ABD Dışişleri Bakanlığı, aralarında İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya, Katar, Güney Kore, İspanya ve Yemen'in de bulunduğu 64 ülke ile Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilciğinin imzası bulunan ortak açıklamayı kamuoyu ile paylaştı.
Açıklamada, Afganistan'daki durumun giderek kötüleştiği, bununla beraber ülkeden ayrılmak isteyen yabancıların ve Afganların güvenli bir şekilde tahliyesine tüm tarafların saygı duyması gerektiği belirtildi.
"Afganistan genelinde güç ve yetkiyi elinde tutanlar, insan canı ve mülkiyetinin korunması ve güvenlik ile sivil düzenin yeniden inşası noktasında sorumluluk taşımaktadır." ifadesine yer verilen açıklamada, ülkeden ayrılmak isteyen tüm yabancıların ve Afganların bunu yapmasına izin verilmesi ve bunun için tüm çıkış yollarının açık tutulması gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın sonunda Afgan halkının güvenlik ve emniyet içinde ve onurlu bir şekilde yaşamaya hakkı olduğu ve uluslararası toplumun Afgan halkını desteklemeye devam edeceği ifade edildi.
Taliban’ın ülkeye hakim olma süreci
ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı.
Anlaşma yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair bir hüküm getirmedi.
Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeyi, son bir ayda da vilayet merkezlerini hızla ele geçirdi.
Başkent Kabil çevresini kuşatan Taliban, kenar mahallelere girmeye başlarken hükümete yönetimi ve başkenti barışçıl şekilde devir çağrıları yaptı.
Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesi ve hükümet güçlerinin başkentten ayrılmasıyla Taliban kenti tümüyle kontrolüne almaya başladı.