AB'nin öteki yüzü

15 Temmuz darbe girişimine ve Türkiye'ye yönelen terör saldırılarına sessiz kalan AB, son dönemde basın özgürlüğü üzerinden yeniden Türkiye'yi hedef almaya başladı. AB'nin iki yüzlü tutumu Türkiye'de büyük tepki toplarken, AB üyesi ülkelerin basın özgürlüğü karnesi ise hiçte sanıldığı gibi parlak değil. AB, son dönemde Türkiye'yi hedef alırken, kendisi ile yüzleşmektense kaçınıyor.

Yeni Şafak

Kriter bahanesiyle Türkiye ile yapılan vize serbestisi anlaşmasını sürekli erteleyen Avrupa Birliği (AB), yeni bahane olarak Cumhuriyet gazetesini belirledi. Star gazetesinin haberine göre, FETÖ ve PKK soruşturmaları kapsamında yöneticileri gözaltına alınan gazeteye sahip çıkan AB, bu konuyu şimdi de verilen sözleri ertelemek için kullanıyor: Konu hakkında açıklama yapan Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff, “Gazetecilerin tutuklanması nedeniyle vize serbestisi 2018'e kalabilir” dedi.

Vize serbestisi üzerinden tehdit

Alman Bild gazetesine konuşan AP Başkan Yardımcısı Lambsdorff, Türkiye'deki idam tartışmaları, basın ve muhalefete yönelik sözde baskıları eleştirerek, “Bu durumda vize serbestisi 2017'de de gerçekleşmez ve bu tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hatası olur” diye konuştu. AB muhafazakar grup (EVP) milletvekili Herbert Reul de benzer açıklamada bulunarak, “böyle devam ederse, vize serbestisi uzak bir geleceğe sarkar” ifadelerini kullandı.

Merkel müzakereyi gündeme getirdi

Almanya Başbakanı Angela Merkel de Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının gözaltına alınmasını yorumladı. Merkel, terör soruşturmasını görmezden gelerek 'Türkiye'deki basın özgürlüğünün kısıtlanmasının son derece endişe verici olduğunu' söyledi. Merkel, “Sayın Dündar'da olduğu gibi, Türkiye'de zor şartlarda basın ve ifade özgürlüğü mücadelesi verenler, dayanışmamızdan emin olabilir” dedi. Merkel, “Bu konu AB ile müzakerelerde merkezi bir rol oynuyor. Durum alarm verici” diye konuştu.

Avrupa'nın durumu ortada

Geoff Webster:

12 Şubat 2012'de ABD'li medya patronu Rupert Murdoch'ın İngiltere'de karıştığı telekulak skandalı kapsamında aralarında The Sun gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Geoff Webster ve istihbarat şefi John Key'in de bulunduğu 5 gazeteci tutuklandı.

Guardian'a baskın:

2013'te Eski ABD Ulusal Güvenlik Servisi (NSA) ajanı Edward Snowden'in dünyayı sarsan belgelerini yayımlayan İngiliz Guardian gazetesi, devletin dava açma tehdidi sonrası hard diskteki belgeleri matkaplarla yok ettiği görüntüleri yayınladı.

Lukas Hermsmeier:

ABD'nin Ferguson kentinde 18 yaşındaki siyahi bir gencin ölümü sonrasında çıkan olayları gözlemlemek için şehre giden Alman gazeteci Lukas Hermsmeier 19 Ağustos 2014'te tutuklandı.

Ahmed Mansur:

Mısır'da gerçekleşen darbeden sonra Sisi'nin emriyle hakkında 15 yıl hapis cezası verilen el Cezire televizyonundan gazeteci Ahmed Mansur 22 Haziran 2015'de Berlin'de tutuklandı.

Emel Faoor:

19 Mart 2016'da mültecilerin durumunu gözlemlemek için gittiği Yunanistan'ın Kos adasından dünyaya yazdığı raporlar sonrasında Filistinli gazeteci Emel Faoor tutuklandı.

Florence Hartmann:

Le Monde gazetesi Balkanlar muhabiri Florence Hartmann, yazdığı kitapta Srebrenitsa katliamıyla ilgili gizli belgere yer verdiği için, Sırpların savaş suçlarının yargılandığı mahkemenin önünde 24 Mart 2016'da Lahey'de tutuklandı.

DÜNYA
Calais'teki çocuk sığınmacıların tahliyesi başladı

DÜNYA
İngiltere'nin 'sahte merhameti'

DÜNYA
'Fransa kadar acımasızını görmedim'

DÜNYA
Hollande ile Valls arasında 'kitap' krizi