Milyonlarca insanın açlık ve susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı Asya ve Afrika’da yaşayan milyonlarca insana Türkiye umut oldu. Batı’nın sömürüsü altındaki ülkelerde yaşanan insani drama sessiz kalmayan Türkiye, STK ve çeşitli kamu kurumları vasıtasıyla22 ülkede 34 bin 297 su kuyusu açtı.
7 MİLYON İNSAN DAHA SUYA KAVUŞACAK
Her yıl 485 bin insanın kirli suların neden olduğu kolera, dizanteri, tifo ve ishal yüzünden hayatını kaybettiği coğrafyalarda, su kuyularının dışında şebeke hatları, su depoları, arıtma tesisleri ve kilometrelerce su borusu hattı Türk STK’lar ve kamu kurumları tarafından kullanıma sunuldu.
Bu sayede 18 milyondan fazla insan suyla buluşurken milyonlarca çocuğun da sağlıksız şartlarda büyümesinin önüne geçilmiş oldu. Ayrıca, Türkiye Diyanet Vakfı’nın inşasını sürdürdüğü projelerin tamamlanmasıyla 7 milyon insan daha suya kavuşacak.
TİKA, TDV, DSİ, Kızılay, İHH, Su Kuyusu Derneği, Deniz Feneri, Vuslat Sadaka Taşı, Yeryüzü Doktorları, Can Suyu Derneği, Su Savaşçıları, İDDEF, Hüdai Vakfı, Hayder ve Yardımeli Derneği açtıkları binlerce su kuyusu ile suya hasret kalan mazlum coğrafyanın insanlarını su ile buluşturdu. Su kuyularını açtıktan sonra yerel destek ekipleri ile koordineli bir biçimde hareket eden Türk STK ve kamu kurumları, kuyuların şebeklerinin arıtma sistemlerinin tamir ve tadilat işlemlerini de yapıyor. Kuyular 15-25 yıl arası hizmet veriyor. Bedeli ise bölgelere göre 80 ile 2250 Euro arası değişiyor.
İŞBİRLİĞİMİZİ GENİŞLETİYORUZ
Su kuyusu açmadan önce bölgede veri toplayıcılığı, gözlem ve araştırma yapıldığını, böylece sondaj yapılacak en uygun alanı titizlikle seçtiklerini söyleyen Su Kuyusu Derneği Başkanı Hacı Ali Aydın, “Bazı ülkelerde yerel yönetimler ve devlet kurumlarıyla ilişkilerimizi güçlendirerek işbirliğimizi genişletiyoruz.” dedi.
Türkleri görünce umutlandım
Tanzanya’da yaşayan 26 yaşındaki Ashura Jumanne 3 çocuk annesi olduğunu belirterek günde 5 saat su taşıdığını söyledi. Günlük su ihtiyaçlarının 100 ile 200 litre arasında olduğunu ve taşıdığı suları kaynatma imkanı bulamadığı için ailesinin tifo, deri hastalıkları ve mide-bağırsak problemleri yaşadığını ifade etti. Jumanne, şunları söyledi: “En büyük sorunum kirli ve sağlıksız sularla savaşmak. Çocuklarımın susuzluğa alışmasını istemiyorum. Türkiye’yi ve Türk insanını burada gördüğümde umutlandım, eğer temiz su getirilirse çocuklarıma eğitimlerinde yardımcı olurum. Türkler bizim umudumuz. Onları karşımıza çıkaran Allah’a binlerce kez şükürler olsun.”