ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında, ABD'nin Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte'nin ülkenin güneyindeki Mindano adasında konuşlu ABD özel kuvvetlerine dair yorumlarının farkında olduklarını söyledi.
Filipinler'in henüz kendilerine bu doğrultuda resmi bir talep iletmediğini aktaran Kirby, ABD'nin Filipinler ile müttefikliğine bağlılığını sürdürdüğünü belirtti.
ABD'yi iki yüzlü olmakla suçladı
Duterte, dün yaptığı bir konuşmada, iki yüzlü olmakla suçladığı ABD'nin askeri varlığının çatışma dolu Mindano adasındaki durumu daha da kötüleştirdiğini savunarak, "Özel kuvvetler Mindano'dan gitmeli." demişti.
Filipinler'de 30 Haziran'da göreve gelen Duterte, uyuşturucuya karşı mücadele başlatmış, bu süreçte uyuşturucu kaçakçısı olduğundan şüphelenilen 2 binin üzerinde kişi güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürülmüştü. Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD, geçen ay Duterte'ye, bu mücadele sürecinde yaşanan ölümleri durdurması ve ülkesinin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uyması gerektiği uyarısını yapmıştı.
Obamaya küfür etmişti
Laos'ta gerçekleşen G20 zirvesi sırasında ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmeye hazırlanan Duterte, bir gazetecinin görüşme sırasında uyuşturucuyla mücadele konusunda gelebilecek olası eleştirilere nasıl cevap vereceği sorusu üzerine, ABD ve Obama'yı hakarete varan sözlerle eleştirerek, kimsenin kendisinden uyuşturucuyla mücadele konusunda hesap soramayacağını dile getirmişti. Bu açıklamalar üzerine görüşme iptal edilmiş, Duterte de iptalden dolayı "üzgün" olduğunu belirtmiş ancak özür dilememişti.
Ancak iki lider, zirvede gala yemeği öncesi el sıkışmış ve kısaca görüşmüştü. Obama, G20 sonrası yaptığı basın toplantısında da bir soru üzerine, Duterte ile kısa bir görüşme yaptığını ve el sıkıştığını söylemişti. Duterte'nin kendisi hakkında söylediği sözleri kişisel olarak algılamadığını belirten Obama, bunun onun konuşma tarzı olduğunu düşündüğünü ifade etmişti.
Ülkesini BM üyeliğinden çıkarma tehdidinde bulunan Duterte, hafta sonunda hükümetinin "bağımsız dış politika" benimseyeceğini açıklamıştı.