ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Dana White, ABD’nin nükleer kapasitesinin, Rusya’nın nükleer faaliyetlerine karşı caydırıcılık sağlamak için çeşitlendirildiğini ve Rusya’dan gelebilecek bir tehdide karşı “tam şekilde hazır olduklarını” belirtti.
Haftalık basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan White, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “dünyanın her yanını vurabilecek büyük bir nükleer füze hazırladıkları ve dünyadaki hava savunma sistemlerinin buna karşı koyamayacağı” açıklamasını şaşırtıcı bulmadıklarını ifade etti.
White, “Açıklama bizim için şaşırtıcı değil ancak Amerikan halkı emin olsun ki biz tam bir şekilde hazırız” diye konuştu.
"Ülkemizi savunmaya hazır olduğumuzdan eminiz"
Putin’in, Federal Meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, ABD’nin yeni Nükleer Durum İnceleme Belgesi'nde yer alan ifadelerin “endişe verici” olduğuna ilişkin açıklamasını değerlendiren White, “Güvenilir bir caydırıcılığa sahip olduğumuza emin olmamız gerekir. Ve bu ülkeyi ne olursa olsun savunmaya hazır olduğumuzdan eminiz.” dedi.
Putin’in, "Kapasitesi ne olursa olsun Rusya'ya yönelik her türlü nükleer saldırının, nükleer savaş ilanı olarak addedileceğine" yönelik ifadesiyle ilgili White, şunları kaydetti:
White, ABD’nin füze savunma sistemlerini güncellemesinin Rusya’ya değil, "serseri devletler" diye nitelendirdikleri Kuzey Kore gibi ülkelere karşı olduğunu ifade etti.
Putin’den nükleer tehdit
Rusya’nın yalnızca savunma amaçlı nükleer silahlar geliştirdiğini söyleyen Putin, su altında ilerleyen ve nükleer başlık taşıyabilen yeni bir drone geliştirdiklerini anlatmıştı.
Federal Meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada Putin, “Yüksek hıza sahip bu drone ile uçak gemileri ve kıyı koruma yapıları hedef alınabilir. Kıtalar arası mesafeleri aşabilecek bu drone, radarlarla tespit edilemeyecek.” ifadelerini kullanmıştı.
Putin ayrıca Rusya’nın hiçbir ülkede bulunmayan füzeler geliştirdiğini ve sonbaharda denedikleri bu füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellenemediğini ve dünyanın tüm noktalarına ulaşabilecek sınırsız menzile sahip olduğunu söylemişti.
ABD Nükleer Durum İnceleme Belgesi
ABD Nükleer Durum İnceleme Belgesi'ni şubat ayında açıkladı.
Belgede ABD'nin nükleer kapasitesinin "nükleer ve nükleer olmayan saldırılara karşı caydırıcılık", "müttefik ve ortaklara güvence vermek", "caydırıcılığın çökmesi durumunda ABD hedeflerine ulaşmak" ve "belirsiz geleceği garanti altına almak" üzere modernize edilmesi gerektiği ifade edilmişti.
Belgede ABD'nin denizaltılardan fırlatılan balistik füze harp başlıklarını azaltıp bunun yerine Soğuk Savaş sırasında kullandığı denizden fırlatılan nükleer seyir füzelerini modernize ederek tekrar sahaya çıkaracağı açıklanmıştı.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis de ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesinde, ABD’nin 2018 Nükleer Durum İnceleme ve ABD Ulusal Savunma Strateji belgeleri hakkında kongre üyelerinin sorularını yanıtlarken bu konuya değinmişti.
Bakan Mattis, Rusya’nın nükleer anlaşmaları ihlal etmesi halinde ülkesinin elinde koz olarak bulunan denizde konuşlu seyir füzelerini tekrar devreye sokacağını ve düşük tesirli nükleer balistik füzeleri geliştireceğini söylemişti.
ABD'nin nükleer silahları, denizaltılardan fırlatılan balistik füzeler taşıyabilen 14 Ohio sınıfı denizaltı, 400 tek harp başlıklı Minuteman III füzelerinden oluşan karada konuşlu kıtalar arası balistik füzeler, nükleer kapasiteli 46 B-52 ve 20 B-1 bombardıman uçakları ile F-15 uçaklarının taşıdığı havadan fırlatılan nükleer başlıklı seyir füzelerinden oluşuyor.
Projesi devam eden Columbia sınıfı yeni nesil nükleer kapasiteli denizaltıların yanı sıra yeni nesil B-21 Raider tipi nükleer kapasiteli bombardıman uçaklarının da 2020'nin ortalarında görev alacağı belirtiliyor.