Geçen yıl aralık ayında ilk kez Çin’de görülen ancak bugün gelinen noktada Avrupa başta olmak üzere çok sayıda ülkede görülen koronavirüsün en büyük zararı verdiği yerlerden biri hiç şüphesiz sağlık sistemi oldu.
ÖNCELİKLİ HEDEF YATAK KAPASİTESİNİ ARTTIRMAK
Virüse yakalananların ateş ve öksürük gibi şikayetlerinin ardından yaşadığı ciddi solunum sıkıntıları yoğun bakım ünitelerinde ciddi bir yığılmayı da beraberinde getirdi. Yoğun bakım kapasiteleri yetersiz olan ülkeler bir an önce yeni düzenlemeye giderek bu imkanlarını artırmak için adımlar atmaya başladı.
Bu kapsamda, yoğun bakım üniteleri için kritik rol oynayan ‘yoğun bakım hasta yatağı’ talebi de bir anda ciddi şekilde arttı.
ŞEHİR HASTANELERİNİN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI
Türkiye, yoğun bakım kapasitesi Avrupa’da en yüksek ülkelerden biri olmasının yanı sıra yoğun bakım hasta yatağı üretiminde de dünya genelinde ciddi bir konumda.
Sivas’ta ürettikleri yoğun bakım yataklarını 80 ülkeye ihraç eden şirketin Genel Müdürü Göksel Aras, özellikle şehir hastanelerinin açılmasıyla birlikte ülkemizin mevcut yoğun bakım yatağı kapasitenin son derece iyi bir konuma yükseldiğini anlattı.
İTALYA'DAN CİDDİ TALEP VAR
Önce yoğun bakım servisleri kitlenen ve ardından tüm sağlık sistemi felç olan İtalya başta olmak üzere çok sayıda ülkenin bu süreçte Türkiye’ye yöneldiğini vurgulayan Aras, şöyle devam etti:
“Şu an üretim merkezlerimiz tam kapasiteyle çalışıyor. Bir talep patlaması olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gece vardiyasına da başladık. Önümüzdeki 3 ayın tüm üretimini şimdiden satmış durumdayız.
Salgının görüldüğü ülkeler rotayı Türkiye’ye çevirdi. İtalya ve İsrail başta olmak üzere Azerbaycan’dan Ukrayna’ya Latin Amerika ülkelerinden pandeminin görüldüğü diğer yerlere kadar birbirinden farklı coğrafyalardan yatak talebi var.
Göksel Aras, yatak için motor, teker gibi bazı parçaların Almanya ve Danimarka gibi ülkelerden geldiğine işaret ederek, “Dünya genelinde bir talep patlaması yaşandığı için motor ve tekerlekler için bizden 4-6 hafta gibi bir zaman istediler. Motor ve parça üretimi yapan ülkelerin takvimi de sıkıştı” dedi.