Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "TC CAN" uçağıyla saat 12.35'te Rusya'nın Soçi kentine gitti.
İkili ilişkiler, enerji ve İdlib başlıklarını masaya yatıran liderler, ortak basın toplantısında Suriye'nin geleceğine ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan, ortak basın toplantısında Rusya ile varılan mutabakatın önemli olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Suriye konusunu Tahran'da ele almıştık. Türkiye olarak hassasiyetlerimizi açıkça söylemiştik. Tahran'daki mutabakatı nasıl hayata geçiririzi konuştuk. İdlib'de karşılıklı endişelerimiz konusunda önemli bir mesafe kat ettik. Muhalifler ve rejim kontrolündeki mesafede silahsız bir alan oluşturulacak. Muhalifler bulundukları yerde kalacaklar. Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesine saldırılmaması konusunda gerekli teminleri yapacaktır. Koordineli devriye faaliyeti gerçekleştirilecek" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Türkiye olarak Tahran'da hassasiyetlerimizi açıkça ifade etmiştik. Bugün ise Tahran'da vardığımız mutabakatı sahada nasıl hayata geçirebileceğimizi müzakere etme imkanını bulduk. İkili ve heyetlerarası görüşmelerimizde İdlib'de karşılıklı endişelerimizi dikkate alan bir çıkış yolu bulunması konusunda da çok önemli mesafe katettik.
"Silahdan arındırılmış bölge oluşturulacak"
Sayın Putin ile İdlib meselesinin Astana ruhuna uygun bir anlayış temelinde çözümü konusunda mutabık olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu çerçevede yaptığımız değerlendirmelerin sonunda, muhalifler ve rejim kontrolündeki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasını kararlaştırdık. Muhalifler bulundukları alanlarda kalmaya devam edecekler. Buna karşılık Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların, söz konusu alanda faaliyet göstermemelerini sağlayacağız.
"Rusya gerekli tedbirleri alacak"
"İnsani kriz önlenecek"
Bu mutabakatla, İdlib'de büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum.
Türkiye, Suriye krizinin başından beri olduğu gibi İdlib meselesinde de üzerine düşeni yapmaya devam edecektir. Bu mutabakat, Türkiye'nin yeni yüklerle karşılaşmaması bakımından olduğu kadar, Rusya başta olmak üzere konuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır.
PKK/YPG Suriye ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit ediyor
Suriye krizinde çözüm haritası
Türkiye ve Rusya olarak arzumuz; Suriye krizinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasıdır.
Bu hedefe yönelik iş birliğimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede Astana garantörlerinin Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisiyle geçen hafta başında Cenevre'de anayasa komitesi konusunda yaptıkları toplantının sonuçlarını değerlendirdik. Hedefimiz tabii ki önce bir anayasanın oluşması, ardından orada demokratik bir seçimin gerçekleşmesi ve ondan sonra da Suriye halkının kendi gerçek demokratik iktidarına kavuşmasıdır. Komitenin, kuruluş sürecini en kısa sürede tamamlamak için çabalarımızı hızlandırmak hususunda mutabık kaldık.
Türk-Rus ilişkilerini tanımlayan ana unsurlar; iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygıdır. Bu temelde şimdiye kadar pek çok adım attık ancak bunları yeterli görmüyoruz. İş birliğimizin daha da geliştirilmesi için önümüzdeki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
Putin'in açıklamalarından öne çıkanlar:
Geçtiğimiz yıl 4.7 milyon Rus vatandaşı Türkiye'yi ziyaret etmişlerdi. Bizler vatandaşlarımızın en fazla ziyaret ettiği ülke olarak Türkiye'yi gösterebiliriz. Yakın ilişkilerimizi, ortaklığımızı sürdürmekte kararlıyız.
"Soçi'den çıkacak açıklama, bölge için farklı umut olacak"
Görüşme öncesi Başkan Erdoğan, "Rusya ile siyasi, askeri, ekonomik birçok konularda fikir alışverişlerimiz birbirimizi güçlendirecek boyuttadır. Soçi'den çıkacak açıklama inanıyorum ki bölgeye de çok daha farklı bir umut olacaktır" ifadelerini kullanmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Putin ise, "Türkiye ile ilişiklerimiz pozitif bir biçimde gelişiyor, ticari olarak oldukça yoğun tempoda büyüyor. Bölge güvenliği açısından da ilişkilerimiz gelişiyor. Ayrıca geniş çapta uluslararası siyasete yönelik olarak da ilişkilerimiz gelişiyor" şeklinde konuşmuştu.
Görüşmede Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da hazır bulundu.