Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Dağlık Karabağ'da devam eden çatışmalar kapsamında çeşitli temaslarda bulunmak ve Türkiye'nin Azerbaycan'a güçlü desteğini yenilemek üzere başkent Bakü'ye gitti. Çavuşoğlu burada Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Kabulde yaptığı konuşmada Aliyev, Azerbaycan ordusunun topraklarını kurtarmak için başlattığı operasyondan bahsederek, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e mektup yazarak yardım istediğini hatırlattı. Paşinyan'ın mektubunun, mağlubiyetlerini kabul ettikleri, diğer taraftan da tam teslim olmak istemediklerini gösterdiğini belirten Aliyev, bugün "savaşın devam etmesinden ve her iki tarafta yaşanan can kayıplarından Paşinyan'ın sorumlu olduğunu" vurguladı.
ORDUSUNU ÇIKARMALI
Aliyev, "Ermenistan'ın mağlubiyetini ilan ederek ordularını topraklarımızdan çıkartması ve sorunun masada çözülmesi en makul seçenektir. Sorunun çözümü artık gerçekleşiyor. Azerbaycan tek başına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarını uyguluyor ve büyük kısmını da uyguladı. Diğer kısımlarının da uygulanacağını ve ülkemizin toprak bütünlüğünün sağlanacağını umuyorum" dedi. Gösterdikleri destek için kardeş Türk halkına teşekkürlerini ileten Aliyev, Türk basınının da gece gündüz hayatlarını riske atarak bölgede görev yaptığını ve dünyanın, bölgede yaşananları daha çok Türk basını aracılığı ile gördüğünü bildirdi. Aliyev, Gence ve Berde'nin bombalanmasından sonra olay yerine ilk Türk basın mensuplarının ulaştığını hatırlatarak, bunun Türkiye-Azerbaycan birliğinin göstergesi olduğunu kaydetti.
DÜNYAYA TÜRK'ÜN GÜCÜNÜ GÖSTERDİNİZ
HAKKIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Çavuşoğlu, Azerbaycan'ın hem sahada hem de hukuken üstün olmasına rağmen ateşkes konusunda ve masada da kendine güvenen bir devlet ve millet olarak olgunluğunu tüm dünyaya gösterdiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu: "Bunu anlayan var, anlamayan var, anlamak istemeyen var. Ermenistan'ın da ne yaptığını ve ateşkesi her seferinde ihlal ettiğini herkes görüyor fakat bunu söylemek istemeyen çok. O nedenle kendi aramızdaki dayanışmayı daha da güçlendirerek hakkımızı savunmaya devam edeceğiz."