AB rüyasının sonu

“Tarihin en kötü anlaşmasına” imza atılan İklim Zirvesi Avrupa Birliği'nin geleceği hakkındaki acı gerçeği tartışmaya açtı. Zirvenin karar masasında sadece ABD, Çin, Hindistan ve Güney Afrika vardı. AP'deki en saygın isimlerden Verhofstadt, yeni bir imparatorluklar çağının başladığını açıklayarak “AB projesinden vazgeçmek gerçekçi olacak” dedi

Brüksel
AB rüyasının sonu

Avrupa Birliği'nin geleceği hakkında hiç bu kadar umutsuz bir açıklama yapılmamıştı. Avrupa Parlamentosu'nda yer alan en saygın isimlerden biri olarak kabul edilen, AP Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt açıkça birliğin çökmekte olduğunu kabul etti ve “AB projesinden vazgeçmenin belki de gerçekçi bir seçenek olacağını” söyledi. Aynı zamanda eski Belçika Başbakanı olan Verhofstadt, ülkenin yüksek tirajlı Le Soir gazatesinde manşetten verilen yazısında AB'nin etkinlik yitirdiğini, önemli müzakerelerin yapıldığı masalardan dışlandığını, bu gidişle ekonomik ve siyasi çöküşün hızlanacağını belirtti.

YENİ İMPARATORLUKLAR ÇAĞI

Verhofstadt Kopenhag'da yapılan “başarısız çevre zirvesi”nden hareketle söz konusu zirvede karar alınan masada ABD, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika'nın bulunduğunu, bu durumun çok “anlamlı” olduğunu, “yeni bir imparatorluklar çağının başladığını” anlattı. “AB, Kopenhag'da, müzakere ve karar masalarına davet edilmedi. Bir tek AB ülkesi büyüklerin masasında yoktu” diyen ve bunun “şoke edici” olduğunu vurgulayan Verhofstadt, “Sıkı durun. Yeni imparatorlar askeri güce hakim olmanın yollarını da arayacaklar, istedikleri çatışmalara müdahale edip, istedikleri mutabakatlara birlikte ulaşacaklar” dedi.

DÜNYANIN İSVİÇRESİ

“Bu durumda her şeyden vazgeçmek zamanı geldiği sorgulanabilir, belki bu en gerçekçi seçenektir” diyen Guy Verhofstadt, bunun “tehlikeli bir seçenek” de olacağını, büyük güçlerin Avrupa ülkelerine fikir sormadan karar vermelerine tamamen yeşil ışık yakmak anlamına geleceğini, AB'nin, “dünyanın İsviçresi” haline geleceğini anlattı.

Ankara treni yavaşladı

Türkiye-AB ilişkilerinde birçoklarının “kaza” beklediği 2009 yılında, “Türkiye'nin üyelik treni fren yapınca” kötümser senaryolar 2010'a ertelendi. AB Komisyonu 2009 İlerleme Raporunda Türkiye'nin limanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmasıyla ilgili yeni bir yaptırım uygulanmasını önermedi. Ancak Rumlar, işçilerin serbest dolaşımı, enerji, yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik, eğitim ve kültür ve dış politika, güvenlik ve savunma politikası fasıllarının açılışına ön koşul getirecek. Böylece 2009, dondurulan 8 fasıla ek olarak, Fransa'nın da engellemesi nedeniyle müzakerelerin oldukça yavaşlamasını beraberinde getirdi. Bu arada hükümet, sürece ivme kazandırmak için 21 Aralık'ta Brüksel'e çıkartma yaptı ve çevre faslı müzakerelere açıldı.