ABD NATO anlaşmasını ihlal ediyor

NATO müttefiki Türkiye'ye karşı terör örgütü PKK/PYD'ye destek veren ABD yönetimi aynı zamanda NATO anlaşmasını da ihlal ediyor. NATO anlaşması müttefiklere birbirinin güvenliğini güçlendirme sorumluluğu getirirken, ABD terör örgütüne verdiği destekle örgütün, Türkiye'ye karşı büyük bir tehdide dönüşmesine neden oldu. Yine aynı şekilde NATO anlaşması, üyelerine saldırıya uğrayan müttefiklerine yardım yükümlülüğü getirirken, PKK ise NATO üyesi Türkiye’ye, yine NATO üyesi ABD'den aldığı silahlarla saldırıyor.

Yeni Şafak
NATO üyesi ABD askerleri teröristlerle birlikte nöbet tutuyor.

ABD, Türkiye'yi tehdit eden PKK'yı askeri yardımlarıyla Suriye sınırında güçlendiriyor. NATO anlaşmasına göre "müttefiği Türkiye"nin güvenliğini güçlendirme yükümlülüğü olan ABD, İttifak'ın kuruluş amacını ihlal ediyor.

ABD'nin, ortaya çıkmasında ve gelişiminde en büyük pay sahibi olduğu NATO'nun kuruluş anlaşması, üyelerinin toplu savunma ve barış ile güvenliğin korunması için çabalarını birleştirmekte kararlı olduklarına vurgu yaparak başlıyor.

NATO anlaşmasının 3. maddesinde "...Taraflar, tek tek ve ortaklaşa olarak, sürekli ve etkin öz-yardım ve karşılıklı yardımlarla, silahlı bir saldırıya karşı bireysel ve toplu direnme kapasitelerini koruyacaklar ve geliştireceklerdir." ifadesi yer alıyor.

Üyelerinden birine ya da daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceğini hükme bağlayan NATO anlaşmasının 5. maddesi, saldırıya uğrayan taraf ya da taraflara yardımcı olacakları konusunda üye ülkelerin anlaştığını kayıt altına alıyor.

ABD, PKK uzantısını müttefik olarak tanımlıyor

NATO anlaşmasına göre Türkiye ile müttefik olan ABD'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de Karaçok Dağları'ndaki PYD/PKK hedeflerini vurması üzerine yaptığı açıklamadaki ifadeler dikkati çekmişti.

Pentagon sözcülerinden Binbaşı Adrian Rankine Galloway, AA'ya yazılı açıklamasında harekat için, "Bu hava saldırıları DEAŞ karşıtı koalisyon tarafından onaylanmadı ve DEAŞ ile mücadelede Kürt Peşmergeler de dahil müttefik kuvvetlerimizin talihsizce hayatını kaybetmesine yol açtı.” ifadelerini kullanmıştı.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/04/30/12/33/resized_fce16-1202_tur_picture_20170430_11776805_11776804.jpg

TSK'nın Karaçok harekatına ABD füzesiyle yanıt

Türkiye'nin 26 Nisan'da Suriye'nin Karaçok ve Irak'ın Sincar bölgesindeki PKK hedeflerini vurmasının ardından, terör örgütünün sınır hattındaki TSK unsurlarını hedef alan saldırılarında Amerikan yapımı TOW füzesi kullandığı ortaya çıktı.

Teröristlerin 26 Nisan'da Kızıltepe'de bir sınır karakoluna düzenlediği saldırıda, kaydederek sosyal medyadan paylaştıkları videoda, füzenin ateşlenme anındaki çıkış sesi ve hedefe ilerleme şeklinden, kullanılan silahın TOW olduğu anlaşılıyor.

Askeri kaynaklar da olayın meydana geldiği yeri ve silahın TOW olduğunu teyit etti.

PKK'lıların daha önce kendileri tarafından çekilerek internet ortamında paylaştığı görüntülerde, ABD yapımı BGM-71 TOW-Anti tank füzelerine sahip oldukları görülmüştü.

PKK, Suriye topraklarını kullanarak NATO üyesi Türkiye'ye 26 Nisan'dan bu yana birçok kez saldırı düzenledi.

Terör örgütü, Afrin ve Haseke'den 5 sınır karakoluna ağır silahlarla saldırdı. Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesi Aksoy Hudut Karakoluna yapılan son roketatarlı saldırıya verilen karşılıkta TSK, 11 teröristi etkisiz hale getirdi.

Türkiye-Suriye sınırının yüzde 65'ini ele geçirdi

Özellikle son 2 yıldır PKK'nın Suriye yapılanmasına askeri desteğini artıran ABD, DEAŞ'a karşı mücadele bahanesiyle örgütün büyük bir alanı işgal etmesine neden oldu.

AA'nın harita alan ölçümlerine göre, Suriye topraklarının yüzde 20'den fazlası ve Türkiye-Suriye sınırının yaklaşık yüzde 65'i örgütün eline geçmiş durumda.

Terör örgütü, önemli bir bölümü Arap nüfusa ait olan yaklaşık 39 bin kilometrekare alanı işgalinde tutuyor.

ABD "SDG" maskesine sığınıyor

ABD'nin Suriye'de müttefik olarak nitelediği PYD/PKK militanları, ülke genelinde "SDG" adını kullanıyor.

PYD/PKK, Suriye'de silah ve lojistik desteğiyle kendisine yakın tuttuğu bazı küçük grupları 12 Ekim 2015'te, SDG adı altında bir araya getirdi. Kuruluşundan itibaren SDG'nin ezici çoğunluğu PYD/PKK'lılardan meydana geldi. Yönetimine de PYD/PKK hakim oldu. Örgütteki tüm teröristlere ve elebaşlara, SDG amblemi olan üniformalar dağıtıldı.

ABD, SDG ismine geçiş yapılmasından itibaren PYD/PKK'ya yardımlarını hızla artırdı. Amerikan yönetimi, askeri yardımlarını PYD/PKK'ya değil SDG'ye yaptığını, hatta silahların yalnızca bu yapı içinde sayıları birkaç yüzü geçmeyen "Suriye Arap Koalisyonu"na yönlendirdiklerini iddia ederek, Türkiye'nin tepkilerini önlemeye çalıştı.

GÜNDEM
'Biz endişeyle yaşayacağımıza onlar korkuyla yaşasın'

DÜNYA
ABD'li uzmanlar: PKK/PYD ilişkisi kesinlikle var

DÜNYA
ABD askerleri terörist cenazesinde

GÜNDEM
89 PYD’Lİ öldürüldü