Başta bölge ülkeleri Türkiye, İran ve Irak olmak üzere tüm dünyanın uyarılarına rağmen referandumda ısrar eden Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, bölgeyi yeni bir ateşin ortasına atmaya hazırlanıyor. Uzmanlar, referandum ve beraberinde getireceği yeni krizlerle daha da istikrarsızlaşacağını, terör örgütleri ve savaş lobisinin ekmeğine yağ sürüleceğine vurgu yapıyor. Irak merkezi hükümetinin oldu bittiye getirilecek bir bağımsızlık girişimini kabul etmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin açıklamaları ve Telafer operasyonuyla sınır kontrolünün sağlanmaya çalışılmasının yanı sıra bölgenin uluslararası önemi, Bağdat, Ankara ve Tahran’ın olaya sessiz kalmayacağının işareti olarak yorumlanıyor.
ETNİK SAVAŞA ZEMİN HAZIRLIYOR
Uzmanlar, Kuzey Irak’ta oluşturulmak istenen oldu bitti ortamının Ankara ile Tahran’ı yakınlaştırdığına dikkat çekerken, iki ülkenin, aralarındaki meseleleri bir kenara bırakarak ortak bir tavır belirlediğine vurgu yapıyor. Ancak asıl tepkinin Irak içinden geleceğine, Kürtlerin bağımsızlık hamlesinin yıllardır “geliyorum” diyen Arap-Kürt etnik savaşının fitilini ateşleyeceğine dikkat çekiyorlar.
İRAN SERT CEVAP VERECEK
Kuzey Irak’taki referandum kararı ve Suriye’de oluşturulan Kürt bölgesiyle Suriye’nin parçalanmaya çalışılması sonrası Türkiye ile yakınlaşan İran, referandum sürecini Türkiye gibi endişeyle takip eden ülkelerden biri. Barzani’nin hamlesine sert cevap vermesi beklenen İran da Türkiye gibi bölgenin istikrarsızlaştırılacağı endişesiyle hareket ediyor. İran, IKBY’nin bağımsızlığının kendi içindeki Kürtleri cesaretlendireceğinden ve muhtemel bir bağımsız bölgenin ABD’nin uydusu haline geleceğinden endişe ediyor. İran, bölgeye askeri olarak yerleşen, pek çok üs açan ABD’nin, Türkiye ya da Bağdat ile pazarlık etmek zorunda kalmadan İran’a karşı hamleler yapabileceği üsler elde etmesi de İran açısından büyük tehdit olarak görülüyor.
ARAP-KÜRT SAVAŞI KAÇINILMAZ
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bora Bayraktar, Irak Kürtlerinin bağımsızlık çabası çok yönlü, çok etkili, çok da kontrol dışı bir mesele gibi görünmesine rağmen bölge ülkeleri ve küresel güçlerin burada çeşitli hesaplar içinde olduğuna dikkat çekiyor. Bağdat merkezi hükümetinin bu bağımsızlık girişimine karşı tartışmalı bölgeleri geri almak için askeri güç kullanacağını ifade eden Bayraktar, “Kerkük, Hanekin ve Musul çevresindeki tartışmalı noktalar, cephenin ilk hatları olacak gibi görünüyor. Bu etnik savaş PYD ile Suriye rejimi arasında da kendini gösterebilir. Telafer operasyonuyla Irak-Suriye sınırı ve Türkiye, İran sınırları kapanacağından, Kürt Bölgesel Yönetimi ancak ABD’nin hava desteğiyle ayakta kalabilecek bir halde kalacak. ABD ise Bağdat ile ilişkilerini sürdürebilmek için, Kürt yönetimiyle Irak merkezi hükümeti arasında seçim yapmak zorunda kalacak. Tablo son derece karmaşık ve seçenekler bölge açısından çok da parlak değil. Bu gidişi engellemenin tek yolu ise referandumun rafa kaldırılması” dedi.
