ABD'deki cinsel taciz raporu, "istismarın yaygınlığına" ve "kilisenin suçluluğuna" dikkati çekiyor. Maryland Eyalet Başsavcılığının dün yayımladığı ülkenin en eski Roman Katolik kiliselerinden olan Baltimore Başpiskoposluğundaki cinsel taciz olaylarıyla ilgili rapor tartışılmaya devam ediyor.
Paskalya Pazarı öncesi Hristiyanlarca kutsal sayılan bir haftada açıklanan raporda, Baltimore Başpiskoposluğuna bağlı Katolik kilise ve okullarında 156 rahibin son 80 yılda 600’den fazla kişiye cinsel tacizde bulunduğu ve fiziksel işkence yaptığı belirtildi.
2019’dan bu yana devam eden soruşturmalar kapsamında hazırlanan raporda, Baltimore Başpiskoposluğunda çocuklara yönelik cinsel tacizlere ilişkin, "İstismarın sarsıcı yaygınlığı kilise hiyerarşisinin suçluluğunun altını çiziyor." ifadesi kullanıldı.
Raporda, “Tacizcilerin ve kurbanların çokluğu, istismarcıların davranışlarının ahlaksızlığı ve bilinen tacizcilere çocukları avlamaya devam etme fırsatının verilme sıklığı hayret verici.” yorumu yapıldı.
Kilise liderlerinin mağdurları korumaya veya tacizi durdurmaya değil, tacizlerin üstünü örtmeye odaklandıkları savunulan raporda, bazı durumlarda, mağdurların tacizleri zaten kendisi tacizci olan rahiplere bildirdiğine dikkati çekildi.
Raporda, kilise liderlerinin suçlanan din adamlarını görevden almak veya kolluk kuvvetlerine bildirmek yerine, koruma amaçlı mali destekle emekli olmalarına izin verdiği veya görev yerlerini değiştirdiğinin altı çizildi.
Bazı bölümleri düzenlenerek mahkemenin izniyle yayımlanan 456 sayfalık raporda verilen örnekler arasında Catonsville’deki St. Mark Parish kilisesinde 1964-2004 yılları arasında 11 istismarcının görev yaptığı ve bir yardımcı papazın 100’den fazla çocuğu taciz ettiğini itiraf ettiği şeklinde detaylar yer aldı.
"Bu bizim müebbet cezamız"
Taciz kurbanları ise basına yaptıkları açıklamalarda, raporun, kiliselerde yaşanan utanç verici olayların kamuoyunda uzun süredir gecikmiş bir hesaplaşması olduğunu belirtti.
Baltimore’da 1990’ların başında genç bir kız iken Katolik Lisesi papazı A. Joseph Maskell tarafından defalarca tecavüze uğradığını belirten Jean Hargadon Wehner, "Tacizleri kilise yetkililerine bildirdim, doğru olanı 1992’de yapmalarını bekledim. Hala öfkeliyim.” ifadelerini paylaştı.
Raporda, Maskell'in en az 39 çocuğa cinsel tacizde bulunduğu, 2001'de ölmeden önce hakkındaki iddiaları reddettiği ve cezai bir suçlamayla karşılaşmadığı bilgisi yer aldı.
Diğer taciz kurbanı Kurt Rupprecth de maruz kaldığı istismardan dolayı yıllardır travma, öfke ve inançsızlık şeklinde zihin sağlığı sorunları yaşadığını belirterek, "Burada gerçeği konuşmak için varız ve asla susmayacağız. Bununla her gün uğraşıyoruz. Bu bizim müebbet hapis cezamız." şeklinde konuştu.
Kiliselerdeki istismar olayları ve rapor
Özellikle 2000'lerin başında Boston Başpiskoposluğunda yaşanan cinsel taciz haberleri ile ülke gündemine giren kiliselerdeki istismar olayları, ülke genelindeki Katolik kiliselerine yönelik eleştiri ve soruşturmalara yol açmıştı.
Maryland Başsavcılığı, 2019'dan bu yana sürdürdüğü soruşturma kapsamında hazırladığı "Maryland'de Din Adamlarının Suistimali" başlıklı raporun yayımlanması için, belgelerin çoğunun büyük jüri aracılığıyla elde edilmesi nedeniyle şubatta mahkemeye başvurmuş, Baltimore Şehir Mahkemesi de önceki gün raporun bazı bölümlerinin kesilerek yayımlanabileceğine karar vermişti.
Maryland Eyalet Başsavcısı Anthony Brown, raporun açıklanması nedeniyle dün düzenlediği basın toplantısında, "Bugün, kesinlikle Maryland'de bir hesaplaşma ve hesap verme günüdür." şeklinde konuşmuştu.
Brown, soruşturmanın başladığı günden bu yana 300'den fazla kişinin kendileriyle temas ettiğini, rapor için yüzlerce kişi ile görüşüldüğünü ve 1940’lara kadar varan yüz binden fazla belgenin incelendiğini kaydetmişti.
Baltimore Başpiskoposu William Lori de raporun yayımlanmasından sonra yaptığı yazılı açıklamada, kiliselerdeki istismarların doğruluğunu kabul ederek özür dilemiş, bu konudaki iyileşmeler için destek taahhüdünde bulunarak, kiliselerde taciz olaylarının önlenmesi için de bir dizi yeni düzenlemeler getirdiklerini savunmuştu.
İnternetteki açık kaynaklarda, Baltimore Başpiskoposluğunun, 1980'lerden bu yana, 301 taciz mağduruna 13,2 milyon dolardan fazla tazminat ödediği belirtiliyor.