Küresel güçlerin kendi çıkarları için karşı çıktığı ve Türkiye için adeta bir 'varlık-yokluk' meselesine dönüşen Kuzey Suriye'deki terör alanlarına düzenlenen harekat içerideki denklemi de etkiledi.
Daha önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi iki çok önemli askeri harekatı başarıyla tamamlayan Türkiye, bölgede saha istihbaratı açısından da büyük bir üstünlük kazandı.
MİT başta olmak üzere Jandarma ve Emniyet istihbaratının bölgedeki etkin çalışması meyvelerini vermiş, kısa sürede örgütün çok önemli isimleri dünyada çok az sayıda ülkenin yapabileceği nokta operasyonlarla etkisiz hale getirilmişti.
Gazetecilerin konumu 'içeriden' gönderildi
Sınırın öte tarafından devam eden harekatın içeride de yansımaları oluyor. Teröristler sivil vatandaşları hedef alırken, hastane, okul, hükümet konağı gibi yerler PYD tarafından 'öncelikli vurulacak yerler' listesinde bulunuyor.
Bu saldırılardan biri de Mardin Nusaybin'de gerçekleştirildi. Gazetecilerin bulunduğu binaya YPG/PKK işgali altındaki bölgelerden uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda iki Anadolu Ajansı muhabiri hafif yaralandı. Gazetecilerin bulunduğu binaya YPG'li teröristeler tarafından ikinci kez ateş açıldı. Kamışlı'daki teröristler tarafından hedef alınan bina daha sonra boşaltıldı.
Yenisafak.com'un güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre PYD'li teröristlerin 'nokta' atış yaptığı saldırılara 'içeriden' yardım gidiyor.
Tüm dünyada ses getireceğini bildikleri için özellikle gazetecileri hedef alan terör örgütü, içerideki elemanlarından 'konum' istiyor. Gazetecilerin kaldığı otel, gittiği restoran gibi yerlere vatandaş olarak giden teröristler bulundukları yerden sınır ötesindeki YPG-PYD unsurlarıyla konum paylaşıyor.
İstihbarat kuruluşları 'alarm' durumunda
Harekat bölgesindeki sivil unsurların attığı adımları da istihbarat kaynaklarıyla yakından takip eden Ankara, sınırın iç tarafı için de alarm durumuna geçti.