Barzani’nin amacı sorunları örtmek
IKBY Başkanlığı’nda iki dönemlik görev süresini tamamlayan ve 2013 yılından bu yana siyasi uzlaşmayla iki yıl daha koltuğunu korumayı başaran Mesut Barzani, koltuğunu referandum ve bağımsızlık hayaliyle sürdürebileceğine inanıyor. Başını Goran Hareketi’nin çektiği bazı siyasi gruplar ve liderler ise referandum için zamanın uygun olmadığına, Barzani’nin referandum üzerinden sorunların üstünü örtmek istediğine dikkat çekiyor. Goran Hareketi, meselenin parlamentoda çözülmesi gerektiği gibi gerekçelerle bu oylamaya karşı çıkıyor. Barzani’nin referandumun “Evet” rüzgarıyla, referandumdan hemen sonra yapılacak parlamento seçimlerini kazanmayı planladığına da dikkat çekiliyor.
Herkes karşı
* Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) İslami Toplum Partisi (Komel) lideri Ali Bapir, Kuzey Irak’ta 25 Eylül’de düzenlenmesi beklenen referandumun iptali gerektiğini belirterek, aksi takdirde “bir iç çatışma çıkabileceği” ikazında bulundu.
* Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Sorumlusu Mele Bahtiyar ise Bağdat’tan ekonomik ve siyasi tavizler karşılığında referandumun ertelenmesinin masaya yatırılabileceğini açıkladı.
* Moskova yönetiminin Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklediğini söyleyen Rusya’nın Irak Büyükelçisi Maksim Maksimov ise Bağdat yönetimini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) masaya oturmaya çağırdı. Maksimov, “Irak’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğimizi daha önce birçok kez belirttik. Irak’ın birliğiyle ilgili her türlü karar, Bağdat ve Erbil arasında yapılacak müzakere sürecinin sonunda alınmalı” ifadelerini kullandı.
* Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, “Kürt ve tüm Irak halkının arzusuna saygı duyarız. Ancak anayasada tek taraflı referandum yapma ve ayrılma yetkisi yok. Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum yasal değil ve bunu tanımayacağız” dedi.
* İngiltere Ankara Büyükelçisi Richard Moore “Biz buna a. Bu şu aşamada olamaz. Kesinlikle biz bu konuda eğer Bağdat ile Erbil bir uzlaşma olursa o farklı. Fakat bu tip bağımsız referandumu uygulamak, Bağdat’ın desteği almazsanız bu tehlikeli. Ve buna karşıyız” dedi.
Bu kararı iptal edin
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararına karşı olduğunu bir kez daha yüksek sesle dile getirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Irak’ın başkenti Bağdat’ta, “Erbil’in yaptığının yanlış olduğunu belirttik, bu referandum kararı iptal edilmeli” dedi. Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ile ortak basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu, Erbil’in referandum kararını sorması üzerine, “Kerkük’te resmi kurumlara bölgesel yönetim bayrağı çekilmesi yanlıştı. Aynı şekilde alınan referandum kararının yanlış olduğunu bugüne kadar hep söyledik ve bugün Erbil ziyaretinde kendilerine bu fikrimizi tekrardan söyleyeceğiz” diye konuştu.
BEKLENTİMİZ SON DERECE NET
Çavuşoğlu, referandum kararının iptal edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Erbil’den beklentimiz son derece sade ve nettir. Bu referandum kararının iptal edilmesidir. Fakat, bölgenin istikrarı, birliği çok önemli. Kürt kardeşlerimizin menfaati de bölgenin birliğidir” dedi.
İKİ ÜLKENİN KADERİ ORTAK
DEAŞ’a karşı Telafer operasyonunun yapıldığı bir dönemde Irak’ı ziyaret eden Çavuşoğlu, “Telafer’in Türkmen kimliği korunmalı” vurgusunda bulunarak, “Türkiye olarak DEAŞ’la mücadelede olduğu gibi DEAŞ sonrası Irak’ta ulusal uzlaşma çabalarına desteklerimizi sürdüreceğiz” diye konuştu. PKK’nın da DEAŞ gibi Irak’ın huzuru ve birliğine karşı bir tehdit olduğunu vurgulayan ve “PKK’nın Irak’tan temizlenmesi için birlikte hareket edeceğiz ve her türlü desteği vereceğiz. Türkiye ve Irak’ın kaderi ortaktır” diyen Çavuşoğlu, ardından Erbil’e geçti.
Çavuşoğlu Salahaddin kasabasındaki IKBY Başkanı Mesut Barzani ile görüştü. Basına kapalı bir görüşmeye Barzani yönetiminden bazı isimler katıldı. Çavuşoğlu bölgedeki bazı kanaat önderleri ile de görüş alışverişinde bulundu.