5 başlıkta ABD'nin Suriye operasyonu

İdlib kentindeki kimyasal saldırının ardından ABD yönetimi Esed rejimine karşı ilk kez doğrudan müdahale kararı aldı. 5 yıldır devam eden katliamlara karşı sessiz kalan ABD, yeni Başkan Donald Trump'ın emri ile Esed rejimine ait askeri üssü vurdu. ABD yönetiminin bu adımı ne anlama geliyor? Trump yönetiminin aldığı yeni kararı beş başlıkta derledik.

Yeni Şafak
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'ye operasyon emri verdiğini açıkladı.

Esed rejiminin İdlib kentinde gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısından sonra Trump yönetimi, Esed’e ait uçakların kalktığı Humus yakınlarındaki Şayrat askeri üssünü vurdu. Operasyon için Doğu Akdeniz’de bulunan USS Ross and Pore savaş gemisi kullanılırken, üsse 59 Tomahwak füzesi fırlatıldı. Operasyon hem Türkiye’de hem dünyada geniş yankı buldu.

Esed rejiminin katliamlarına karşı uzun yıllardan beri operasyon yapılmasını isteyen Türkiye’nin yanı sıra ABD’nin batılı müttefikleri ve Körfez ülkeleri, ABD’nin operasyonunu olumlu karşıladı. Esed rejiminin en yakın destekçisi olan Rusya, İran ve Çin, ABD’ye tepki gösterdi. Pentagon, operasyon kararının Trump’ın emri doğrultusunda uygulandığını açıklarken, uluslararası alanda operasyon sonrası yeni ihtimaller konuşuluyor. İşte o ihtimaller;

ABD'nin adımı gözdağı mı? Yeni operasyon sinyali mi?

https://image.piri.net/resim/upload/2017/04/07/02/37/eb98a5a3trumppp.jpg

Suriye’de 5 yıldır devam eden iç savaşta, ABD yönetimi ilk defa doğrudan askeri bir eylemde bulundu. Önceliği DEAŞ ile mücadeleye veren Obama, Esed rejiminin bütün katliamlarına karşı sessiz kalmayı tercih etti. Rejim, ABD’nin çizdiği belirsiz ‘kırmızı çizgileri’ 2013’ten günümüze tam 162 kez ihlal etti.

Trump ise görevi devraldıktan sonra önceliğin DEAŞ ile mücadeleye verileceğini dile getiren açıklamalar yaparken, Esed rejimine karşı ise sert açıklamalar yapmaktan kaçındı. İdlib’de gerçekleşen kimyasal saldırı sonrası ise açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump, Esed ile ilgili düşüncesinin değiştiğini ve ‘kırmızı çizgilerin’ çok fazla aşıldığını vurguladı.

Beyaz Saray ve Pentagon tüm seçeneklerin masa da olduğunu duyurdu. Bu durum bir operasyon beklentisini doğurdu. Nitekim dün akşam Doğu Akdeniz'de bulunan ABD savaş gemisi Humus yakınlarındaki Şayrat askerini vurdu.

Trump yönetiminin dün gerçekleştirdiği operasyon için konuşulan iki ihtimal var. Birincisi, Pentagon’dan Albay Davis’in yaptığı açıklamanın satır aralarında gizli. Albay Davis operasyon için, “tek seferlik” sözlerini kullandı. Bu durum ABD yönetiminin Esed’e bir göz dağı verme düşüncesinde olduğunu gösteriyor. Konu ile ilgili öne çıkan ikinci ihtimal ise bu operasyonun daha büyük ve kapsamlı bir operasyonun ayak sesleri olduğu yönünde…

Obama’nın çizilen karizmasına karşılık Trump’ın karizması

https://image.piri.net/resim/upload/2017/04/07/02/26/3596fa23oba.jpg

ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyasından bu yana Obama yönetimini en çok Suriye politikası üzerinden eleştirdi. Obama’nın izlediği yanlış politikaların ve çizdiği kırmızı çizgilerin aşılmasının Suriye’de yaşanan kaosun temel sebebi olduğunu iddia etti. Trump, daha da ileri giderek, ‘DEAŞ’ı Obama ve Clinton kurdu” dedi. İdlib saldırısından sonra açıklama yapan Trump’ın öne çıkardığı söylem ise Obama döneminde aşılan kırmızı çizgiler oldu. Trump, Ürdün Kralı Abdullah ile birlikte kameraların karşısına geçtiğinde İdlib’teki kimyasal saldırı için “"Benim Suriye ve Esed'e karşı tavrım çok değişti. Bu olay kırmızı çizginin ötesinde benim için çok çizgileri geçti" dedi. Bu fikir değişikliği Trump’ın Obama’nın Suriye’de yaşadığı başarısızlığa yaptığı bir gönderme oldu.

