Funke, Almanya’da mevcut hükümeti devirmek için silahlı darbe planlamak ve terör örgütü kurmakla suçlanan, kendilerini "İmparatorluk Vatandaşları” olarak niteleyen gruba, bu oluşumun hedeflerine ve planlanan darbe girişiminin gerçekleşmesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Funke, bir darbenin Almanya'daki hiçbir grubun ulaşabileceği bir durum olmadığını vurgulayarak “Bu (girişim), geçen yıl 6 Ocak'ta Washington'daki darbe girişimiyle karşılaştırılamaz. Hiçbir şekilde. Ancak bu tehlikeli olmadığı anlamına gelmez. Eğer bunu (darbeyi) yapmayı düşündülerse o zaman bu, aşırı sağcı terörün strateji girişimidir. Tıpkı 20 yıl önce NSU'da yaşadığımız gibi” diye konuştu.
Ülkede 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütü konusunda Alman güvenlik birimlerinin tamamen başarısız kaldığını anımsatan Funke, “Görmek istemediler, görmediler. Bu bir skandaldı.” şeklinde konuştu.
NSU’ya ilişkin eyalet parlamentolarında ve Federal Meclis’te 13 komisyon kurulduğunu ve buralarda güvenlik birimlerinin durumunun ele alındığına işaret eden Funke, bundan güvenlik kurumlarının sonuçlar çıkardığını ve "İmparatorluk Vatandaşları” oluşumunun küçümsenmemesi gerektiğini anladıklarını kaydetti.
Funke, "İmparatorluk Vatandaşları” grubu 'üşütük' görünse de tehlikelidir, üşütük olarak da tehlikeli olabilirsiniz. Bunu tarihimizden biliyoruz” ifadesini kullandı.
Buradaki tehlikenin görülmesi gerektiğini vurgulayan Funke, “Ancak aynı zamanda bugünkü (Almanya’daki) bu demokrasinin Weimar Cumhuriyeti’ndekinden sağlam olduğu konusunda gerçekçi olmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Funke, Reichsbürger taraftarlarının anayasayı koruma teşkilatlarında uzun süre sanıldığından daha tehlikeli olduğunu dile getirerek “20 bin kişi olduğu söyleniyor. Bu yüksek bir sayı. Her şeyden önce ideolojik yönelimlerinden dolayı tehlikeli. Çünkü ‘biz farklı bir devlet istiyoruz’, 1871’deki imparatorluğu istiyoruz’ veya ‘1871’deki sınırları istiyoruz’ diyorlar” dedi.
Darbe girişimini planlamakla suçlanan "İmparatorluk Vatandaşları” grubundaki kişilerin yargıç, polis ve asker gibi mesleklerde çalıştıklarına ancak bunların tamamen azınlıkta olduğuna işaret eden Funke, “Bu kurumlara girmek, ‘orada silah eğitimi alabiliriz’ veya ‘belki de kurumların bir kısmını bize çekebiliriz’ demek onların stratejisidir. Bu girişimlerde bulunmalarına rağmen şimdiye kadar hep başarısız oldular” diye konuştu.
Funke, “Burada bu kurumlara sızma girişimleri mi oldu?” şeklindeki soruya, sızma girişimleri olduğunu ancak bu kurumların hiçbirine sızılmadığı yanıtını verdi.
Almanya’da bu fikirlere sahip memurlarla ilgili düzenleme yapılacağını söyleyen Funke, “Bu istenmiyor. Memurların memuriyetten çıkarılması kolaylaştırılacak. Bu konuda Federal Mecliste girişimler var. Bulgular üzerine çalışılacak, bir dava açılacak ve bunların hüküm giymeleri umudu var” dedi.
Darbe planları yapmakla suçlananlar arasında Almanya için Alternatif (AfD) partisinin eski milletvekilinin de bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Funke, bu grupların ideolojik olarak ve Kovid-19’a karşı yapılan gösterilerde görüldüğü gibi uygulamada da örtüştüklerini ifade etti.
Bu gösterilere AfD’nin bir şekilde katıldığına işaret eden Funke, “AfD buna rağmen hukuk devletinden yana olduğunu söylüyor ama AfD'nin bazı kısımları çok radikal, çok aşırı sağcı, başka bir devlet ve bu cumhuriyetin yıkılmasını istiyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
"İmparatorluk Vatandaşları"
Alman Polisi, 7 Aralık’ta "İmparatorluk Vatandaşları" grubunun üyelerine yönelik operasyon düzenlemiş, aralarında eski asker, polis ve yargıcın bulunduğu 25 kişi, terör örgütü üyesi olmak ve silahlı darbe planlamak suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
Alman İmparatorluğu’nun varlığının devam ettiğini savunan bu kişiler, Almanya'nın “hala askeri işgal altında olduğuna” inanıyor.
Homojen olmayan ve içinde aşırı sağcıların da yer aldığı bu ideolojinin taraftarlarının bazıları Alman kurumlarını tanımadığı için vergi ödemeyi de reddediyor.