Beyrut'ta Gazze senaryosu: İşgalci sağlık merkezlerini de vuruyor

Gazze’de özellikle okul ve hastaneleri bombalayan İsrail, Beyrut’ta da benzer yöntemlere başvuruyor. İsrail uçakları, Başura’da, BM bölge merkezinin 100 metre yakınındaki bir sağlık merkezini bombaladı. 2’si görevli en az 5 kişi hayatını kaybetti.

Neslihan Önder
Arşiv

Gazze'de sağlık tesislerini hedef alarak onlarca savaş suçu işleyen İsrail, Lübnan'da da aynı vahşeti sergiliyor. İşgalci İsrail ordusu, dün Beyrut'un merkezinde bulunan ve başbakanlık ofisi, meclis binası ve Birleşmiş Milletler (BM) bölge merkezine yakın 100 metre uzaklıktaki Başura bölgesinde, İslami Sağlık Kurulu'na ait binayı vurdu.

Your browser doesn't support HTML5 video.

Saldırı en az 7 sağlık personeli ölürken, 7 kişi de yaralandı. Patlamanın etkisiyle bölgedeki pek çok ev, iş yeri ve araç hasar aldı. Arama kurtarma ekipleri, enkazdan çıkardıkları cansız bedenleri, hemen karşıda bulunan Başura Mezarlığı'na defnetti.

Emin Şerri

HEDEFTE MİLLETVEKİLİ VARDI

Hizbullah kaynakları, saldırıda parlamentodaki "Direnişe Vefa" grubunda milletvekili olan Emin Şerri'yi hedef aldığını aktardı. Grup, 2021 seçimlerinde Hizbullah ve Emel Hareketi'nin oluşturduğu "Şii İkili" tarafından desteklenen milletvekillerinden oluşuyor. Emin Şerri'nin saldırıdan kısa süre önce binayı terk ettiği belirtildi. Saldırıdan kısa süre sonra vurulan sağlık merkezinin önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Şerri, İsrail'in Güney Lübnan, Dahiye ve Bekaa Vadisi'ndeki saldırılarında da sağlık personellerini hedef aldığını ve onlarca sağlık personelini öldürdüğünü söyledi. Vurulan sağlık merkezinin yıllardır BM'ye akradite şekilde Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde yaşayan sivillere hizmet verdiğine vurgu yapan Şerri, İsrail'in sağlık kurumlarını ve hastaneleri sistematik bir şekilde hedef aldığını vurguladı. Şerri ayrıca, Hizbullah savaşçılarının sınır bölgesinde sızmaya İsrail ordusuna bağlı kuvvetlere karşı sağlam durduğuna dikkat çekerek, 2006 savaşında olduğu gibi güneyde yaşayan Lübnanlılara İsrail karşıtı direnişi sahiplenme, Beyrut'ta yaşayan Lübnanlılara da güneyden gelen mültecilerle dayanışma çağrısı yaptı.

FOSFOR BOMBASI KULLANILDI İDDİASI

Lübnan'ın güneyindeki saldırılarını sürdüren ve kara harekatına hazırlanan işgal ordusu, çarşamba gecesinden bu yana Beyrut’a 30'a yakın saldırı düzenlendi. Bu saldırıların büyük bölümü Hizbullah’ın kalbi Dahiye’de gerçekleşti. Saldırıların şiddeti kentin pek çok noktasında hissedildi. Beyrut sakinleri hava saldırısının hemen ardından şehirde keskin bir koku hissettiklerini ve genizlerinin yandığını, nefes almakta zorlandıklarını bildirdi. Lübnan Ulusal Haber Ajansı, İsrail’in hava saldırısında yasaklı fosfor bombası kullandığını iddia etti.

YARDIM ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

İsrail'in vurduğu İslami Sağlık Kurulu görevlilerinden Kemal Zağur, saldırı sonrası bina önünde Yeni Şafak'a yaptığı özel açıklamada, insani yardım ve destek çalışmaları yaptıklarını, bu saldırıların onları halka hizmet etmekten alıkoyamayacağını belirterek, “Bütün vakıflara ve derneklere sinmemeleri gerektiğini söylemek istiyoruz. Çünkü yaptığımız bu iş kutsal bir iştir. Yerel ve uluslararası insani yardım kurumlarına koordinasyon çağrımızı yineliyoruz. Buraya gelmelerini ve güneyden kuzeye kadar bizim de bütün baskılara rağmen vazgeçmediğimiz Beyrut dahil bu halka yardım etmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ön uyarı yapılmaksızın merkezin vurulması nedeniyle perişan olduklarını dile getiren Zağur, “Akıl sahibi hiç kimseyi hatta çocukları bile kandıramayacak bahane ve suçlamalarla burası vuruldu. Burası arması olan, burada gördüğünüz gibi araç gereçleri olan insani bir kurumdur. Bu saldırı hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu barbar saldırıda topluma hizmet etmek için çalışan 7 insani yardım gönüllüsü ve 3 sivil şehit oldu" bilgisini verdi. Zağur, son olarak uluslararası toplumdan İsrail saldırılarını engellemesi çağrısını yineledi.

HİÇBİR YERE GİTMEYECEĞİZ

Bölge sakinlerinden Fatma Halife ise binada yaşayanların hepsini tanıdığını söyleyerek, “Bizim evimiz buraya yakındı anormal bir ses duyduk, akıl almazdı. Hemen buraya koştuk ve gördüğümüz yıkım karşısında şok olduk" dedi. Vurulan binadaki insanların herkes tarafından tanındığını ve insanlara her zaman yardım ettiklerini dile getiren Halife, “Dahiye'yi vuruyorlar ama hepimiz buranın da vurulmasından dolayı şaşkınız. Korkuyoruz ama nereye gidebiliriz ki? Gidecek yer yok. Sokakta kalacaksak kalırız ama buradan gidemeyiz. Tabii ki çocuklarımız için gençler için korkuyoruz. Ülke gitti, kimse kalmadı ölüler sokakta, insanlar göç ediyor. Biz en azından kendi evimizdeyiz ama evlerinden olan çok sayıda insanlar var ve onlar yollarda kalıyor, yiyecek içecek bulamıyor. Ağladığımız şey bu. Giden vatanımıza ağlıyoruz. Ne vatan kaldı, ne de başka bir şey kaldı. Biz burada kalacağız, öleceksek de vatanımızda öleceğiz. Nereye gidebiliriz ki ne paramız ne de imkanımız var. Gidip sokaklarda mı kalalım? Hayır evimizde kalacağız öleceksek de evimizde ölelim” dedi.

Haşim Safiyeddin

Haşim Safiyeddin öldü iddiası

NASRALLAH'IN KUZENİ

Ölü sayısı 1328'e çıktı