Trump, Suriye konusunda Obama’nın yapamadığını yaparak, Esed’in katliamlarına karşı harekete geçen Başkan rolünü oynamak istiyor. Bu durum ona hem Obama ile kıyaslandığında daha etkin bir Başkan olma yolunu açabilir hem de ABD iç kamuoyunda son dönemde kendisine yönelik artan eleştirilere bir cevap niteliğine sahip olabilir. Özellikle son dönemde Trump yönetiminde yer alan isimlerin Rusya ile bağlantıları üzerinden ABD’de tüm oklar Trump’a yönelmiş durumda. Başkan seçildikten sonra gerçekleştirmeyi vaat ettiği projeler konusunda istediği adımları atamaması da Trump yönetimini zora sokmuş durumda. Suriye krizinde etkin rol almanın ve operasyon emri vermenin Trump’a hem içeride hem de dışarıda olumlu bir imaj verme ihtimalinin bir motivasyon aracı olduğu değerlendiriliyor.

Güvenli bölgelerin kurulması için ilk adımdı iddiası

https://image.piri.net/resim/upload/2017/04/07/02/33/e596c6f6sura.jpeg

ABD Başkanı Donald Trump, göreve başladıktan sonra Suriye’de güvenli bölgeler oluşturacağını ilan etti. Güvenli bölgelerin oluşturulacağı alanlarla ilgili net bir açıklama yapılmasa da birden fazla bölgeyi kapsayacağı ifade edildi. Trump yönetiminin bu açıklaması bölgedeki müttefikleri tarafından olumlu karşılandı. Nitekim Ocak ayında ve 3 Nisan’da ABD’yi ziyaret eden Ürdün Kralı Abdullah, güvenli bölgeler konusunda Trump yönetimine destek verdi.

Suudi Arabistan ise hem Suriye hem de Yemen’de bu adımın atılmasını istiyor. Trump yönetiminin dün gerçekleştirdiği operasyonun oluşturulması planlanan güvenli bölgeler öncesi atılmış ilk adım olabileceği iddia ediliyor. ABD’nin önce bölgedeki ağırlığını artıracağı sonra da güvenli bölgelerin oluşturulması için adımlar atacağı ortaya atılan iddialar arasında yer alıyor.

Rusya ve İran etkeni

https://image.piri.net/resim/upload/2017/04/07/02/38/caf7bbbcsuleymanii.jpg

Obama yönetiminin Ortadoğu’da etkin olamaması ve geriye çekilmesi ile oluşan boşluk Rusya ve İran tarafından dolduruldu. Trump seçildikten sonra özellikle İran ile ilgili sert açıklamalar yaptı. Körfez ülkeleri ile işbirliğini artıracağının sinyalini veren Trump yönetimi, ilk olarak Yemen krizinde etkili bir rol üstlenme arayışına girdi ve İran’ın bölgedeki etkisini sınırlandıracağının sinyalini verdi.

İran’ın Suriye’den çıkarılması gerektiğini düşünen Trump yönetimi, Suriye’de de İran’a karşı yeni adımlar atmanın arayışında. Esed’in en önemli müttefiki olan İran’ın nükleer programı da Trump yönetiminin hedefinde. Obama döneminde P5+1 ülkeler ile İran arasında imzalanan Nükleer Anlaşmanın geleceği de öyle…Obama’nın etkisiz politikası Suriye’de en çok Rusya’ya yaradı. Rusya yaşanan güç boşluğunu doldurma kapasitesini artırdı. Trump yönetimi, Rusya ile yeni bir bilek güreşine tutunabilir. Nitekim ABD iç kamuoyunda Trump yönetiminde yer alan isimlerin Rusya ile bağlantıları tartışması da Trump’ı Rusya karşısında yer almaya iten bir etken. Rusya’nın etkisini sınırlandırmak bu noktada Trump ve ABD için önem arz eden bir konu olarak görülüyor.

Trump ve Rusya anlaştı Esed ise haberdardı iddiası

https://image.piri.net/resim/upload/2017/04/07/02/39/790dc8f5pentagon.jpg

Pentagon operasyon sonrası yaptığı açıklamada Rusya’yı önceden bilgilendirdiklerini açıkladı. Rusya ise operasyondan haberdar olduğunu doğruladı. Ancak Kremlin’in operasyona tepkisi sert oldu. Esed rejimi ise yaptığı açıklamada operasyon yapılacağına dair bilgileri olduğunu iddia etti. Esed’in Enformasyon Bakanı bu konuda bilgi sahibi olduklarını savundu.

Nitekim Esed rejimine yakın kaynaklar, operasyondan önce bölgedeki askerlerini tahliye ettiklerini ve birçok askeri ekipmanları da bölgeden çıkardıklarını savundu. Bu açıklama tartışmalara yol açsa da ABD’nin bölgedeki operasyonun etkilerinin de beklenilen sonucu göstermediği ve sınırlı kaldığı belirtiliyor.