmada aynı gerçeğe değinerek, "21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılamak için BMGK'da reform yapılması gerekir. Herkesin görüş birliğinde olduğu bu reform, iklim değişikliğiyle mücadeleden daha az önemli değil." ifadelerini kullandı.
BMGK'da reform talep eden ülkelerin başında gelen ve G4 olarak anılan Almanya, Japonya, Hindistan ve Brezilya da BM Genel Kurulu görüşmeleri kapsamında New York'ta bir araya gelerek taleplerini bir kez daha kamuoyuna duyurdular.
Bakanlar düzeyinde gerçekleşen toplantının ardından yapılan ortak açıklamada, BMGK'nın 21. yüzyılının jeopolitik gerçeklerini hesaba katması istenen açıklamada, bölgelerin adil bir şekilde Konsey'de temsil edilmesi gerektiğini vurguladılar.
BM Güvenlik Konseyinde daimi üye olmak isteyen Japonya, Almanya, Hindistan ve Brezilya, bunun için yıllardır kampanya yürütüyor.
"Üye ülkelerin verebileceği bir karar"
BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, Suriye'deki çözümsüzlük ve BMGK reformu konusunda AA'ya yaptığı açıklamada, "BM Genel Sekreteri Ban, Suriye'deki açmazın giderilmesi için BMGK'ya doğrudan defalarca çağrıda bulundu." dedi.
Pazar günkü BMGK toplantısı sırasında Genel Sekreter'in bu çağrısını yinelediğini hatırlatan Haq, Ban Ki-mun'un söz konusu çağrıda, "Suriye'deki katliamı durdurmak için Konsey'in ne bahanesi olabilir? Etkisi olan ülkeler daha ne kadar bu vahşetin devamına izin verecek?" ifadelerini kullandığını hatırlattı.
Haq, BMGK reformu ve veto konusunda ise yorum yapamayacaklarını belirterek, "BMGK'daki veto yetkisinde reform yapılması tamamen üye ülkelerin verebileceği bir karar." diye konuştu.